Mina'nın Yeni Yıl Hedefleri

hiding the love under some fear.

Günümüz : 3. Şahıs Anlatımı

Eijirō tüm hayatı buna bağlıymışcasına tabaktaki yemekleri silip süpürürken Mina'nın ona yaklaşıp dürtmesiyle kendisine geldi. "N'oldu lan?" diye mızmızlansa da pembe saçlının ona diyeceği şeyi merak ediyordu.

"Bence bu soruyu ben sana sormalıyım! N'olmuş bi' anlatsana." Detone bir sesle harfleri yutarak heyecanla söyledi kız, eğer Eijirō cevabını çabuk vermezse patlayıverecekmiş gibi duruyordu.

"Ne n'oldu abi ben ne demek istediğini anlayamıyorum ki amınakoyayım?!" Eijirō ise baskıya gelemeyip stresle söylendi.

Mina bir anlığına etrafını kontrol ettikten sonra kızıl olana biraz daha yaklaşıp söyledi, "Bizimkiler işte!"

Eijirō sonunda anladığını belirtmek istercesine bir "Hee," sesi çıkarıp ekledi. "Evet, evet. Barıştılar bunlar ya, Bakugō özür diledi falan. Midoriya da bir gün bile geçmeden affediverdi, Bakubro heyecandan düşüp bayılacaktı az kalsın."

Mina ellerini çırpıp bir ciyaklama çıkardı, tabii yemekhanedeki tüm bakışlar ona yönelince azıcık utanıp bir süre sessiz kalsa da Eijirō'nun kulağına fısıldamaktan kendisini alıkoyamadı. "Bunlar aşıklar var ya ben sana diyeyim!"

İri olan ise Mina'nın heyecanına karşılık olarak sadece kafa sallayıp "Bence de, bence de. Bekleyip göreceğiz." demekle yetindi.

Mina bir yandan rastgele şeyler hakkında kısa yorumlar yaparken bir yandan da Eijirō'nun yemeğinden azar azar araklıyordu, kızıl olan ise tepki olarak sadece kıkırdayıp tabağını biraz daha dolduruyordu. En sonunda kendilerini aynı tabaktan atıştırarak dedikodu yaparken bulmuşlardı.

Eijirō Mina'nın varlığından ve desteğinden memnundu, ona oldukça minnettardı. En zor zamanlarında her zaman yanında olmuş, ona adeta bir abla ilgisiyle yaklaşmıştı. Kızıl olan beklenmeyecek bir şekilde kızdan ay olarak küçüktü ve Mina bu durumdan yararlanmayı seviyordu. İri çocuğa karşı sorumluluk almayı ve ona gerçekten ablasıymış gibi davranmayı kendine görev bilmişti.

İkisi kıkırdarken Shōto onların masasına doğru yaklaştı, elinde yemek tabağı yoktu. "Iida-kun'u gördünüz mü?"

Mina'nın sırıttığını gören Eijirō şakacıl bir nefes çekti ve gülümseyerek Shōto'yu cevapladı. "Eminim salondan ya da odasından başka bir yerde değildir Todobro."

Shōto nefes verdi, "Salonda yoktu... Odasına da bakayım." deyip geldiği gibi de gitti.

----- * -----

Tenya odasında sakince kitabını karıştırıyordu fakat birisini bekliyormuş gibi bir havası da vardı. Kapısının tıklatıldığını duyunca ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi,

"Tenya, müsait misi-" Shōto lafını tamamlayamadan Tenya kapıyı geniş bir gülümsemeyle açmıştı. "Hoşgeldin!"

"Hoşbuldum..." diye mırıldandı içeri adımını atarken kısa olan. Tenya onun elini kavrayıp koltuğa doğru yönlendirdi, ikisi de yerleştikten sonra Shōto gergin bir edayla sordu.

"Herhangi bir 'planımız' var mı?" Tenya ise buna karşılık sadece iç çekti ve "Şu anlık görmezden gelmekten başka bir seçeneğimizin olduğunu düşünmüyorum Shōto." dedi.

"Ashido-san bunu biraz kafaya takmış gibi, Tenya. Görmezden gelmekle geçip gidecek bir şey gibi durmuyor." İri olanın elini bırakmayarak söyledi Shōto.

Tenya ise sadece diğer elini Shōto'nun yanağına koyarak teselli etmeye çalıştı, "Açık vermezsek geçip gidecektir Shō."

"Sadece babamın öğrenmesinden korkuyorum. Eğer Ashido-san gerçekten bizi öğrenirse onunla beraber tüm sınıf ve en sonunda da babam öğrenir." Diye açıkladı kısa olan, kafasını yanağındaki ele doğru yaslayarak.

Tenya ise sıcacık bir gülümsemeyle "Biliyorum, biliyorum. Eminim birlikte bunu da hallederiz tatlım." dedi ve başparmağıyla avucunun içindeki yanağı okşamaya başladı.

Shōto sadece başını sallamakla yetindi ve kendisini iri olanın dokunuşuna daha çok kaptırarak gözlerini kapattı.

------------

Nasılsınızz? 🎀
Bunlar cok tatlı degiller mi kafayı yiyecegim😔

Mini minicik bir sorum var: eğer hazbin hotel ile ilgili bir şeyler yazarsam ilgi gösteren olur mu, yani aranızda hazbin hotel fanları falan var mı? aklımda tatlıs bir oneshot fikri var da, eger ilgilenen bir kitle olursa yazmayı düşünüyorum!!

--543 kelime<3--