"Ne oluyor Jeon? Alacaklı gibi kapıyı kıracaksın neredeyse." Taehyung kapıyı açtığında yine göğsünün çıplak olduğunu gördüm.
Bakışlarım hızla belden aşağısına kaymıştı. Gri eşofmanı üstündeydi. "Limon lazım limon." dedim ve onu itekleyerek içeriye girdim.
Etrafa bakına bakına hızla koridorda ilerlerken, "Gecenin bu saatinde limon istemek için mi geldin yani?" diye sordu kapıyı kapatıp arkamdan gelmeye başlamıştı.
"Evet!" diye bağırdığımda, sesim koridorda derin bir yankı bıraktı.
"Jeon, mutfak bu tarafta yalnız." Mutfağa girmek yerine salonun kapısından içeriye girdiğim için arkamdan seslendi.
Salonda, elinde bir şarap kadehiyle oturan beyaz tenli bir erkek gördüğümde tepemin tası attı. Gerçekten de eve birini atmıştı. Ama onun en azından üstü çıplak değildi. Kıyafetleri üstündeydi.
"Merhaba, Hyungshik ben." Beni fark edince gülümseyerek selam veren kişiye orta parmak çekme isteğimi güçlükle bastırıp gözlerimi kaçırarak Taehyung'a döndüm.
Hemen arkamda bittiği için ben dönünce burun buruna geldik. "Tanışmayacak mısın? Ne kabaca..." dedi neredeyse dalga geçer gibi bir tınıyla.
Kendimi daha fazla durduramayıp saçlarına asılarak çekiştirdim. "Yarın da bana gelsin diye mi konuşayım?!" diye bağırdığımda kıkırdayıp bir yandan da inledi. "Ah ah acıyor çekiştirme saçımı."
"Koparırım bunları Taehyung! Limon... Limon ver bana. Tatlı yapacağım ve çırpmak için birine ihtiyacım var tamam mı?"
Saçlarını itekleyerek bıraktığımda saç diplerini sıvazlayarak kıkırdadı. "Bu saatte tatlı yapacaksın ve çırpmak için birine ihtiyacın var demek, hmm." Ses tınısındaki o alaycı tavrı benim sinirimi tetiklemeye yetiyordu!
"Evet! Canım çekti tamam mı?!"
"Benim de canım seni çekiyor..." diye fısıldadığında gözlerim faltaşı gibi açıldı. "Ne?" Doğru duyup duymadığımı tartmak için şaşkınlıkla soludum.
"Ne dedin?!"
"Jeon, kapıma limon istemek için gelmediğini ikimiz de iyi biliyoruz." dediğinde hıhlarcasına omzundan dürtükledim.
Ona omuz atarak salondan hışımla çıktığımda bileğimden yakalayarak beni durdurup kendine çevirdi. "Birini eve atmam seni çok sinirlendirdi Jeon."
"Siktir git Taehyung." dedim ve bileğimi tutuşundan sıyırdığım gibi kapıya yürüdüm.
"Deli gibi kıskandın beni, kıskançlığından çılgına döndün." Arkamdan seslendiğinde attığım adımı zemine indirirken ellerimi iki yanımda yumruk haline getirdim.
Tırnaklarımı avuçlarıma bastırırken, burnumdan hızlı hızlı soluklar çektim.
"Söyle Jeon, benimle ilgileniyorsun değil mi? Benden hoşlanıyorsun!" Dilimi yanağımın içinde sertçe dürtüklercesine dolaştırırken göğsüm aldığım sert nefesler eşliğinde şiddetle şişti.
"Sen itiraf ettin mi beni kıskandığını?! Bana bunu sormaya hakkın var mı?!" Ona doğru dönüp gözlerinin içine baka baka bağırdım.
"Kıskandım! Evet! Deli gibi kıskandım o manken kızdan seni!" diye bağırarak bileğimden yakaladığı gibi beni çekip sırtımı duvara çarptırdı. "Oldu mu!" diye tıslarken ellerini başımın iki yanında duvara sabitleyip dudaklarını ağzımın ortasına aniden bastırdığında kalbim tekledi.
Öfkeden patlayacak hâle gelen beynim, bu kez de sıcak ve nemli dudaklarının bahşettiği öpücüğün etkisiyle uyuştu.
Bu kez dudaklarımızı birleştirip geri çekilmedi. Gerçek bir öpücük verdi. Dudaklarımı ağzının içine çekerek hırsla emdiğinde, dudaklarının üstüne boğuk bir şekilde inledim.
Ona deli gibi karşılık vermek istesem bile, eve birini attığı gerçeği beni durdurdu. Salonda onu bekleyen bir erkek vardı...
Gözlerim kapanmanın eşiğine gelmiş olsa bile, kendime gelip toparlanmaya çalışarak o dudaklarının akımından kurtuldum. Çıplak göğsünden itekleyerek dudaklarımızın ayrılmasını sağlayan ilk ben oldum.
"Git ve onunla ilgilen." diye fısıldayıp kolunun altından geçeceğim sırada beni durdurdu. "O arkada-"
Elimi kaldırıp yanağına tokatı yapıştırdım. "Evinde başka biri varken beni öpecek kadar midesizsin sen. Şerefsiz."
Gözlerini yumarken ağzı bir karış aralandı. Eliyle yanağını tutarken, tek elini duvardan çekmesinin fırsatıyla kapıyı açtığım gibi kendimi dışarıya atıp kapıyı arkamdan sertçe kapattım.
Asansöre binmek yerine merdivenlere yöneldim ve ikişerli ikişerli merdivenleri çıktım.
Evime girdiğim gbi kapıyı kapatıp sırtımı kapıya yaslarken parmaklarım dudaklarıma uzandı.
"Aptalsın sen... Bok vardı da indin aşağıya!" dedim kendimi rezil ettiğim gerçeğiyle başımı kapıya sertçe vurdum.
"Salonda seni bekleyen eve attığın heriften sonra öptün beni değil mi... Üstelik o seni beklerken sen beni öpecek kadar şerefsizsin! Şerefsiz Taehyung!"
Cebimdeki telefonum titreşti. Arka arkaya mesaj geldi. Titreyen ellerimle, yaslandığım kapıdan ayrılmadan telefonumu cebimden çıkarttım.
mal komşu taehyung:
yanlış anladın
eve adam sikmwk için stmadıö
eve attığım dediğim kişi arkadaşımdan bwşkası değildi
önüne geleni öpecek kadar midesiz değilim
şerefsiz hiç feğilim tamam mı
o tokadını da asla unutmayacağım
seni öptüğüm için özür dşlerim
bir daha asla yaşanmayacak
görmeyeceksin beni hatta artık
taşınacağım
hoşçakal jeon.deli komşu jungkook:
görüldü
**
Bölüm sonu:) İşler biraz karıştı gibi...
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın, seviyorum sizi baiii!! XxInstagram: Sevvyniz / Sevvytk
- Şevval
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRAZY IN LUV • TAEKOOK ✓
FanficCeline mankeni Kim Taehyung, Calvin Klein mankeni Jeon Jungkook'un alt komşusuydu ve birbirlerine gıcık oluyorlardı. Texting+düz yazı Başlangıç tarihi: 31.03.2023 Bitiş tarihi: 28.04.2023