Nedense şu an düşündüğüm tek şey Kerem'in elimi yumuşak bir şekilde tutması. Neden bu kadar nazik ? Keşke hep böyle yumuşak Kerem olsa. Elimde oluşan kuvvetli bir acıyla düşüncelerim aniden bölündü. Kerem hayvanı bandımı hızlıca çekmişti. Ne yapıyordu bu ? Yüzünde derinden gelen bir sırıtış oluştu. Bu beni daha çok sinirlendirdi.
''Canın mı acıyor ?'' dedi Kerem dudağını büzerek. Off ben bunu döverim yaa.
''Hayır ama canını yakabilirim''
Eyvah,bunları ben mi söylemiştim ? Kerem hep içimdeki hırçın ve asi Selin'i ortaya çıkarıyordu. Kerem'in yüzündeki sırıtış hemen söndü. Melis ise arkasına bile bakmadan gitti. Ona neler oluyordu ki ? Beni Kerem'İn elinden kurtarması gerekmez miydi? Aniden Kerem'İn güçlü elini kolumda hissettim. Gözleri çok karanlık bakıyordu. Tıpkı korku filmlerinde korktuğum sahne gibiydi. Kolumu kurtarabildim mi ? Hayır. Kerem bana iyice yaklaştı.
''Canımı sıkıyorsun. Buraya geldiğin her anını mahvedebilirim''
Zaten mahvediyordu. Hemde en kötü bir şekilde.
''Senin yüzünü görmek bile tüm hayatımı mahvediyor''
dedim korkmamaya çalışarak. Neden böyle olmak zorundaydı ki ? İnsanın en güzel yılları lise yıllarıydı ama Kerem sağ olsun ki benim için en kötü yıllar oluyordu. Kerem kolumu daha çok sıktı. Çok acımıştı. Diğer elimi yumruk yapıp Kerem'İn yüzüne vuracaktım ki Kerem hemen elimi tuttu. Bi insanın refleksleri bu kadar mı iyi olur.Şu anda gözleri duygusuz bakıyordu.
''Sence bana zarar verbilir misin?'' dedi iki elimide duvara yaslayarak. Aferin Selin. Şimdi tamamen savunmasızdım. Ne yapacaktım ? Bir ses duydum. O yöne doğru baktım.
''Ne o Kerem Poyraz şimdi de kızlara mı sataşıyorsun ? '' dedi güçlü erkek sesiyle.
Saçları güzelimsi bir şekilde kumraldı. Kasları gömleğinin altından rahatça belli oluyordu. Tıpkı Kerem gibiydi. Tehlikeli ve ürkütücü gözüküyordu. Kerem beni bıraktı. Kollarım acayip sızlıyordu. Niye bu kadar çok sıkıyordu ki kolumu ? Bir an ikisine baktım. İkiside korkusuzlardı ve birbirlerine nefretle bakıyorlardı. Şimdi burada bir savaş olacak ve ben kesin ortada kalacaktım. Kerem sırıttı.
''Beni mi özledin de geldin buraya Baran ''
''Sen beni özlemedin mi yoksa ?''
dei o da sırıtarak. Bu da kim ? Kerem'e kafa tutuyordu resmen. Güzel bir alkışı hakediyordu. Kerem ellerini cebine soktu. O umursamaz haline geri döndü.
''Sanırım en son seni hastanelik etmiştim.''
Bir saniye. Doğru mu duydum ? Baran denen çocuğu hastanelik mi yapmıştı ? Sıradaki bendim sanırım. Ahh Selin. Şu çeneni bi tutamıyorsun. Olamaz herkes Kerem ve Baran'ın etrafında toplanıyordu. Baran Kerem'in cevabı üzerine bir kez daha sırıttı.
''Çok iyi hatırlıyorsun ana kuzusu'' dediği an Kerem cebinde olan bir elini Baran'ın gömleğinin yakasından tuttu. Kavga çıkacağı belliydi.
''Birde eski küçük sevgilini hatırlıyorum. Hani bana koşulsuzca aşık olan '' dedi ve elini bıraktı. Sırıtarak gitti. Baran'ı zayıf noktasından vurmuş olmalıydı ki Baran öylece durdu. Kalabalık dağılmıştı sonunda. Baran hala ifadesizce duruyordu. Sanırım Baran'a bir şey söylemem lazım. Düşün Selin. Düşün.
''Sen iyi misin ? ''
dedim. Hayattaki en saçma soru olmalıydı. Tabikide iyi değildi. Baran bana baktı. Derin derin baktı. Sanki yüzümdeki her ayrıntıyı ezberlemeye çalışıyordu. O kadar çekici bir kız olduğu düşünmüyorum. Sahi neden bu kadar inceliyor ki ? Sonunda konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH GÖLGELER
Teen FictionAşktan uzak durmak mı ? Bu Selin ve Kerem için çok yakın bir kavram.İkiside aşık olmaktan nefret ederlerken aşk ikisi için gelecek.Belki de biri için. Kerem Selin'in hayatını her ne kadar çok mahvetse de Baran ile girdiği iddaa yüzünden hırslanı...