Hyunjin
Anonimle olan mesajlaşmalardan sonra telefonumu kapattım ve cebime koyup odamdan çıktım.Merdivenlerden inip salona ulaştığımda annemin babamla tabletten bir şeylere baktığını,kardeşim Seungmin'in telefona baktığını gördüm.Yanlarını gidip oturduğumda babam bana baktı ve dudaklarını araladı:
"Avustralya'da ayrı evde yaşamak istediğine emin misin?"
"Evet,eminim"
Bu zamana kadar hep ailemle ya da şirketteki yurtta yaşamıştım.Artık sadece özgür ve tek başıma olmak istiyordum.
Bu yorucu ve şöhret dolu hayatım bir süre sonra insanı bezdiriyordu.Şirkette bazı değişiklikler sebebiyle bu comebacki Avustralya'da yapacaktım ve 2 aydan fazla bir süre Avustralya'Da bulunacaktım.Ailem beni tek bırakmak istemedikleri için benimle geliyorlardı.Ama onlar satın aldıkları bir villada bende 30 katlı lüks bir apartmanda 19. katta kalacaktım.Dairenin fotoğrafları çok iyiydi ve manzarası da çok güzeldi.1 saat sonrasında uçak kalkıyordu.Bu evden eşya taşımı ile uğraşmamıştık.Direkt eşyalı bir ev ayarlamıştık.
Orada hayatım nasıl devam edecekti inanın hiç bilmiyorum.İşim nasıl devam edecek,uyum sağlayabilecek miyim bilmiyorum.
"Ne düşünüyorsun böyle,çok dalmışşın Hyun." Annemin bana seslenişi kafamdaki şeyleri attı gitti,boğazımı temizledim ve "Sadece yeni hayatımın nasıl olacağını düşünüyordum"dedim.
"Ben yeni hayatımın mükemmel olacağından eminim.Avustralya'nın en iyi üniversitesinde eğitimime devam edeceğim."
Ah bunu diyen Seungmin'di.Seungmin gerçekten çok başarılı ve zekiydi.Korede okuduğu üniversite de derece yapmış birisiydi.Herkes onun zekasına imrenirdi ve onun gibi olmak için çok çalışırlardı.
"Senin adına mutluyum Min,inanıyorum o çok istediğin hastanede cerrah olacaksın."
Tabiiki de zeki insanların da hedefleri yüksek olur.Liseden beri çok başarılı bir cerrah olmak için çalıyordu.Bazenleri hiç uyumadığı günler bile oluyordu.
Seungmin bana gülümsedi ve"Havaalanına gitsek mi artık?"diye ekledi.Yola çıkmamız gerekiyordu.Uçağı kaçırmak istemezdim.
Babam Seungmin'in cümlesini bitirmesiyle saate baktı ve endişeli bir tavra büründü.
Hemen ayağa kalktı ve şoförü arayıp hazır olmasını söyledi."Hadi çıkalım."Ayağa kalktım ve son bir kez evi süzüp kapıya adımladım.
...
Felix
Hızlı adımlarla merdivenlerden iniyordum.Geç kalmıştım.Mutfağa girdim ve Vanessa'nın yaptığı soğuk sandiviçi dolaptan aldım.Omzuma astığım çantamı açtım ve içine yerleştirdim.Yeni öğrencilerime ilk günden geç kalmıştım.Kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım.Evin sol tarafında bulunan küçük garajımıza gittim ve arabayı açıp koltuğa oturdum.Araba sıcaktı,klimayı çalıştırdım ve çantamı yan koltuğa koydum.
Koşarak girdiğim şirkete asansöre bindim ve 3. kata bastım.20 dakika geç kalmıştım.Omzumdaki çantamı kenara ittim ve açılan kapıyla pratik salonına yöneldim.Sağa döndüğümde pratik salonun kapısında diğer dans hocalarından biri olan Momo'yu gördüm.
"Tanrı aşkına nerdesin Felix?!"
Sinirle çıkıştığında gözlerimi kaçırdım.Normalde asla sinirlenmeyen biri nasıl bu kadar sinirli olabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dansçı/Hyunlix
Fanfiction"Ünlü dansçı HwangHyunjin ve liseden beri ona aşık olan profesyonel Dans hocalığı yapan Lee Felix'in hikayesi" Dansçı#1 Bxb