*5*

698 72 5
                                    

Eyvahlar olsun yeni fark ediyorum ben :d o kadar Pov yazmaya alışık değilim ki karakterin dilinden anlattığım kurguyu yeniden Tanrısal'a dönüştürdüm :D Neyse siz böyle idare edin :) Keyifli okumalar...





Güneş en tepedeydi, okulun yemyeşil bahçesini gür ışınlarıyla aydınlatıyordu. Zehra, son dersi sınıfta geçmenin yerine miniklerini okulun bahçesine indirmişti. Zaten son ders resim dersiydi ve Zehra öğretmen çocuklarına ilk defa gördükleri bir manzarayı çizmeyi öğretecekti.

"Heyecanlı mıyız?" diye sordu arkasındaki ağaçlık alanının önünde durup avuç içlerini birbirine çarparken. Erkekli kızlı tüm öğrencileri aynı ağızdan, "Evet," diye bağırdıklarında Zehra gülümseyerek arkasındaki ağaçları açığa çıkaracak bir şekilde kenara çekildi. Öğrencilerinin hepsinin yüzlerine teker teker bakıp gözleriyle temas kurduktan sonra derin bir iç çekerek bakışlarını miniklerden çizmesini isteyeceği önündeki manzaraya döndü. İç İçe geçmiş ve yeni tomurcuklanan beyaz çiçekli iki elma ağacı vardı karşısında. "Bugün size hiçbir okulun öğretmeyeceği belki de benim dışımda çok az kişiden duyabileceğiniz bir ders öğreteceğim çocuklar!"

Dalgın bir şekilde bakışlarını izlediği ağaçlardan ayıran Zehra yüzünü çocuklarına döndü. Bakışları istemsizce onu dikkatle izleyen bir çift tatlı gamzelere sahip küçük kızının yüzünü buldu. Nasıl da ona benziyordu. Zehra, onu izlerken dalgın dalgın gülümsedi. "Her birinize küçüklüğünüzden beri hata yapmanın korkunç bir şey olduğunu öğretiyorlar. Bana da aynı şeyler öğretildi ancak ne var biliyor musunuz?" Zehra, bakışlarını onu merakla izleyen çekik gözlerden ayırarak diğer öğrencilerinin de yüzlerinde dolaştırdı. Her birine teker teker gülümsedi. "Hata yapmaktan çekinmeyin çocuklar. Çünkü hata yapmadan öğrenemezsiniz. Örneğin şu an sizden çizmenizi istediğim şu iki ağacı çizmeye çalışırken hata yapacaksınız, çünkü bu şekilde çizmeyi ilk defa deneyimleyeceksiniz. Sakın hata yaparken üzülmeyin, beğenmeyeceğimi düşünmeyin ve çizdiğiniz resminizle gurur duyun. Bu sizin ilk deneyiminiz olacak, sizin için özel olsun. Sonra nasıl olsa tüm hatalarınızı zamanla düzeltmeyi öğreneceksiniz. Şansınız varken hata yapmanın bile keyfini çıkarın."

"Böyle konuştuğunuzu annemiz duymasın öğretmenim," diye kıkırdayan Tahir tüm sınıfı da beraberinde güldürdü. Zehra'dan önce kaşlarını çatıp yüzünü arkadaşına dönen Zeynep verdi cevabını, öğretmenine hiç gerek kalmadan akıllı bir bakış açısıyla sıra arkadaşının utanmasını sağladı. "O zaman sen de gidip bunları duyduğunu annene söylemezsin Tahir. Birilerinin güvenim bize anlattıkları bizde kalmalı. Diğer tüm şeyler gibi bunu da öğrenmeliyiz." Küçük kız öfkeyle yüzünü sıra arkadaşına yaklaştırdı, "Sır tutmayı becermeliyiz..." Zehra, onları izlerken keyifle gülümsüyordu. Atışmaları desteklediği bir durum değildi fakat gözlerinin önündeki manzaranın onda tatlı bir mazisi vardı. Zeynep fena halde çok sevdiği birisine benziyordu. Tahir'de de onun inatçılığı vardı. Gözlerinin önünde sanki tarih yeniden kendisini tekrarlıyordu. Şimdi birbirlerine öfkeyle bakan bu iki miniğin büyüdükleri zamanı tahmin etmek Zehra öğretmen için zor değildi. "Beni dinleyin," dedi, düşüncelerinden tatlı bir tebessümle sıyrılırken. Tahir de Zeynep de anında yüzlerini ona döndüler. Zehra, yanlarına gidip her ikisinin de arasında duracak bir şekilde ellerini küçüklerin yanaklarına bıraktı. Bakışlarını Zeynep'in çekiklerinden onu hala hırçın bir şekilde izleyen Tahir'in mavilerine kaydırdı. Ona bakması için miniğin yanağını başparmağıyla okşadığında ise Tahir'in cam gibi parlayan gözleri yüzüne döndü. "Kimseye bir şey söylemeyecektim öğretmenim," diye savundu kendini ve Zehra küçük çocuğun kırılganlığını içtenlikle kabul etti. Mahcup olmuştu ve o böyle hissettiği için Zehra da huzursuz hissediyordu. "Sana inanıyorum Tahir fakat anne babalarımızla, sevdiklerimizle doğru bildiğimiz bir şeyleri paylaşmakta sorun yok. Size her söylenen sözün doğru fikir olacağı garantisi yok bu yüzden de kafa karışıklığınızı ebeveynlerinizle paylaşmanız en doğal hakkınız. Ancak Zeynep'in de söylediğine hak vermemezlik yapamam. Aferin kızım." Zehra yüzünü bu sefer de diğer miniğe döndüğünde içinde benzer ateşi gören çekiklerin övgüsüyle canlı bir şekilde parladığını fark etti. Küçük kız ona büyük bir hayranlıkla bakıyordu tıpkı bir zamanlar bir başkasının daha baktığı gibi... "Arkadaşlarının sırlarını güvende tutmayı bu küçük yaşından önemli bir ilken haline getirebilmen çok güzel. Aferin!"

Geldiği yere geri döndüğünde çocuklara neyi çizmeleri gerektiğini anlatarak onların dikkatini bozmamak için geri çekildi. Sıra halinde çimlerin üzerindeki banklarda oturan küçüklerin her birini görebileceği bir şekilde arkalarına geçti ve bugün göremediği bir yüzün özlemiyle derinden bir iç çektiği sırada tanıdık koku etrafını sardı. Ona yabancı olmayan bir ısı gözlerinin üzerini örttü ve Zehra mutlulukla gülümserken gözlerinin üzerindeki elleri alarak dudaklarına bastırdı. "Bana daha dokunmadan kokundan senin geldiğini anlayabiliyorum. Seni bir başkasıyla karıştıracağımı düşünmen bile komik."

"Ama eğlenceli," dedi Hande omuzuyla omuzuna çarpıp yanında dururken. Bakışları Zehra'nın özlemle yüzünü tarayan yeşillerinden ayrılarak önündeki küçük kalabalığa döndü. "Daha şimdiden hepsinin kalbini kazanmayı başarmışsın. Birde galiba küçük bir rakibim daha var hmm?"

Hande, bakışlarını yeniden Zehra'nın yüzüne döndüğünde Zehra sevgilisinin gözlerinde gördüğü ifadeden konuşulanları duyduğunu fark etti. "Evet," dedi neredeyse duyulmayacak bir fısıltıyla. "Sana fazlasıyla benziyor biliyor musun?"

Hande, yavaşça başını salladı ve yüzünü yeniden önüne döndü. "Diğeri de sana benziyor," dedi dalgın bir şekilde gülümserken.

"Evet!"

"Buna tarih tekerrürden ibarettir mi diyorlardı?"

Hande, yeniden yüzünü ona döndüğünde Zehra kıkırdayarak kafasını salladı. "Evet, ancak onların da bizim gibi bir zorlukla sınanmasını istemem. Umarım tarih bu sefer kendini tekrarlamak yerine yeni bir sayfa açar."

Zehra'nın yutkunduğu Hande'nin gözünden kaçmamıştı. Bakışlarıyla beraber yüzünü de sevgilisine dönen genç kız sulu göz öğretmenini kollarına alarak saçlarının üzerini öptü. "Kimsenin sevgisinin bizimkisi kadar büyük olacağını sanmıyorum. O yüzden de tasalanmana gerek yok, biz türümüzün tek örneğiydik, bizden bir tane daha başkası olmayacak..."


Bitiyor bu kurgu da arkadaşlar az kaldı. LSP, Aşk Büyüsü de final olacak :) Bu üçünden sonra ise size muhteşem bir hanzeh yazacağım. Daha doğrusu yazmaya şimdiden başladım ama on bölüm biriktirmeden paylaşmıyorum artık. Ve birkaç yeni manip denedim :d

Özlemişsinizdir kızları aynı karede görmeyi 😂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Özlemişsinizdir kızları aynı karede görmeyi 😂

Özlemişsinizdir kızları aynı karede görmeyi 😂

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hiraeth | gxg | hanzehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin