21|kavrayış ve kabulleniş

821 116 81
                                    

19. bölümün beğenileri gitti geri dönüp beğenin nolur çok sinirimi ve moralimi bozuyo tadımı kaçırıyo 😣

"bugün dans pratiği var."

felix'le ders arası kantine inmiştik ve şimdi de elimizdeki kahvelerle birlikte sınıfa dönerken söylediği şey kesinlikle ilgimi çeken bir şeydi ama çok da hevesliymiş gibi gözükmemek için yalnızca mırıldanma ile karşılık verdim. felix'in ilişkimiz konusunda bizimle, özellikle de benimle, uğraştığını tahmin ettiğinizi düşünüyordum. bu yüzden de onunlayken bu konudan kaçmaya çalışıyordum.

"izlemeye gelecek misin?"

bu sefer sözlü bir cevap vermem gerektiği için "minho hyung çağırmıştı," dedim ve felix anında sırıtmaya başladı. merdivenleri çıkıyorduk ve eminim ki etrafımızda insanlar olmasaydı benimle yine uğraşırdı.

bu arada ilişkimizi gizlemiyorduk. sadece, daha aramızda bir şey yokken bile adımızın çıktığı bir yerde açık açık duyurmak bizi fazla göz önünde tutar diye düşünüyor ve buna da hazır hissetmiyordum işte. ben göz önünde olmaya alışkın değildim, bir de insanların bakışlarını ve konuşmalarını istemiyordum işte.

atölyeye vardık ve yerimize geçtik. hocamız ders arasında sınıftan çıkmadığı için sınıf o kadar da gürültülü değildi ve bu işime gelmişti. gürültülü ortamları sevmiyordum. felix aldığı keki yerken ben de kahvemden içiyordum. sabah sekiz buçuk dersleri artık kapatılmalıydı ve bu işkence son bulmalıydı.

"yarışmaya da çok az kaldı. minho hyung bu sene birinci olmazsa çok üzülür. seneye kulübe devam etmeyecek çünkü."

"neden etmeyecek?"

felix kekini bitirip de paketini avucunda buruşturdu. sonra kendi kahvesinden içip ağzındakileri yutmaya çalıştı cevap vermeden önce. ben de bu sırada gerçekten merakla cevabını bekliyordum.

"seneye son sınıf olduğu için hem staj hem bitirme projesi olacak. kulüp işleriyle ilgilenemez büyük ihtimalle. akademik takıntıları var."

ortalaması yüksek olan birisi olduğunu biliyordum ama dans etmeyi çok sevdiği için sonuna kadar devam edeceğini düşünmüştüm. gerçi bunu hobi olarak yapıyordu, her türlü mesleği daha öncelikli olurdu.

"anladım," dedim felix'e sırf bir cevap vermiş olmak için. sonrasında hocanın derse başlayacağımızla ilgili seslenişi duyuldu sınıfta. ayaktakiler hemen yerlerine geçti ve hoca da vakit kaybetmeden derse geçti.

dersten her zamanki gibi yorulmuş şekilde çıktık. sonrasında da malzemelerimizi toplayıp yemekhaneye gittik zaman kaybetmeden. hyunjin, chan hyung ve minho hyung çoktan derslerinden çıkıp da bir masaya oturmuşlardı biz gittiğimizde. biz de boşalmaya başlayan sıra sayesinde çok beklemeden yemeklerimizi alıp onlara katıldık.

çok da sevmediğim bir yemek olduğu için pek memnun değildim masaya geçtiğimde. aslında bana kalsa almazdım da fakat minho ile bu konuda daha önce konuştuğumuz için -biraz azar yemiştim- şimdi almamazlık yapmaya biraz korkmuştum.

ben kara kara önümdekileri nasıl yiyeceğimi düşünürken diğerleri bir şeyler konuşmaya başlamışlardı bile ama konuyu kaçırmıştım. başımı kaldırdığımda minho ile göz göze geldik ve artık yüzümde nasıl bir ifade varsa güldü. ben de onun yüzünden katlanmak zorunda olduğum işkenceden dolayı ona kötü kötü bakmadan edemedim.

"yemek istemiyorsun, değil mi?" diye sordu bir de utanmadan ve ben de başımı salladım bıkkın bıkkın. sonra birden tepsimden tabağı alıp kendi önüne koydu ve kendi tepsisindeki diğer yemeği de bana verdi.

scary love [minsung]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin