"Odama girip koltuğuma oturdu diyorum Barbaros!"
Barbaros, sabah sabah Kumsal'ın öfkesi ile karşı karşıya gelmişti.
"Kızım ben boşuna mı sabah olmasını bekledim? Öfken geçmemiş, neden bana çatıyorsun? Anladık, tamam. Odana girip koltuğuna oturmuş."
"Ama ben yapacağımı biliyorum ona."
"Fazla ileri gitme Kumsal."
Kumsal aklından geçenler ile sırıtmaya başlarken koltuğa oturmuştu.
"Merak etme, fazla ileri gitmem."
Barbaros, emin olamamış bir şekilde Kumsal'a baktıktan sonra ellerini saçlarından geçirdi.
"Pek emin olamadım ama öyle olsun bakalım."
Kumsal başını salladıktan sonra ayağa kalktı.
"Çıkıyorum ben."
Barbaros başını salladıktan sonra Kumsal eşyalarını alıp evden çıktı. Arabasına bindiğinde hala daha aklından geçen şeyler ile mutlu oluyordu.
Arabayı çalıştırdığında direkt olarak bildiği adrese gitmek yerine en sevdiği tatlıcıya gitti, eve çok uzak olmadığı için kısa bir sürede varmıştı.
Arabayı park edip indiğinde oyalanmadan içeri girdi ve en sevdiği tatlılardan bir paket yaptırdı.
Paketi alıp parayı ödedikten sonra tekrardan arabasına bindi, saate baktığında hala gelmediğini düşünüp adrese sürdü.
Dün geceden beri öfkesinden uyuyamamış, sabahı zor etmişti. Aklından bin bir türlü fikir geçmişti ama fazla ileri giderse de olabilecekleri bildiği için öfkesinin dinmesini beklemişti ama değişen fazla bir şey olmamıştı.
En sonunda adrese geldiğinde arabadan inip tatlı paketini aldı ve içeri girdi, içeride ki güvenlik görevlisine baktığında yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.
"Merhaba, ben avukatıma teşekkür etmek ve sürpriz yapmak için gelmiştim. Eşimin davasında çok yardımcı oldu, kendisi şu an avukatımız sayesinde dışarıda."
Güvenlik bir süre bakışlarını yüzünde gezdirdikten sonra başını sallayarak geçmesine izin verdi.
Kumsal'da başını salladıktan sonra ilerleyip yüzündeki sahte gülümsemeyi sildi ve asansöre bindi. Daha önceden öğrendiği katın tuşuna bastı.
Aynaya bakıp üzerini ve saçını düzelttikten sonra kapının açılması ile geldiğini anlayıp asansörden çıktı.
Asistanı görünce ona doğru ilerlemeye başladı ama kendisi yanına varmadan asistan yerinden kalkıp gitti, bu Kumsal'ın işine gelmişti.
Vakit kaybetmeden odaya girdi, ilk olarak etrafa kısa bir göz gezdirdikten sonra elindekileri masaya bırakıp koltuğa oturdu.
"En azından rahatmış."
Duvarda asılı olan saate baktıktan sonra ayağa kalktı ve etrafı inceleme başladı, birkaç dolabı açmaya yeltendi ama kilitli olduğunu fark edince göz devirdi.
Gördüğü savcı ve içeriye soktukları adam ile olan birkaç fotoğrafı inceledi. Fotoğrafta yaşça küçük olmalarından Anıl'ın içeriye girmeden önce çekildiklerini anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte Gerçek
No FicciónHer şeyin üzerinden tam olarak 12 yıl geçti. 12 yıl önce çok büyük bir günah işlendi. Kimilerine göre bir taraf masumken diğer taraf suçluydu. Peki ya her 2 tarafta kurbansa? Şimdi kartlar yeniden dağıtılıyor, gerçekler gün yüzüne çıkmak için çabal...