Yazar;
Felix uyandığında gözlerinin ilk gördüğü büyük bir üst bedendi.Kim olduğunu anlamak için gözlerini ovuşturdu ve kafasını geri attı.Sonra ise geceyi hatırladı.Hyunjin'in koynunda uyumuştu...
Gözleri genişledi ve yanakları kızardı.Kendini tekrar Hyunjin'in göğüs kafesine gömdü.Çok güzel bir koku geldi burnuna.Hiç daha önce bu cenette hissettiren kokuyu almamıştı.Daha çok kokladı ve kokunun Hyunjin'den geldiğini farketti.Su altında bile belirgin olan mükemmel bir kokuydu.
Hep bu kokuyu almak istiyordu;hep bu kokuyla uyumak,hep bu kokuyla uyanmak istiyordu.Huzuru böyle tattığını hissediyordu.
Hyunjin onun Denizdeki Beyaz Sarı denizatı,Kumların altındaki altını,Pembe parlayan yosunları;Karadaki civcivi,çimendeki çiçeği,sabah gökyüzünde gördüğü kalp şeklindeki bulutu;gece en sevdiği en parlak ve en büyük yıldızıydı.Hyunjin Felix'indi.Felix Hyunjin'in âşığıydı,Hyunjin'de Felix'in.Birbirlerini tamamlıyordu iki genç.
Bunları düşünürken kulağına bir ses geldi.Kimin sesi olduğunu anlamaya çalıştı fakat kafasını akldırınca anladı.Hyunjin uykusunda İndila söylüyor Tanrım!
"Oh ma douce souffrance
Pourquoi s'acharner? Tu recommences
Je ne suis qu'un être sans importance
Sans lui, je suis un peu paro
Je déambule seule dans le métro"Uykusunda dudakları büzüle büzüle şarkı söylüyordu.Felix Hyunjin'in bu tatlı haline bayılıyordu.Şarkıyı devam ettirdi.
"Une dernière danse
Pour oublier ma peine immense
Je veux m'enfuir que tout recommence
Oh ma douce souffrance""Je remue le ciel, le jour, la nuit
Je danse avec le vent, la pluie
Un peu d'amour, un brin de miel
Et je danse, danse, danse, danse, danse, danse, danse /Hyunjin-Felix""Et dans le bruit, je cours et j'ai peur /Hyunjin"
"Est-ce mon tour? Vient la douleur /Felix"
"Dans tout Paris, je m'abandonne /Hyunjin"
"Et je m'envole, vole, vole, vole, vole, vole, vole /Hyunjin-Felix"
Hâlâ uyuyordu siyah-beyaz.Dudakları dahada büzülmüş ve küçük bir tebessüm oluşmuştu suratında.Bir süre sonra yine uykusunda konuştu.
"Hug me"
"Ne-"
"Hug me"
"Hyunj-"
"Hug me"
"İyu mis-"
"Hug me!"
Gözleri sıkılaşmış ve bıkkınlık ile tatlı kızgınlık arasında git gelli bir hâl almıştı Hyunjin'in suratı.
Hayır hayır,Felix bu tatlılığa dayanamazdı.Dayanılabilecek gibi değildi.
Yüzlerini eşitledi ve kapalı göz kapaklarına minik öpücükler kondurup sarıldı uyku prensine,altın kuyruk.
Bu hem uykudaki siyah-beyaz kuyruğun,hemde altın kuyruğun karnında kelebekler uçuşmasına ve huzurun zerresine ermelerine neden olmuştu.Uyku prensi mutluydu.Altın kuyruk mutluydu.Altın kuyruk âşıktı,uyku prensi de âşıktı.Sadece ikisininde birbirinden haberi bile yoktu.
Bulutların üzerinde,pamuklar kaplamış heryeri...Parlak ışık berrak suyu çıkartmış ortaya...Balıkların süzülüşü başlamış,yosunların sallanışı...Krallığın şeni gelmiş;bu aşk hikâyesi başladığında...
Gecis bolumu ve soft bir bolum yapmaya calistim umarim begenmissinizdir!
Oy ve yorum yapmayi unutmayinnn!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Siren, Hyunlix'
FanficHyunjin kumsalda oturmuş gözyaşlarına boğulurken denizde sarı ve bir kuyruk görür fakat,bunun sıradan bir balık kuyruğuna benzemediğini farkeder... !Müzik sanatı fazlalıkla kullanılmıştır!