multimedya Kerem :)
Aniden yağmur bastırdı. Belliydi zaten bultlardan. Olmayan uykumdan uyandım. İlk defa bu kadar şiddetli bir yağmur görüyordum. Kerem bir anda yönünü değiştirdi. Ona nereye bakışı attım.
''Arabaya. Kamp yeri çok uzakta'' dedi adımlarını hızlaştırıp. Bir süre sonra durdu.
''Az zayıfla be kızım'' dedi yorulmuş sesiyle.
''Sende az kas yap'' dedim. Sesim kısık çıkmıştı. Çünkü çok üşüyordum. İç çamaşırıma kadar ıslanmıştım. Kerem'e daha çok sokuldum. Fakat o da ıslaktı. Sanırım Kerem beni bıraksa ormanın ortasında öylece yalnız kalırdım. Bana yardım etmesi hoşuma gitmişti. Ardından Kerem'in arbasını görünce bir oh çektim.Kerem kapıyı açtı ve beni fırlatır bir şekilde attı.
''Yavaş olsana salak'' diye haykırdım. Ama o beni bile umursamadan sürücü koltuğuna oturdu. O da çok ıslanmıştı. Saçları yağmur yüzünden alnına gelmişti. Çok çekici bile diyebilirim. Uff Selin. Bu dediklerini Kerem duysa sanırım beni hep rezil ederdi. O sırada Kerem klimayı açtı. Ortam sıcaklaşmaya başlayınca bende mayışmaya başladım. Cidden nereden çıkmıştı bu yağmur ? Ayağımın acısı hafifte olsa dinmişti. Yavaş yavaş gözlerim kapanmaya başladı. Ve artık tam kapanmıştı. Kendimi uykuya teslim ettim.
Uyandığımda içimde müthiş duygular olmuştu. Sahi neden ? Bak ben söylüyorum. Ben iyi değilim. Böyle saçma sapan şeyler neden aklıma geliyor ? Deliriyor muyum ? O sırada yanımda küçük bir çocuk gibi uyuyan Kerem'e baktım. Oyy nasılda uyuyor küçük şeytan. Kerem'e doğru yaklaştım. Sessizce bir şeyler söyledim.
''Küçük şeytan,öküz,mal,sığır,hödük''
O an bir el yakamdan tuttu. Eyvah Kerem uyanık mıydı ?
''Sen uyumuyor muydun ? '' dedim şaşırarak.
''Uyuyor muyum sandın ?'' dedi kibirli bir şekilde gülümseyerek.
Sonradan beni bıraktı ve arabayı sürmeye başladı.
''Hande...'' diyecektim ki Kerem sözümü kesti.
''Mesaj attım. Ayrıca Hande kamptaymış ve çantanı okula getirirmiş.'' deyince rahatladım.
Hande ve çantam aklımdan tamamen silinmişti. İçimde suçluluk duygusu oluşmaya başladı. Benim yüzümden kampları mahvolmuştu.
''Benim yüzümden kamp yapamadınız'' dedim üzgün bir şekilde.
''Ben zaten kamptan nefret ederim'' dedi düz bir sesle. Gözlerim açılmış bir şekilde ona bakıyordum.
''Eee o zaman neden geldin ?'' dedim şaşırarak.
''Sana işkence etmek için '' dedi alayla. Pislik.
''Ama ben sana ettim işkence'' dedim sahte bir şekilde gülerek. Arabayı durdurdu.
''İstersen şansını zorlama'' dedi bana dönerek.
Ona sadece gözlerimi devirdim. Ardından arabayı sürmeye devam etti. Sessiz bir yolculuktan sonra sonunda evimin önüne geldim. Tam kapıdan inecektim ki bileğimin acısıyla geri çekildim. Kerem'in indiğini gördüm. Beni kolumdan çekti.
''Yavaş olsana '' dedim sinirle. Bileğimin acısı yeniden gün yüzüne çıkmıştı. Kerem'in koluna girerek apartmana ulaştım. Bana merdivenleri çıkabilir misin demeden gitti. Zaten ne bekliyordum ki ? Beni buraya kadar getirmesi bile mucizeydi. Zar zor merdivenleri çıktıktan sonra evime girdim. Annemde babamda başka işlerle uğraştıkları için beni farketmediler bile. Zaten alışkındım. Annem deara sıra benimle ilgilenmezdi. Ama hoş karşılardım. Çünkü gerçekten mızmız bir kızım. Odama girdiğim gibi kendimi yatağa attım. Hala yorgundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH GÖLGELER
Teen FictionAşktan uzak durmak mı ? Bu Selin ve Kerem için çok yakın bir kavram.İkiside aşık olmaktan nefret ederlerken aşk ikisi için gelecek.Belki de biri için. Kerem Selin'in hayatını her ne kadar çok mahvetse de Baran ile girdiği iddaa yüzünden hırslanı...