OYUN BAŞLASIN

29 3 2
                                    

Tatile gideceğim için 2 bölüm yayınlayacağım. Yeni bölüm 7 ağustosta gelir. Keyifli okumalar :))



Çok feci bir şekilde terliyordum. Olayların buraya kadar geleceğini asla bilemezdim. Okula geldiğim ilk zamanlarda burada da her zamanki gibi normal bir okul hayatımın olacağını sanıyordum fakat yanılmıştım. Kesinlikle bu yaşadıklarım hiç normal değildi. Hande ve Baran'ın nefret bakışlarını görmezden gelmeye çalıştım. Sanki ikiside bana saldıracaklarmış gibi duruyorlardı. Ama yanımda Kerem vardı. Hiçbir zaman yıkılmayan bir duvar gibiydi. Ve ben bu duvarın içinde kendimi garip bir şekilde rahat hissediyordum.

Neyseki okulun içine girdik. Az da olsa rahatladım. Kerem elimi hala tutarak bana döndü.

''Niye aptal gibi rahatsız oluyorsun ?'' dedi sakin bir şekilde.

''Senin için problem yok tabi. Acısını ben çekiyorum'' dedim gözlerimi ondan yere indirerek.

''Baran bir şey yaparsa bana söylüyorsun'' dedi emrederek. Ardından sınıfa girdik. Kerem arkadaşlarının yanına gitti. Bense hemen sırama geçtim. Böylelikle biraz kafamı dinlendirebilirdim. Oturur oturmaz sınıfın kızları çevremde toplandı. İşte şimdi hapı yuttum diye düşündüm fakat hapı yutmamıştım. Kısa ve çelimsiz bir kız bana döndü.

''Keremle nasıl bu kadar yakınlaştınız ? O gün depoda yalnız olduğunuz için mi ?'' dedi heyecanla. Yutkundum. Sanırım herkes cevabımı beklliyordu.

''evet '' dedim gülümsemeye çalışarak. Kızlarda benm gibi gülümsediler. Başka bir kız tekrar bana soru sordu.

''Kerem nasıl öpüşüyor ?'' dedi kıkırdayarak. Şimdi ben bu kızı varya, neyse.

''Harika'' dedim kıza yine gülümsemeye çalışarak. O sırada bir kız gözleriyle arkayı işaret edince arkamı döndüm. Lütfen yerin en dibine inmek için bana bilet ayarlayın. Kerem dinlemiş miydi yani soruyu ? şimdi aylarca Kerem'in dilinden kurtulamam. İçeriye hoca gelince bu utanç durumdan bir süre de olsa kurtulmuştum. Herkes yerlerine geçmişti. Tabi Keremde yanıma. Sırıtıyordu. Ona bakamıyordum bile. Uf aptal Selin. Durumu kurtarmak için bir şeyler uydurmalıydım.

''Ne gülüyorsun Kerem ?'' dedim sessiz bir şekilde.

''Demek harika öpüşüyorum '' dedi ama sessiz değildi. Hemen ayağımla ona tekme attım.

''Sessiz ol '' dedim sessiz olmaya çalışarak. Fakat malesef hoca ve sınıf konuşmalarımızı duymuştu. Aslı hoca bize kızgın gözlerle bakıyordu.

''Ne yapıyorsanız dışarıda yapın ve tek kelime etmeyin!'' diye bağırınca içim titredi bildiğin. Kerem yine rahat tavırlarıyla sınıftan çıktı ve arkasındanda ben çıktım. Çıkar çıkmaz Baranla göz göze geldim. Koridorda aylak aylak dolaşıyordu demekki. Baran sert ve nefret dolu bakışlarını Kerem ve ben,m üzerimde gezdirdi. Kavga çıkmaması için dua ediyordum fakat kavga  çıkacağa benziyordu.

''Kerem kantine çıkalım mı ?'' dedim sessizce. Kerem başıyla onay verince merdivenlere yöneldim. Arkamdan Kerem geliyor mu diye döndüğümde korktuğum şey başıma geldi. Kerem ve Baran birbirlerine nefretle bakıyorlardı. Her an bir dünya savaşı çıkabilirdi. Bedenime yayılan panikle Kerem'in yanına gittim. Ne de olsa beni bir tek Kerem'in güçlü kasları koruyabilirdi. Uff yine saçmaladım. 

''Kerem ve küçük sevgilisi birbirinize çok yakıştınız '' 

Kerem elini yumruk yapıp Baran'a götürecekken elini tuttum. Elini tutmamla bana baktı. Olabildiğince en masum bakışımı attım. Kerem niyeyse iki gözüme de derin bir şekilde baktı. Bu gözler çok güzel bakıyordu. Dünyanın yalandan ibaret olduğunu şimdi anladım.  Ömür boyu Kerem'in gözlerine bakmayı çok isterdim. O sıra Baran'ın öfkeli sesiyle bu güzel an çarpıştı. Kafamı Baran'a çevirdim. Kerem'e bakıyordu. Kerem de ona baktı. 

SİYAH GÖLGELERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin