Geçmişin sıcaklığını, aşkın ve dostluğun can bulduğu BALTEPE mahallesine hoşgeldiniz.
○●○●Toksik karakter ve dram barındırmayan tatlı bir mahalle kurgusu○●○●
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tatlı tatlı giyindim nereye gidiyorum dersiniz?Hayır Arif Ediz'i görmeye değil, zaten üç gün evvel yapılan mahalle yemeğin de verdiğim karar ile içim kanaya kanaya Arif Ediz dosyasını kapattıp yeni flörtlere kapımı açtım.
Kendisi çok mutlu son zamanlar da. Evrenin küçük oyunları sağolsun ne zaman mahalleye adım atsam ya onu ya da Ahu'yu görüyorum. Hoş mutlu olmasalar da gidip aralarına girecek bir kadın değilim. Olmayacak duaya amin denmeyeceğini iyi bilirim o sebeple artık Arif falan yok aşk hayatım da.
Şuan bu şekil de tatlı tatlı giyinip gittiğim yer Lena restorant, bugün benim güzeller güzeli, melekler meleği, nur tanemin doğum günü.
İşin aslı Feride doğum günlerinden hiç hoşlanmaz. 17 nisan sabahı güne hep mutsuz başlar, vicdan yoksunu anne ve babasının boşandığı gün bugün, adliyeden çıkar çıkmaz doğuma giden annesi daha kızını kucağına almadan, kokusunu içine çekmeden hem Cesur'u hem de Feride'yi hastane de bırakıp kaçtığı gün ayrıca.
Ayla ninem sağolsun, iki tane inci gibi evlat yetiştirdi, malum babası da sırra kadem bastığından daha yedi yaşın da olan Cesur ve yeni doğmuş Feride bir başına kalınca Ayla nine ile Zülfikar dede bu iki altın evladı sahiplenmiş.
"Günaydın Züleyha" siyah babetlerimden siyah saç kurdaleme kadar süzen Cesur abi elinde ki parti malzemeleri ile evden çıktığın da hızla işaret parmağımı dudağıma bastırıp konağın üst katını gösterdim.
"Günaydın Cesur abi günaydın da Feride anlamadan sessiz sedasız kaçalım" ona bu yıl tam da kendine uygun bir parti düzenleyeceğiz. Siyahların ve bordoların ağırlıkta olduğu gotik, bol bol karanlık temalı ayrıca baş ağırtan favori şarkılarından oluşturduğum playlist ile en sevdiği atıştırmalıklarının olduğu bir parti düzenleyeceğim.
Gelen misafirler ise hep sevdiği kişiler olacak, iş yerin de, üniversite de hatta lise de samimi olduğu yirmiye yakın insanı Lena restoranta davet ettmiştim bile.
"Kolay kolay uyanmaz o Züleyha, hadi gel gidelim" elinde ki devasa kutuyu sanki üç grammış gibi tek eliyle arabaya koyup benim için ön koltuğun kapısını açtığın da içimde ki küçük kız çığlıklar atmıştı. Seni alan yaşadı Cesur abi, senden on numara eş olur kapı açan erkek sayısı ne kadar az biliyor musun?
"Restorant şefiyle görüştüm, menü eksiksiz yapılıyormuş, organizasyon şirketi de dediğimiz saatte orada olacakmış yani bizim onları kordine etmekten başka işimiz yok" Cesur abi yüzün de keyifli bir tebessüm başını ağır ağır salladığın da çoktan Baltepe mahallesinden çıkmıştık.
"Nasıl gidiyor Züleyha? Feride önemli bir proje üstün de çalıştığını söyledi..." şöyle alıcı gözüyle bakınca insan şaşırmadan edemiyor. Dalgalı siyah saçları, bembeyaz tenin de her yana dağılmış irili ufaklı bir sürü ben, kemikli iri yüzün de insanı ürküten ama bir o kadar zarif uzun kirpikli kara badem gözleri ve onda mükemmel duran hafif eğimli burnu.
