Alarmın sesi kulaklarına doluyor gözlerimi açmam için beni zorluyordu, ben ise her sabah yaptığım gibi alarma meydan okuyor ve gözlerimi açmıyordum. En sonunda pes ederek gözlerimi açtım ve alarma doğru yönelip alarmı kapattım, neden bu alarmı kuruyordum ki? Beni gördüğüm kabuslardan daha erken uyandırsın kurtulayım diye mi? Yoksa alarmın sesi kulaklarımda ki iğrenç çığlık sesleri bastırsın diye mi? Bilmiyorum belki de her ikisi içinde.
Yatakta oturur pozisyon alarak yandaki balkondan dışarı baktım.kuşlar yine çığlık atıyorlardı, diğer insanlara göre şakkıyorlardı Buz gibi ellerimi yanaklarıma sürttüm, ıslaktı, ardından elimi kalbime götürdüm, kaybolmuştu,
Yine gün doğmasına rağmen karanlık olan hayat
Yine gördüğüm kabuslar yüzünden, gece gözümden akan yaşlar
Yine içimde acıya bulanmış bir hüzün
Yine beynimin ve kalbimin içinde dolaşırken haritasını kaybetmiş ben
Yataktan kalkarak karşıda duran takvimin başına geçip "1 Eylül" diye mırıldandım kendi kendime takvimin yanındaki masanın üzerinde duran eski kırmızı kalemi alarak yuvarlak içine alınmış günün üstüne çarpı attım. Gelsin diye yalvardığım gün bana acımış gelmişti. Lütfen dedim içimden lütfen bu gün sonsuz olsun sonsuz olup bedenime karışsın.
Masanın karşısına geçerek sandalyeye oturdum yine ona mektup yazıcaktım her ayın başında yaptığım gibi ama bu gün bu mektup özeldi ,benim için.
Bu gün doğum günüm dü. Bu gün beni bırakıp gittiği gündü. Bu gün onsuzluğumun dokuzuncu yıl dönümüydü çekmeceyi açarak içinden eski yıpranmış bir kağıt ve bir şişe çıkarttım. Masaya koyduğum kağıtta bakınca gözlerim doluyordu o an onun sesi kulaklarımda çınladı, hiç
unutamadığım sesiOkyanusta, denizde, yağmurda ağla
Beni her duyduğumda beni derinden sarsan ses, benim peşimi hiç bırakmayan ses, peşimi bırakmaması için yalvardığım ses. Başımı havaya kaldırarak gözyaşlarımın gözüme hapis olmasına izin verdim ardından sesin devamı geldi
Ağlamasan dönemem, ölürüm sevemediğim
O ölmezdi ki ölemezdi o, ölsem ağlamazdı sevmiyordu ki beni ,bunu kendiside derdi bana sevemediğim derdi bana, sevmiyordu beni
O gittiğinden beri ölmesin diye her yağmurda ağladım her yağmurda onunla konuştum bana "Ben okyanusum, denizim, yağmurum" demişti sevdiğim adam.
O yaşlarımın ona karışmasını istemişti
Gözyaşlarım tamamen gözüme hapis olunca kalemi alarak eski, yıpranmış kağıtta yazmaya başladım
Sevdiğim sen yine yoksun 01/09/2017
Sensizliğimin dokuzuncu yılı dönmediğine göre onu yine bulamamışsın , merak etme ben seni sonsuza kadar beklerim. Döndüğünde ne kadar güzel olur düşünsene sen ve ben sahile gideriz ama ben bu sefer sana mektup bırakmaya değil seninle dans etmeye gelirim. Sen bana şarkı söylersin ben dinlerim ,sesinin vücudumu ellegeçirmesine izin veririm sonra sen bana karmaşık cümleler kurarsın ben anlamam ne demek istediğini anlamadığmı sana söyleyince "bir gün anlayacaksın o zaman belki de sevdiğim olacaksın" dersin bende her gün o söylediğin cümleleri düşünürüm sevdiğin olayım diye...
Hiç dönmiyeceksin değil mi? Olsun ben seni yinede beklerim, acılarımı öldürmeyi bana öğreten adam beni sevmeyen adam beni sevmiyecek olan adam... Olsun ben seni severim
Bana senin yerini doldurmamı istemiştin, dolduramıyorum kalbimdeki birikmiş olan külerini boşaltamıyorum... Özür dilerim
Bu mektup da bu kadardı. Her zaman söylediğim gibi sevdiğim başka bir evrende kendimi yıldız seni ay olarak görmek dileğiyle...
![](https://img.wattpad.com/cover/339909539-288-k913559.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR SÖNÜYOR
ЧиклитBu kitabı; Kaybolanlara,yıldızla, ayla güneşle, okyanusla, denizle, yağmurla konuşanlara, yaşamak için sebep arayanlara, korkmuşlara, son verenlere adıyorum