~Sirena Hyunjin~

217 30 41
                                    


Yazar;

"Buna inanamıyorum!"

"Ne oldu Hyunjin?"

"Jj,o kaybolmuş"

"Ne? İnanamıyorum!"

"Felix,sen hiç bugün 16 civarlarında çıktın mı karaya?"

"Umm,biliyorsun o saatlerde çıkmadığımı söylemiştim."

"Doğru,ona ne oldu acaba? Ya birşey olduysa?"

"Üzülme,o artık hayatında yok.Unutma zamanın geldi."

"Öyle mi diyorsun?"

"Öyle diyorum."

"Baksana,seni su altına götürmemi ister misin?"

Hyunjin Felix'in bu dediği ile oturduğu kayada tamamen ona döndü heyecenla.

"Gerçekten mi? Olabilir mi?"

"Evet tabii ki"

"Ama ben insanım,oksijene ihtiyacım var?"

"Oh,doğru.Ah bir dakika.Babam bana senin ile alakalı birşey yapmamı söylemişti."

"Ne gibi?"

"Sadece gözlerime bak."

Dedi ve Hyunjin'in gözlerine dikti gözlerini.Yedi saniye boyunca parlak ve masum gözlere baktı.Ne görüyordu? Bu,beyaz bir sonsuzluk ışığı mı?

"Bu,garip?"

"Ne oldu Lixie?"

"Bilemiyorum,gözlerinde birşey gördüm."

"Ne gibi?"

"Beyaz bir sonsuzluk ışığı."

"Vay! Her neyse,beni nasıl su altına getireceksin?"

"Sana benden bir parça vermem gerekiyor."

"Ne?"

"Ya sana pullarımdan vermem gerek,ya da seni öpmeliyim."

"Pullarından mı?"

"Evet,sanırım canımı yakacak."

"Belkide yakmaz,ne dersin?"

"Bilmiyorum.Deneyelim."

Hyunjin onaylarca kafasını salladı ve Felix'in kuyruğuna baktı.Aralarından en acıtmayacak gibi görüneni buldu.Eli ile çekiştirdiğinde Felix acıyla elini Hyunjin'in elinin üzerine koydu.

"Acıyor!"

"Yapmayalım o zaman,önemli değil.Gelmesem de olur."

"Hayır,çek."

Hyunjin emin misin der gibi baktığında Felix ona gülümsedi.Hyunjin kafasını sallayarak pulu aniden çekti.Pul çıktığında Felix acı ile bağırdı ve pulu çıkarttıkları yer kanamaya başladı.Hyunjin endişe ile pula baktı.

"Böyle olmaz"

Felix'in acı inlemelerini dudakları ile örttü.Felix şaşkınca baktı ve sesini kesti.Hyunjin dudaklarına yapışmış ve ıslak bedenine eğilmişti.Felix tüm acısını unuttu.Hyunjin pulu yutmak yerine onu öpmüştü.Karşılık vermesi gerekiyordu işe yaraması için ki yaptı da.Felix'in kanayan yeri bir anda eski haline dönmüştü.

Hyunjin bir süre sonra dudaklarını ayırmıştı.Felix dudaklarına dokundu.Sonra pullarını gördü.

"Hyunjin,pulum."

"O iyileşmiş,ama nasıl?"

"Bilmiyorum sanırım,sen iyileştirdin.."

"En yani seni öptüğümde iyileşiyor musun?"

"Sanırım"

"Peki bu suya girebilme işi ne olacak?"

"Altını komple çıkarman gerekiyor çünkü sen de kısa süreliğine bir deniz erkeği olacaksın.Ben arkamı döneceğim.San bakmam."

"P-peki."

Felix arkasını dönmüş ve Hyunjin'in altını çıkarmasını beklemişti.

Ah lanet olsun arkasını görebildiğini unuttu!

Evet,Felix'in arkasına gözleri yoktu ama gözleri arkasını içgüdüsel olarak görebiliyordu.Felix ise gözlerini kapatmadığı ve sadece arkasını döndüğü için Hyunjin'in altını çıkarttığını görmüştü...

"AMAN TANRIM BU DA NE?!" Diyerek bağırdı.Hyunjin ürkerek "neyin var?" dedi.Felix gözlerini kapatarak içinden sabır çekiyordu."A-arkamı içgüdüsel olarak g-görebildiğimi u-unuttum."

"NE?! BENİ GÖRÜYOR MUSUN?! LANET OLSUN!"

"Sakin ol Hyunjin gözlerimi kapatırsam görmem."

"Huh peki bu kuyruk ne zaman çıkar?"

"Bir iki dakika beklemen gerek."

"Oh,peki."

Yaklaşık iki dakika sonra Hyunjin Felix'e "OLDU FELİX,OLDUUUU!" ded.Felix arkasına döndü ve ona baktı.Sertçe yutkunarak üstü olmadığı için görünen karın kaslarına baktı.Gözleri büyümüş olacak ki Hyunjin kaşlarını çatarak sordu "ne?" "Y-yok birşey sadece harikasın"

Hyunjin utanarak kafasını eğdi ve kuyruğuna baktı.

"Hey bu kuyruk siyah beyaz en sevdiğim renkler!"

"Wow daha önce hiç siyah beyaz kuyruklu bir deniz canlısı görmedim,sana yakışmış.Benimde kuyruğum kendi en sevdiğim renk gibi sarı."

"Bu mükemmelmiş!"

"Aramıza hoşgeldin Hwang Hyunjin!"

The Siren, Hyunlix'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin