2 bölüm yüklemiş bulunuyorum. Öncekine de bakmayı unutmayın!
Bitirme tarihinizi yazın ➡️
Başlıyoruz!⤵️
"Taehyung, meğersem Jungkook'un lise arkadaşının ona bir takım yanlış anlaşılacak mesajlar atmasından dolayı rahatsızmış. Zaten son zamanlarda da Jungkook'un kendisine soğuk davrandığını fark etmiş. Korkmuş. Herkes böyle bir durumda korkardı. Zaten yalnız birisiydi. Son 2 - 3 yılda atlattıkları şeyler kolay değildi Taehyung'un. Üstelik o yerden de yeni çıkmıştı. Yani etkisini üzerinden yeni yeni atıyordu."
"Peki neden Jungkook ona soğuk davranıyordu?"
"Çünkü ona evlenme teklifi edecekmiş. Şüphelenmesin diye de biraz soğuk yapmak istemiş, sonrasında yüzükleri vererek mutlu etmek istemiş..."
"Peki ya siz Yoongi Bey? Siz-"
"Ben kötüydüm. Jimin'i kaybetmiştim. Benim de acım tazeydi. Üstelik yıl başında yalnız kalsınlar, baş başa olsunlar diye evi de onlara bırakıp parkta girmiştim yeni yıla... Jimin... benim için çok özeldi, anlarsınız ya. Parkta tüm gece onun için ağlamıştım... Sabahsa Jungkook'un telefonunu, hiç olmassa böyle bir telefonunu hiç beklemiyordum.."
"Şey Yoongi Bey, size ne dedi? Nasıldı? Sesi nasıl geliyordu anlatabilir misiniz?"
"Ağlıyor ve bağırıyordu. Gülüyordu... daha çok gülüyordu telefondayken... beni arayıp "Yoongi! Taehyung bize şaka yapıyor! Gel ve bu şakayı gör çok komik biliyor musun? Rengine kadar ayarlamış..." tarzında şeyler dedi. Anlamadığımda telefonu kapatıp direk eve koştum... daha eve girmeden, aşağıda kapının önündeyken Jungkook'un kahkahaları evi dolduruyordu. Normal bir kahkaha değildi bunlar. Ağlarken edilen kahkahalardı... sesi titriyordu... kendisini gülmeye zorluyor gibiydi..."
"Odadaki görüntü neydi peki?"
"Oda boştu. Olay banyodaydı. Banyoya girdiğimde, küvet yarısına kadar su doluydu. Su kanlıydı... yerde, mermerin üzerinde Jungkook oturuyordu. Dizinde ise Taehyung yatıyordu. Ve bembeyaz mermer damlalar halinde Taehyung'un kanı ile kaplıydı. Bilekleri kesik içindeydi. Ve avuçları kan doluydu. Elleri, yüzü... bilekleri... her yeri kandı. Jungkook gülüyordu. Taehyung'a sarılmışken gülüyordu. Ağlıyordu da... gözleri kıpkızarık ve şişti. Burnu akıyordu... Jungkook'un giydiği beyaz sweatin kolları yarısına kadar kanlı suyla bulanmıştı. Galiba Taehyung'u suyun içinden çıkartmış ama bedeni güçsüzleşip düşmüşlerdi..."
"Sonra ne yaptınız?"
"Sonra... ambulans geldi. Tabii bu süre boyunca evde tek hâkim olan ses, Jungkook'un kahkahalarıydı..."
"Yanlış anlamazsanız bir şey soracağım-"
"Tabii buyrun. Burada bu yüzden toplandık zaten."
"Bu süre zarfında siz... yani hiç mi bir şey yapmadınız?"
"Yapamadım... sadece kapıda dikilmiş şoktaydım... ağlayamadım bile... sadece Taehyung'un yüzüne bakıyordum. Çünkü Taehyung, sadece gülümsüyordu ve Jungkook'un gözlerine bakıyordu. O görüntüyü asla unutamadım..."
"Ambulans geldikten sonra ne oldu?"
"Taehyung'u sedyeye koyup götürdüler. Ben de Jungkook ile birlikte kendi arabamla hastaneye kadar ambulansı takip ettik. Hastaneye gidene kadar Jungkook güldü. 'Bu bir şaka, Taehyung çok güzel şaka yapar biliyor musun Yoongi?' Diyerek güldü. Ağladığını görebiliyordum..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
╰☆☆ 𝘋𝘰𝘯'𝘵 𝘗𝘳𝘰𝘱𝘦𝘭 𝘔𝘦 ☆☆╮
FanfictionÜzerindeki kürkten karıştırmıştım seni. Çekip kendime öpmüştüm deli gibi. Ama o gitmişti... O sonsuzluk için bana elveda bile dememişti... Tamam, çok benziyordun belki. Ben ise iyileşmeye çok yaklaşan bir şizofren deliydim. En azından öyle diyorlard...