Merhaba. Kısa bir bölüm ama bunu da atmak istedim.
Medya: Geçen hafta bu fotoğraf karşıma çıktığında aklıma direkt olarak Tzuyu ve Aiko geldi. Bu yüzden bu fotoğrafı yayınlamak istedim. 😊
23.Bölüm Final bölümü bu arada. Daha öncelerde de söylediğim gibi çerez niyetine kısa ve basit bir hikaye...🙏😊
İyi okumalar dilerim.
***
Sabah uyandığımda bedenimin çıplak olduğunu fark ederken dün geceki anlar zihnime dolmaya başlamıştı.
Hızla yan tarafıma döndüğümde boş olduğunu gördüm. Sana orada değildi. Aklıma binlerce düşünce hücum ederken kendi kendime fısıldadım.
"Hayır aptallaşma, saçmalama Tzu. Dün gece sarhoş olan sen değildin rüya olması imkansız."
Yatakta yorganı vücuduma siper ederek doğruldum ve saate baktım. 10:32'di.
Ebeveyn banyosunun kapısı açıktı ve karanlıktı yani orada olamazdı. Hızlıca yataktan kalkıp kapıyı kilitledim ve kıyafetlerimi toplayıp giydim. Banyoda elimi yüzümü yıkayıp koridorda karşılaşma riskini göz önünde bulundurarak kendime biraz çekidüzen verdikten sonra odadan çıkıp kendi odama koşturdum. Hızlıca duş alıp üzerimi değiştirdim ve evi turladım ancak Sana'yı bulamadım.
Aiko uyanmış odasında oyuncaklarıyla oynuyordu. Onu alıp mutfağa indim ve kahvaltı hazırlamaya başladım.
Sana'yı aramak istiyordum ama korkuyordum. Dün gecenin bir hata olduğunu söylemesinden ve soğuk davranmasından korkuyordum. Derin bir nefes alıp yemeğini yiyen Aiko'ya baktım. Ağzıma ufak bir ekmek parçasından başka bir şey koyamamıştım stresten.
Günü Aiko ile geçirmiştik ve telefonum gün boyu çalmamıştı. Akşam üzeri saat beşten sonra evin kapısı açılınca izlediğimiz filmden başımı kaldırdım ve koltukta doğruldum. Kalbim deli gibi çarpmaya başladı. Derin bir nefes alıp yüzleşmeye hazırlandım. Ancak o benimle yüzleşmedi.
Sana başı düz bir şekilde ileri bakarken durdu girişte. Sonra sola, yani bize doğru çevirdi başını ve Aiko'ya baktı.
"Aiko, odana çık." dedi düz bir sesle. Aiko yattığı yerden doğruldu ve Sana'ya baktı ama yerinden kalkmadı.
Sana zorla konuşuyor gibiydi. Bir şeyler olmuştu bu belliydi ama ne olduğunu anlayamıyordum. Üzgün müydü, kızgın mıydı anlaşılmıyordu.
"Odana çık dedim!"
Sana daha sert ve biraz yüksek bir sesle söyledi bunu, anlaşılan kızgındı... Aiko'ya döndüm ve gülümseyerek saçını okşadım.
"Bebeğim sen odana çık, anne Sana benimle konuşmak istiyor olmalı. Bitince yanına geleceğim tamam mı?"
Aiko hafifçe gülümseyip başını salladı ama konuşmadı. Artık konuşmaya başlasa da gün boyu çoğu zaman sessiz kalmıştı.
Kapısının kapanma sesi duyulduğunda oturduğum yerden kalkıp Sana'ya baktım. Derin bir nefes alıp cesaretimi toplayarak ona yürüdüm ve önünde durdum.
"N-neler oluyor, iyi misin?" dedim kekeleyerek.
Sana kızarık ve öfkeli gözlerini gözlerime çevirdi.
"Dün geceden sonra iyi olup olmadığımı mı soruyorsun!"
Bağırdığında bir adım geri çekildim. Yüzümün aldığı şaşkın ifadeyi kontrol edememiştim. Sana içki içmiş gibi görünüyordu. Nefesi feci derecede alkol kokuyordu. Dikkatimi dağıtan alkol kokusu yeniden yüzüme hücum ederken Sana'nın bağıran sesini tekrar işittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maskeler 🎭✅️(SaTzu)(gxg)
FanfictionYaraları olan ve bazı yaraları zamanla birbirine benzeyen bir öğretmen ve iş kadının hikayesidir. ** Ortak bir noktaları vardı, bu iki kadının hayatını birbirine bağlayan başka bir şeydi... Başka bir yara... Not: Bir SaTzu (Twice) hayran kurgusudu...