Maskeler 🎭✅️(SaTzu)(gxg)

13. Bölüm

Merhabalar.😊

Bir şey yazacaktım vazgeçtim profil kısmına yazmak daha mantıklı oraya yazacağım kısaca.😊

İyi okumalar dilerim. 💚

***

O hafta Cuma akşamı yeni eve taşınmıştık. Sana öncesinde temizlikçi tutup evi temizlettiğini söylemişti bu yüzden hemen taşındık. Sadece kıyafetlerimiz ve Aiko'nun oyuncakları olacağı için 2 araba yeterli olmuştu.

Aiko da, ben de evi daha önce 3D olarak görmemize rağmen gerçeğini görünce şaşkınlıkla kalmıştık. Ev çok güzeldi. Üçümüzün de yüzü gülümsemelerle doluydu.

Kıyafetlerimizi yerleştirmeyi ertesi güne erteleyip dışarıdan yemek söyleyip yedik. Aiko'nun alışması için onu yeni odasına yerleştirdik ve uzun bir konuşma yaparak onu kendi odasında kalması için ikna etmiştim. Sana da bana bir şey söylemeden üst kattaki misafir odalarından birine gidip yatınca bende yatak odasında uyudum.

Ertesi sabah Sana ve Aiko'nun hala uyuduğunu görünce alt kata inip kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim.

Güzel bir kahvaltı hazırlayıp onları uyandırdım. Kahvaltıdan hemen sonra Sana şirkete 2 saatlik bir toplantı için gitmişti. Bizde Aiko ile harfler ve kelimelerle 1 saatten fazla alıştırma yapmıştık. Kıyafetleri düzenlemek için yukarı çıkacaktık ki kapı çaldı. Ben kapıyı açmaya giderken telefonum çalınca önce arayana baktım. Sana'ydı arayan.

"Sana?"

"Tzu, misafirlerimiz var!"

Sana'nın sesi biraz telaşlı geliyordu.

"Anlamadım? Şu an kapı çalıyor, sen değil misin gelen?"

"Hayır hayır gelenler benim arkadaşlarım. Lütfen maske olayına devam edelim çünkü Aiko'yu bilmiyorlar. Biz, uzun zamandır yüz yüze görüşemiyorduk ama evlendiğimi duyunca hepsi toplanıp gelmişler. Amcamın uydurduğu hikayeden devam edelim, lütfen!"

Kalbim hızla atmaya başlamıştı. Yine yalan söyleyecektik yani. Maskeleri takma vakti gelmişti.

"Tamam sakin ol. Halletmeye çalışacağım ama çabuk gel ben, doğru düzgün yalan söyleyemeye bilirim! Ayrıca kaç kişiler neden çoğul konuşup duruyorsun?"

"Tamam sende sakin ol yakında evde olacağım ve 7 kişi birden şu anda kapımızdalar!"

"Aman tanrım, Sana hemen gel!"

Telaşlı bir fısıltıyla bağırdım ona ve telefonu kapattım. Aiko'ya endişeyle baktım. Umarım aniden göreceği bu yabancı insanlardan korkmazdı. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

Karşımda, gerçekten de 7 kız duruyordu. En önde ki 3 kızdan ortadaki tuhaf bir şekilde bana bakıyordu. Snowbard çizgi filmindeki tavşan karakteri gibiydi.

Soldaki kısa saçlı kız neredeyse benim boylarımdaydı ve kolunu tuhaf bakışlı tavşan kıza dolamıştı. En sağdaki kız küt saçlı ve kocaman gözlere sahipti ve hafifçe gülümsüyordu. Arkada 4 kız daha vardı. Birisi soluk tenliydi ve onun hemen yanındaki kız rakuna benziyordu, siyah kahkülleri gözlerine kadar inmişti. Diğer ikisi ise daha arkada durmuşlardı. En kısa boylu olan kız aslan yelesi siyah saçlara sahipti. Onun yanında, ondan biraz daha uzun olan kız ise uçları pembe boyanmış düz saçlara ve çok narin bir yüze sahipti.

"Woooaaa kesinlikle bu o!" dedi aslan yeleli kız.

"Bence de bebeğim, Sana-chan'ın güzellik standartlarının bile üstünde." dedi hemen yanındaki narin kadın.