[3. Kışı Ağzıyla Anlatım]
Caddelerde Rüzgar~ Nilüfer
"Ama Minho bu masum diye bildiğin çocuk bir katil!"
Minho anlam veremez gözlerle Jisung'a baktı. Sevgilisi gerçekten de bir katil olabilir miydi? İlk başta şaka olduğunu düşünse de yaşadıkları, gördükleri ve sevgilisinin bazı davranışları-özellikle de Bay Kim artık her ne boksa- o dosyayla ilgili olaylar ve şu an içerisinde yaşadıkları. Kısaca her şey Minho'ya, Jisung'un doğru söylediğine dair artı puan kazandırsa da, açık ara en kötü gerçekti bu Minho için. En kötüsü de şu an için de verebilecek bir cevabı yoktu. Ve sevgilisine boş gözlerle bakarken Jisung epey bi tedirgin olmuştu. Hyunjin onu yüz üstü bıraktığından beri neredeyse hiç kimseye güveni kalmayan bu çocuk sanırım ilk defa kendisine ciddi anlamda bağlı olan birini bulmuştu. Onu da kaybedemezdi.
"Bi- Bir şey.. demeyecek misin? Hm Minho?"
"Ji-Jisung b-ben..."
Jisung hüzünle ne kadar süredir tuttuğunu bile bilmediği nefesini verdi.
"Biliyorum. Kendini yorma, önemli değil. Denemiş olduk (dediğine hafifçe gülmüştü). Yi-Yine de mutlu edebildiysem rica ederim ve teşekkür ederim Minho... açıkçası bana çok iyi gelmiştin. Sanırım her şey burada bitiyor ha?"
Minho Jisung'u gri kazağının yakasından tuttuğu gibi dudaklarını dudakları ile birleştirdi. Ellerini kazağın yakasından yavaşça yukarıya sincabın boynuna getirdi. Derince öpüyordu sevdiğini. Sincabı ilk başta neye uğradığını şaşırmıştı ama o da öpüşmeye karşılık verdiğinde ikilinin sesli öpüşmeleri salonda yankılanmaya başladı. Nefessiz kaldıklarında bir birlerinden ayrıldılar. Jisung parıldayan gözleri ile büyüğüne bakıyordu. Büyüğü ise çoktan küçüğünün parıldayan gözlerinde kaybolmuştu.
"Ben mi seni bırakacak mışım? Ben?! Jisung benden bahsediyoruz. Ben asla ama asla bırakmam seni bırakamam. Ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım, kim ne derse desin. Umrumda değil Jisung, umrumda değil. Ben seni asla bırakmayacağım. Unut bunu. Seni seviyorum. Ve ne o siktiğimin Hyunjin'i ne o boktan hoca bozuntusu ne de o öldürdüğün adam-ki iyiki de öldürmüşsün-sikimde değil tamam mı?! Unut bunu o bok çuvalları için senden vaz geçmem ben! Yapamam. Yapmam!"
Minho tekrardan küçüğünün dudaklarına kapandığında yanağında bir sıcaklık hissetti. Jisung'un gözünden düşen damla Minho'nun yanağına gelmişti. Jisung ağlıyordu. Sessizce öpüşürlerken ağlıyor ve dudaklarını büyüğünün dudaklarına daha çok bastırıyordu. Minho sincabın dudaklarının titrediğini hissedebiliyordu.
Yavaşça ondan ayrıldıktan sonra göz yaşını sildi. İkisi de birbirlerine şefkatle bakarken dış kapının sesi duyuldu. Gecenin bu saatinde kim gelmiş olabilirdi ki?
______________________________Olm üzüldüm lan ( ^, /\ ^, )
Hmmm acaba kim geldi???
Yorum ve oy için teşekkür ederim<3<3<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aslan Ve Kuzu (~Minsung)
FanfictionSınıfın yakışıklı, zorba çocuğu ve bir katil birbirine aşık olsaydı ne olurdu? Kendini aslan zanneden küçük kedicik, sincabın ormanlar kralı olduğunu öğrendiğinde ne değişirdi ki, sadece iki aşık olduklarından sonra. ▪▪▪▪ Arkadaşlar kitabı düzenleme...