Okuldan sonra hemen eve gidip giyecek bir şeyler ayarlamaya çalıştım.
En sonunda hoşuma giden bir kombin yapmıştım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Takılar yok)
Hemen giyinip Mert'e evimin arkasında ki parkın konumunu attım.
Neden başka birine evimin konumunu atayım ki?
Konumu atıp, evden çıktım. Parka geldiğimde Mert'in çoktan geldiğini gördüm. Arabaya yaslanmış bir sekilde, gözünde güneş gözlükleriyle çok çekici görünüyordu.
Aman bana ne.
Üstüne kazak ve benim eteğimle uyumlu bir pantolon giymişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kolye yok)
Eminim ki dışarıdan çift gibi gözüküyoruz.
Beni görünce inci gibi dişlerini göstererek gülümsedi. Ona bakıp bende güldüm. Allah'ım bu çocuk niye bu kadar tatlı yaa yerim!
Arabanın kapısını açtı ve binmemi bekledi.
Nasıl da centilmen ama.
Bindiğimde oda binip arabayı sürmeye başladı.
Bu sessizlik canımı sıkarken ve gerilmemi sağlarken konuşacak konu bulmaya çalıştım. En sonunda "Acaba nasıl bu kadar uyumlu giyinebildik değil mi?" Dedim.
"Selin sen bana mesaj attın ya böyle böyle giyinelim mi diye." Dedi
"Ben sana öyle bir mesaj atmadım Mert ne saçmalıyorsun?" Dedim.
Girdim ve ona baktım. Alt dudağını ısırıyordu. Ne oldu ki şimdi?
"Asi Güzelim yazısının üstüne tıkla" Dedi.
Beni Asi Güzelim diye mi kaydetmiş yani. Ayy ısırırım ben bunu.
Aynı zamanda da utanmıştım.
Tıkladığımda mesajları okumaya başladım. İyi de bunların hiç birini ben yazmamıştım ki.
"Mert..." Dedim. Kısa bir an bana baktı ve geri önüne döndü.
Tamam direksiyonda ki ellerine bakarak dikkatimi dağıtmamalıyım.
"Ben sana hiç böyle bir şey yazmadım. " Dedim.
Kendi telefonumu açtım, mesajlara girdim ve yakışıklı şerefsiz yazısına tıkladım. Bu arada kafeye gelmiştik bile.
"Bir tane masaya yerleşim ondan sonra konuşuruz. Olur mu?" Dedi.
"Tamam olur." Dedim.
Arabadan inip birlikte bahçedeki masalara doğru yürümeye başladık. Masaya geldiğimizde sandelyemi çekti ve oturmamı bekledi. Onu çok bekletmemek için hızlıca oturdum.
Bu iki oldu aslanım.
Ona gülümsedim. Oda karşımda ki sandalyeye oturdu. Telefonumu açıp Ona uzattım.
İlk önce onu nasıl kaydettiğime baktı. Yüzündeki büyük sırıtmayla bana baktı.
Ah hadi ama bu aptallığı nasıl yaptım?
Yanaklarım kızarırken o mesajları okumaya başlamıştı.
Mesajları okurken kaşlarını çatmıştı.
"Selin bende sana hiç böyle mesaj yazmadım. " Dedi.
Onun telefonundan Asi Güzelim kişinin bilgileri kısmına girdim. Bu benim numaram değildi.
"Mert bu benim numaram bile değil. " Dedim.
Oda telefona baktıktan sonra buda benim numaram değil." Dedi.
"Neyse Mert bunu kim yapmışsa bizim tek kalıp konuşmamızı istiyor demek ki."Dedim.
"Evet... O zaman senin numaranı alabilir miyim? Bir durum olursa haber veririm diye dedim."Dedi.
Aynen canısı inek de çikolatalı süt yapıyordu zaten.
Kıkırdadım. "Tamam alabilirsin."Dedim.
Telefonunu Ona uzattım. Numaramı söyledim.
"Peki o zaman ben bu numara hakkında bir şey bulursam seni haberdar ederim."Dedi.
Gülümseyip "Tamam haberdar et beni." Dedim. Onu taklit ederek .
O da güldü gözleri bir kaç saniye gülümsemem de takıldı. Bunu fark edince hemen gülümsemeyi kestim.
Birden kafedeki ışıklar söndü ve şarkı çalmaya başladı.
"İYİ Kİ DOĞDUN PINAR İYİ Kİ DOĞDUN PINAR"
Buda ne şimdi. Hadi ama ilk buluşmamın berbat olmasını istemiyorum.
