SİYAH GÖLGELER

RESİM

   Hemen Kerem'e seslendim.

''Yine ne var ?'' dedi bıkkın bir sesle. Hiç Keremle uğraşamayacağım.

''Kilitli kaldık'' dedim kapıya vurarak. Kerem yanıma geldi.

''Çekil'' dedi ve dediğini yaptım. Hemen kapıya omuz atmaya başladı. Allahım ne olur açılsın kapı ne olur...

Tabiki açılmadı benim şanssızlığım.

''O kadar güçlüyüm diye geçiniyorsun bi kapıyı açamadın. Aaa doğru gücün bir tek bana yetiyor değil mi ? '' dedim sinirle ona bakarak.

''Burada sadece benleyken yine bu lafları etmen çok cesurca ya da aptalca. Selin şimdi sus !''

dedi sinirlenerek. Hemen telefonun çıkardı. Ben telefon bile getirmemiştim uff Selin. Kerem telefonunu yere fırlatınca bir an yerde oluşan sesle korktum.

''Ne yapıyorsun ? Deli misin ? '' dedim bağırarak.

Evet kesinlikle sınırlarını zorluyordum. Birazdan beni döverse şaşmamak gerekirdi. Kerem bana o kadar sert baktı ki bir an yerin dibine gireceğim sandım.

''Selin kes o lanet sesini '' deyince içimde bir his oluştu. Kötü bir histi. Sanrım üzülmüştüm. Kerem'in saçma sapan laflarına saçma sapan bir şekilde üzülüyor muydum ? Cidden umutsuz vakayım.

''Ben kessem ne farkeder ? Aptal. Niye buraya geldik ki ? Siz kavga etmeseydiniz burada...'' diyecektim fakat Kerem sözümü kesti.

''Sende bu okula gelmeseydin burada olmazdık''

Küstah,aptal. Sanki bayılarak geldim buraya.

''Çok meraklaydım buraya zaten'' dedim bir sıraya oturarak. Keremde ben oturur oturmaz bana doğru gelmeye başladı ve bana iyice yaklaştı. Vücudumu panik dalgası sardı. Ne yapıyor bu ?

''Sana güvenmiyorum Kerem. Yaklaşma'' deyince Kerem durdu ama gerilemedi.

''Bence sen kendine güvenmiyorsun '' dedi sırıtarak.

Resmen adam gel döv beni diyor. Ayağa kalktım ve onu ittim. Yani itemedim demek daha doğru olur sanırım.

''Ya sen manyak mısın ? Burada olmamız çok mu iyi ? Dengesiz hödük'' dedim sinirlenerek.

Kerem bu halime bile aldanmıyordu.

''Çantanda yiyecek bir şeyler var mı ? '' dedi kamp çantamı göstererek.

''Olsa da vermem'' dedim başka bir sıraya oturarak. Kerem kamp çantamı karıştırmaya başladı. Onu umursamadım bile. Daha sonra bi bisküvi bulunca hemen yanına koştum.

''Banada ver'' dedim. Çok acıkmıştım. Kerem büsküviyi benden kaçırmaya başlayınce e haliyle almaya çalıştım. Dışarıdan gören biri bizi yanlış anlayabilirdi. Kerem'e sırtından sarılıyordum resmen. Tekrar almak için hamle yapacakken yerdeki ıslak beze basıp düşüyordum ki iki güçlü kol beni belimden yakaladı. Gözlerimi kapatmıştım artık. Tekrar gözlerimi açtığımda Kerem'in o meşhur sırıtışını görmem bir oldu. Kerem'e o kadar çok yakındım ki bir an kalbimin çkıp kaçacağından korktum. Kalbim şu an çok hızlı atıyordu. Kerem'in elindeki büskiviyi görünce onu kaptım. Ve Kerem'e yakın olan halimden kurtuldum. O kadar açtım ki büskiviyi ikişer ikişer ağzıma atıyordum.

''Yavaş sonra öküz gibi ağırlaşıyorsun''

''Sanki her gün beni taşıyorsunda '' dedim çok bilmiş gibi davranarak.

''Taşımasam bile görüyorum'' deyince ona sadece gözlerimi devirdim. Uff neler yapıyorum ben böyle annemi çoktan unuttum bile. Kesin çok merak etmiştir.