Yayınlanan tarih: 03.04.2023
Okuduğunuz tarih?
Şarkılar: Dave Not Dave- Cold Blood
Radiohead- Street spirit
....
Ben öldürmedim!
Bir suçum yoktu ki, her şey biranda olmuştu. Kendi kendini vurmuştu, buna benim vesile olmamı istemişti. Bunu bana neden yapmıştı? Neden!?
Ellerimde ki kan yere damlıyordu, bunu hissediyordum ama bakmıyordum. Bakmak istemiyordum, sırtımı ölüye çevirdim. Yerde yatan ölüye de bakmak istemiyordum, ellerimi önümde olacak bir vaziyette havada tutuyordum. Hiçbir yere koyamazdım, bu kana bulaşmış kirli elleri bir yere koyamazdım.
Başımı gökyüzüne doğru çevirmiştim. Huzuru her zaman orada bulurdum, tekrar istiyordum. Aklım almıyordu, ne olmuştu birden? Bana bunu neden yapmıştı?
Kendisinin katili olmamı neden istemişti? Ben onu tanımıyordum bile, her şeyin bittiğini hissediyordum. Her şeyin bittiğini...
Geleceğimi göremiyordum. Şuan gözyaşlarımdan dolayı etrafımı bile göremiyordum. Neden intihar edip, beni katili gibi göstermesini istemişti? Bana bunu neden yapmıştı?
"Nedeeeen!?" İçimdekileri haykırırcasına dışarı vuruyordum. Ayaklarımda derman kalmamıştı, soğuktan değil, anlamlandırmadığım bir şeyden titriyordum. Dizlerimin üstüne çöktüm, ellerimi dizlerime koydum. Çenemi dik tutmaya çalışıyordum, eğmemeliydim. O kana bulaşmış ellerimi görmemeliydim. Şuan bunu yapamazdım, bunu kaldıramazdım.
Gözlerimden akan yaşlar, haykırışlara dönüştü, ağlıyordum, bağırıyordum. Kimse beni duymuyordu, kimse! Niye burada kalıyorduk? Babam bugün hastanede kalmak zorunda mıydı? Niye bu adam bana bunları yaşattı?
Ağlamalarım inlemelerime, inlemelerim hıçkırığa dönüştü. Sakinleşmeye çalışıyordum, buz gibi oturduğum yerde donduğumu hissediyordum. Bu sefer üşüdüğümü hissediyordum ama kalkamıyordum.
İstemsiz bir şekilde çenem, boynuma doğru yol aldı. Buğulanmış gözlerimden net görebildiğimi görüyordum. Kan! Onun kanı! Bir adamın damarlarında gezinen kandı o. Şimdi benim ellerimde geziniyordu.
Ellerimde dolaşıyordu, bana bulaşmıştı. Nasıl yaşıyordum ben, şuan hala nasıl nefes alıyordum? Onun kanı ellerimdeydi, anlamak istemiyordum, ben hiçbir şeyi anlamak istemiyordum!
Görmek istemiyordum.. Kan görmek istemiyordum. Yerde yatan cesedi görmek istemiyordum, şuan hiçbir şeye bakmak istemiyordum. Yerin dibine girmek istiyordum, girip bir daha çıkmamayı diliyordum. Kafayı yemişçesine ellerimi saçıma götürüp çekebildiğim kadar çekiyordum.
"Hayır, bu olamaz!" Feryatlarım yetmiyordu, gökyüzündeki yıldızlar haykırışlarıma şahittiler. Bu geceye özel dolunay vardı, bu geceye özel dolunay vardı! Neden vardı? Ben neden dolunayı düşünüyordum? Saçlarımı biraz daha çekiştirdim. Her çekişimin ardından, köklerinin zarar gördüğünü hissettim. Kafayı yemiştim, kafayı yemiştim. Bunun başka bir açıklaması olamazdı, kabus olabilir miydi?
Ne olur kabus olsun! Hep isyan ettiğim kabuslarıma, şuan o kadar muhtacım ki. Ne olur kabus olsun! Kabuslarım geri gelsin. "Allah'ım ne olur kabus olsun!" Kabus olsun, kabus olsun...
Dudaklarımdan bir hıçkırık daha çıktı. Saçlarımın dibinde hissettiğim kanla ellerimi ani bir hareketle çektim. Ellerimdeki kan şimdi saçlarıma bulaşmıştı, çok sevdiğim saçlarıma o pisliğin kanı bulaşmıştı!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DEHŞET: YAKALANMAYAN SUÇLULAR
Mystery / ThrillerYayınlanan Tarih: 30.03.2023 "Bu ülke senin ülken, emret yerine getirilsin. İtaatler sana karşı yapılsın, senin kuralların geçerli kılınacak. Kendine yeni bir dünya kur güzelim, burası senin cennetin..." Artık her şey güzelleşecekti, bunu hissediyor...