14%

50 5 0
                                    

[3.kişi Ağzıyla Anlatım]

"Neyi bekliyorsun? Kalksana üstümden."

"İstediğini almanı bekliyorum sincap."

"Ne?"

Minho, Jisung'un sadece gözlerine bakıyordu.

"Ben bir şey istemiyorum. Sadece üstümden kalk."

Minho aldığı cevap karşısında Jisung'un üstüne ağırlığını daha çok vermişti.

"Pazartesi günü sorduğum soruya cevap almama rağmen sen istediğini alamamıştın. Bana unuttuğunu söyleme sakın. Yoksa altıma aldığım bu sincap çok mu unutkan hm?"

Minho kararlıydı, bu sincabı öpmek istiyordu. Bir cevap ister gibi sormuştu ve biraz da eğleniyordu. Ama Jisung ona ters cevaplar verip duruyordu.

"Saçmalama! Sen istesen de beni altına alamazsın!"

"Şimdilik."

"Sus, pis gay."

"Gay? 'Gay' den kastın 'yakışıklı' ise evet ben gayim."

"Gaylerden nefret ederim. Kalk üstümden-hemen!"

Minho sessizce kıkırdadı ve kıkırdaması büyüyerek kahkahaya dönüştü. Jisung'sa Minho'nun bu hâlinden hiç hoşnut değildi.

"Neye gülüyorsun se-"

"Ahh, küçük sincap..."

Minho'nun yüzünü bir anda ciddi bir ifade kaplamış, deminki gülmekten neredeyse ölecek olan Minho yerini kasvetli gözlerle bakan psikopat bir herife bırakmıştı sanki. Bu ani duygu değişimleri pek de iyiyi alamet etmiyordu.

"...istesem seni şimdi öpebilirim. Bunu biliyorsun, değil mi?"

Jisung'un bal rengi gözleri tepkisizce Minho'yu süzüyordu.

"Sana karşı hiçbir şey hissetmiyorum."

Gözleri kontrolsüzce açılmıştı Minho'nun, şaşkındı. Duyduklarına inanmıyordu. İnanmak istemiyordu. Bu dediklerinde ciddi miydi gerçekten?

Düşüncelerinden kurtulup sincabın üstünden istemese de kalktı. Jisung da yerden kalkınca ilk işi her zaman olduğu gibi yine Minho'ya kızmak olmuştu. Minho ne söylediğini dinlemeden Jisung'un elini kavradı ve dışarı çıkarttı. Kapıyı arkasından kapattı. Karşısında duran tatlı sincabı belinden kutarak kendine çekti ve kolları arasına aldı.

Minho, Jisung'un inkar etmesine fırsat bile vermeden arabasının arka koltuğuna oturtmuştu. Jisung hâlâ masum gözlerle Minho'yu izlerken, Minho arabanın şoför koltuğuna oturmuş, zaten çalışır durumda olan arabayı sürmeye başlamıştı.

****

Evin önüne geldiklerinde, Minho arabadan inip Jisung'un kapısını açtı ve küçük sincabını çok değerli, minik ve saf bir bebekmiş gibi dikkatlice kucağına aldı. Jisung'un nutku tutulmuştu, ne yapacağını hatta ne diyeceğini bile bilmiyordu. Bal rengi gözleri, kendisini taşıyan adamın koyu renkli gözlerinde kayboluyordu. Baktıkça daha da batıyordu gözleri. Jisung zamanın nasıl geçtiğini anlamıyordu. Zaman kavramı bitmişti onun için artık, o gözlerde kaybolurken... Farkına bile varmamıştı şu anda kucağında durduğu adamın evinin içinde olduğu.

Minho yavaşça Jisung'u yere indirdi. Sincap hala olayın şokundan kurtulamamıştı. Genç oğlan, sincabının yüzüne yaklaştı.

"Artık tamamen baş başa kaldık tatlı sincap."
______________________________

Tamam Minho, sakin ol.
Acaba Jisung'u
ne gibi
şeyler bekliyor?

Bir sonraki bölüm
için beklemede
kalın. Ve kitaba oy verebilir misiniz?

~Minsung••

Aslan Ve Kuzu (~Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin