Ellerimiz de kova kova temizlik ürünleri, üzerim de rahat etmek için giydiğim slopet ile mahallenin çıkmaz sokağına, Ömer abinin dükkanına gidiyoruz.
Dün akşam sabah saatlerine doğru patlayan su boruları kahvehane ile birlikte alt kata, çizim yaptığı atölyeye kadar su basmasına sebep olduğu için ona yardım etmeye Feride, Deniz ve Cesur abiyle gidiyoruz.
Ömer abi iki kardeşi bir de annesine bakmak için erken yaşta kendi mesleğinden ressamlıktan vazgeçen biri. Babalarını kalp krizinden kaybettikten sonra aniden evin tüm sorumluluğunu sırtlandığı için erken yaşta olgunlaşmış kalbi pırlanta gibi adam.
E zaten Feride'min ona vurgun olma sebebi de bu. Hoş sadece Feride değil Baltepe mahallesi Eraslan ailesine bayılır, Ömer abi herkes için ayrı bir yere sahiptir.
"Sarı kız, kırmızı beneklerin olmadan tanıyamadım seni!" Deniz elimde ki bez poşetini alıp omzuma omzuyla vurduğun da hiç acımadan uzun turuncu saçlarını çekip kaşlarımı çattım.
"İnek adıyla seslenme bana!" Feride kumamla atışmalarımıza bayılıyor, nasıl da yandan yandan sırıtıyor.
Hoş belki sevdiceğinin yanına gittiğinden sırıtıyordur, malum dün Feride bakkaldan dönerken Ömer abiye rastlamış ve Ömer abi ona sırf gece saçlım dedi diye yanağından öpmüştü. Bu onların ilk öpücüğü olduğu için Feride bizim evi çığlıklar atarak basmıştı.
"Sarı kızsın ama?"
"Saçımı tez vakitte siyaha boyacağım!" Cesur abi korku dolu gözleri ile aniden bana döndüğün de Deniz bıyık altı sırıtıp Feride'nin omzuna kolunu atarak adımlarını hızlandırmıştı.
"Boyayacak mısın saçlarını?" yok boyar mıyım Cesur abi, annem keser beni, ailenin sembolü olan genetik sarı saçları boyarsam ölüm fermanımı imzalarım. Hoş senin bu denli korkman da hoşuma gitti, az rol mü yapsam?
"Ama bıktım herkes inek adıyla sesleniyor" Cesur abi saçlarıma uzun uzun bakıp saç kurdelemi görmesiyle yüzünü ekşitmişti.
"Yapma, ben kapatırım onların çenesini sen dokunma altın saçlarına" yaaa eridim, Cesur abi ben Feride'nin bizi shiplemelerine aldırmamaya çalışıyorum ama olmuyor, artık ben de kendimi seninle shipliyorum.
"Güzel mi saçlarım böyle?" benimle ilgilenmesinin verdiği heycan ile omuzumu sallayıp sırıtarak Cesur abinin siyahlarına baktığım da yüzünde ki memnuniyetsiz ifade dağılmış, huzurlu bir tebessümle çağla yeşili saç kurdeleme dokunmuştu.
"Sadece güzel değil, sihirli de, bak güneş vurdukça nasıl da parlıyor altın saçların" uzun sarı saçlarımın bir tutamını önüme atıp saçlarımı gösterdi. Oldukça açık sarı olan saç uçlarım güneş ile beraber ışıl ışıl parlarken ilk defa gördüğüm yansımaları hayretle izledim.
"Gerçekten parlıyor" saf bir hayret ile bakışlarımı Cesur abiye çevirdiğim de göğüsü sertçe inip kalkmış derin bir soluk almıştı. Çok farklı bakıyordu gözlerime, kalp hızlandıran bir bakıştı bu, yürek hoplatan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BALTEPE
RomanceGeçmişin sıcaklığını, aşkın ve dostluğun can bulduğu BALTEPE mahallesine hoşgeldiniz. ○●○●Toksik karakter ve dram barındırmayan tatlı bir mahalle kurgusu○●○●