Mina'nın Yeni Yıl Hedefleri

《"But what about privacy?!"》

Izuku Midoriya POV;

Gözlerimi kırpıştırıp kafamı telefondan kaldırdım. Mina çoğu zaman iyi bir arkadaş, iyi bir dansçı, iyi bir şarkıcı, iyi bir çizer. . .ve kafası kontak bir manyaktır.
Ama sırf yeni yıl listesinde yazıyor diye özel hayatın gizliliğini ihlal eder miydi?
Cevabı bütün sınıf biliyor sanırım.
Sero-kun ne dediydi, Kacchan ile bizi gözüne kestirmiş. Aah..ürkütücü. Özellikle sözde "partnerimin" Kacchan olması ürkütücü.
Yani demek istediğim, tek atışta 12den vurmuştu!
Ortaokuldan beri Kacchan'dan hoşlandığımı ben ve günlüğüm dışında kimse bilmiyordu. Ayrıca yakında geçeceğine inandığım, hoşlantı bile olmayan ergenlik tripleriydi bunlar. Bunlardan herkes yaşıyordu. . .
Yaklaşık 10 dakikadır elimde telefonla, dalmış bir şekilde hiç bir şey yapmadan öylece oturduğumu farkettiğim anda hafiften sarsıldım ve kendime geldim. Saat sabahın 7'siydi ve ben Mina'dan (grubundan*) gelen bildirimle, daha az önce uyanmıştım. Hâlâ Kacchan'ın Katsudon'a attığı acı paketi sayısı kadar uykuluydum. Gidip yüzüme su vurursam ayılırım belki. . .

Hayat çok acımasız.
Lavaboya doğru yol aldığım sırada, önümde Kacchan ve grubu için söylediği besbelli olan küfür dolu şiirler vardı. Mina'nın annesi kaç kez Kacchan tarafından sözlü tacize uğramıştır acaba.
Görmezden gelip lavaboya ulaşmak için çıktığım bu yola devam etmeye çalışıyordum ki,

"Midobabee!! Gelsene buraya bütün Squad burada!"

Peki, ayıp etmek olmaz. . .

"Geliyorum!"

Yavaşça onlara yaklaştığım sırada Eijirō'nun Kacchan'a arkadan yaklaşıp korkuttuğunu, (Kacchan bana odaklandığı için Eijirō'yu farketmemişti) ve Kacchan'ın küçük bir sıçramadan sonra kızarıp kolunu kızılın omuzuna atarak ortalığa bir küfür savurduğunu gördüm.
Bu ikilinin arkadaşlığına çok imreniyordum. Kacchan'la arkadaş olabilmek için harcadığım 12 yıllık emeklere yazık.

Her beraber toplaşıp oturdukları koltuğun en ortasına oturdum, tamamen geyik yapıyor gibi gözüküyorlardı. Tabii ana konu Mina'nın o "aşk grubu"ydu!

"Mina bu grup işinde ciddi misin sen? Hani hiç bir çifti bir araya getiremeyip zort olunca ne yapacaksın birtanem?" Dedi, arkadan gelen kızılın sesi.

"Benim adım da Mina Ashido ise, ben o listeyi tamamlarım!"

Kendimde yeterli özgüveni bulduğumda söyledim;

"Bu özele girmek ve hatta zorlamak olmuyor mu Mina-san? Bak beni yanlış anlama, her hangi bir şey ima etmeye çalışmıyorum. Yanlız... Shiplediğin kişileri bir araya getirebilmek için yapacaklarının bir sınırı var değil mi?"

Mina, çenesini baş parmağı ile işaret parmağının arasına alıp düşünüyormuş gibi yaptı. (Düşünüyormuş gibi yaptı diyorum, çünkü yüzünde ironik bir ifade vardı.)

"O kadar da değil canım...İşkence etmem mesela." Dedi sinsi bir ifadeyle.

Ben gülerken Mina'yı ciddi algılayan Eijirō ve Denki suratlarını buruşturmuştu. Resmen aynı beyin hücrelerini paylaşıyor gibiydiler.

Mina onların bu hâlini farketmiş olacak ki, kendini açıklama gereği duydu;

"Ha-ha! Şakaydı be..yani yapabileceğim en uçuk şey okulda küçük bir dedikodu çıkarmak falan olurdu."

Eijirō biraz rahatlamış gibi gözüksede Denki tatmin olmamıştı.

"Bunun hâlâ iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum. Bir gün beni de biriyle shipleyeceğin gerçeği aklıma geldikçe çarpılıyor gibi oluyorum. Gerçi her zaman çarpılıyor gibi oluyorum ama..."

Eijirō kaşlarını çattı ve Denki'ye anlayamadığım bir bakış attı. Denki ise buna karşılık sadece omuzlarını silkelemişti.

"Olsun be Denks! Söz veriyorum sana yakışacak o ideal tipi bulacağım~"

Kacchan araya girdi.

"Oi işe yaramazlar. Yemek hazır. Sadece Katsudon var ona göre."

Ne ara mutfağa gitmişti ki...

Denki beni sinir edecek cümlesiyle mutfağa doğru yöneldi.

"Ooff Kacchan'ımız döktürmüş yinee!"

Bütün Squad olarak mutfağa gitmek için ayaklandılar, ben ise hiç aç değildim. Ayrıca BakuSquad ileyken, bizimkilerle olduğum kadar rahat olamıyordum. Sosyal anksiyetemi tetikliyordu bu ortam.
Ama onların bir suçu yoktu ve benim yemem gerekiyordu. Her ne kadar yedikten sonra kusacağımdan emin olsam bile...

----546 kelime----

<3