Karanlık

22 5 7
                                    

Başıma giren ağrı ile yerimden doğruldum. Bu aralar çok fazla uyku sıkıntısı çekiyordum ve tabii baş ağrısı. Yatakta bir süre daha oyalanıp uyuyamacağımı anladığımda yataktan kalkarak üstümü giyinmeye başladım. Keşif yapmak iyi gelebilirdi,hem de işimi halletmiş olurdum. Eldivenlerimi ellerime geçirdikten sonra hazırdım. Karanlık sokaklarda belli olmamanın tek yolu karanlık olmaktır,ve bende yeterince karanlıktım.

Gecenin karanlığı sokakları içine almış ses seda bırakmamıştı ortalıkta. Bir şey bulamamanın verdiği sıkıntıyla etrafta dolanıyorum,cebimden bir dal sigara çıkarıp dudaklarıma götürüp etrafı izlemeye başladım.

Asıl karanlık olan insanlardı. Kötü olan herşeyi siyah rengine bulayıp kendilerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. Uyuyacakları zaman ise ışıkları kapatıp karanlığa güveniyorlardı,trajikomik. Sigaramı bitirdikten sonra yere atıp yürümeye devam ettim. Yolun sonunda ki  bir grup sarhoş genç gözüme çarpmıştı bile. Sırıtıp arkalarından ilerlemeye başladım.

Aralarından kızıl saçlı olan kız beni fark edip kendince cezbedici ve seksi olan hareketlerini sergilemeye çalışıyordu.

"Aptal veletler."

Kızın hızla yanıma doğru ilerlediğini görünce çapkın gülüşümü yüzüme yerleştirip onun gelişini izledim. Kolu omzuma deyince bakışlarımı ona çevirip incelemeye başlamıştım. Klasik bar kızıydı en sevdiklerim,kandırması daha kolay oluyordu. "Ee bu gece napıyoruz?"

"Ben seni öldürüyorum." çok komik bir şey söylemişim gibi gülmeye başlamıştı. Hep öyle olur zaten.

"Aa nerdee?" sarhoş ses tınısı sinirlerimi bozarken sinirime hakim olamıyordum.

"Hemen burada."

Silahımı alnına doğrultmamla inanmazcasına suratıma bakıyordu. Tam çığlık atıcağı esnada elimi ağzına götürüp konuşmasını kestim. "Abartma alt tarafı ölüceksin be" kollarımda daha fazla debelenmeye başlayınca silahın patlama sesi kulaklarımı doldurmuştu. Alırım kulaklığımı sabaha kadar dinlerim.

Kendi kendime gülüp eve yürümeye başlamıştım. İşimi halletiğime göre rahat bir uyku çekebilirdim.

Ara sokakları hızla geçerek olay yerinden uzaklaşıyorum. Benim için klasikleşmiş bir şeydi fakat polisler her cinayette daha da tırsıyordu. Düşüncelerime dalmışken arkamdan gelen genç kız sesi içimde bir şeyleri uyandırmıştı. Belli etmeden kızı dinlemeye başladım.

"Anne gerçekten mesaiye kaldım,biliyorsun bu aralar sunum için şirket yöntemi çok gergin...Tamamm,yiyecek bir şeyler hazırlar mısın? Çok acıktım da."

Adımlarını hızlandırması benden ürktüğünün göstergesiydi ya da annesini daha fazla meraklandırmak istemiyordu. Ben adımları yavaşlatıp o ise hızlandırdığında yan yana gelmiştik, on saniye bile olsa yüzünü inceliyebilmiştim.

Kısa kahverengi saçları,yeşilimsi gözleri,düzgün burnu ve minik dolgun dudakları ile çok hoş gözüküyordu. Giyinişine göre titiz birisiydi fakat kıyafetleri çokça pahalı değildi. Başını hafifçe benim tarafıma çevirdiğin de adımlarını benim tarafıma doğru atmaya başladığını farkettim. Başımı çevirirek gelişini izlememeyi tercih ettim. Koluma ürkekçe dokunan parmaklar bedenimin bir an titremesine sebep olmuştu.

"Beyefendi kıyafetinizde kan lekesi var iyi misiniz?"






İlk bölüm hafiften başlayalım dedim biraz kısa fakat diğer bölümler daha uzun olacak.
Heyecan verici bir kitap olacağını umuyorum seviliyorsunuuuuzz💖💖

JERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin