☆I

231 26 12
                                    


Kurgu içinde geçen tüm kurum ve kuruluşlar hayal ürünüdür. Gerçekleri doğrudan yansıtmaz, gelişen olayların sadece bazı kısımları kurguya değiştirilerek katılmıştır. Bazı kişileri rahatsız edebilecek söz, davranış ve düşünceler barındırır. Okuyanların dikkatine.

Oy ve yorumlarınız önemlidir. Bunu görmezden gelmeyin lütfen.

 Bunu görmezden gelmeyin lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

The Neighbourhood - Reflections
Tamino - Sun May Shine
Tamino - Every Pore
Lord Huron - The Night We Met
NCT - Timeless
RY X - Only

Gwangju, Güney Kore

2 Nisan 1980

23.27

İnsan en çok ne ile sınanacağını bilemezdi. Her yeni gün başka bir bilinmezliğin gölgeleri üstüne düşerken adımlarını ileri atmaya gayret ederdi. Erişmek istediği o mutluluk ve içsel huzur kişiden kişiye değişse de bu dünya şartları altında mutluluk benim için artık çok uzak ve anlamsızdı.

"Çabuk olun. Acele edin!"

Yüzüme doğru çarpan serinlik ile ciğerlerime dolan temiz hava, bir an afallamama sebep oldu ama zihnim bir siren çalıyor gibi uğulduyordu. Adım sesleri ve birbirinin ardına yükselen tiz fısıltılar telaş ve korku barındırıyordu. Göğsümde gümbürdeyen kalp atışlarımın hızına ayak uyduran nefes seslerim ile birlikte bulunduğumuz dar koridordan nihayet çıkabildiğimizde yüksekliği hesaplayamadığım için o telaşla ayaklarım bir an boşluğa geldi ve yere çakıldım. Dizlerimin üstünde doğrulmama sebep olan JiHoon oldu. Yüzü toz toprak içinde kalmıştı, siyah düz saçları nemli bir şekilde gözlerinin içine kadar girerken "Hadi." Dedi nefes nefese.

Kolumu tutarak beni kaldırdı. Az önce bulunduğumuz binaya askerler tarafından baskın yapıldığı için her zaman bulundurduğumuz gizli tünellerden biriyle kaçmıştık. Ben ve bir elin parmak sayısını geçmeyecek kadar kişi kaçabilmiştik. Diğerlerimiz yakalanmış olmalıydı çünkü bizden sonra tünelden çıkan olmamıştı.

Toprak yola düşünce ellerimin içleri parçalanmıştı. Kesik kesik bir sızı kendini belli etse de bu durumda düşünmem gereken en son şeydi. Eğer yakalanırsak bize türlü işkenceler uygularlardı ya da oracıkta öldürürlerdi. Ellerinde büyük bir gerekçeleri de hali hazırda vardı zaten.

O sokaktan ayrılır ayrılmaz izimizi kaybettirmek için başka ara sokaklara sapmaya başladık. Arkadaşım JiHoon bana destek olsa da bacağım aksıyordu ve onun da hızını yavaşlatıyordum. "Git." Dedim onu iterek. "Sonra haberleşiriz."

The Light Upon UsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin