06%

61 6 3
                                    

[3.kişi Ağzıyla Anlatım]

"Gay misin?"

Soru Minho'dan gelmişti.

"Bunu bana 'Beni öpmek ister misin?' diyen adam mı söylüyor?"

"Ben öyle demedim."

Jisung, Minho'nun yüzüne yaklaştı. Burunları neredeyse birbirine değiyordu.

"Ama onu kastettin, değil mi?"

Jisung'un alaycı konuşması Minho'nun hoşuna gitmişti. Ne de olsa Minho'nun da demek istediği şey gerçekten de buydu.

"Aferin. Akıllı sincap."

"Bana bir daha sincap deme, yoksa-"

"Yoksa? Ne? Ne yaparsın?"

"Seni cezalandırırım."

Jisung'un sesi çok net bir şekilde her şeyi açıklıyordu. Sincabının bu sexy tavrı Minho'nun çok hoşuna gitmişti.

Zil sesi bu garip ortamın biraz da olsa yumuşamasını sağladı. Sınıftan içeriye giren öğrencilerin sesi Minho'yu o kadar deli ediyordu ki. Her zamanki gibi sırasına kafasını gömüp kulaklarını da kapattıktan sonra artık dış dünyadan tamamen arınmış oldu.

Ders edebiyattı ve Minho edebiyattan nefret ederdi. Çünkü edebiyat öğretmeni Bay Kim çok konuşurdu ama boş konuşurdu. Yani Minho için edebiyat ve Bay Kim tamamen boştu. Ama Jisung onun aksine edebiyata bayılırdı. Hatta edebiyat için ölebilirdi. Çok sevdiği bir ders olmasına karşın Minho'nun bu derse olan tavrı çok ama çok sinirini bozmuştu.

Bay Kim'in bu hafta işleyeceği konu
"-William Shakespeare- Romeo ve Juliet" idi.

Jisung'un bir anda gözleri büyüdü. Romeo ve Juliet'e bayılırdı.

****

[Jisung'un Anlatımıyla]

Minho neden uyuyor anlamıyorum. Edebiyat mükemmel bir ders. Dersin bitimine daha 10 dakika var ve Minho neredeyse yarim saattir uyuyor. "Uyan artık aptal!" diye bağırmak isterdim ama hocanın kızacağıdan korktuğum için bu fikirden hemen vazgeçtim. Onun yerine kulağına eğilip fısıldamayı tercih ettim.

"Hey! Uyan artık budala şey!"

Minho, yüzünü yavaşça bana döndü. Uykulu gözleriyle bana bakıyordu, ki bu çok tatlıydı.

"Ne var ya?!"

Benim aksime Minho dersi hiç takmıyordu. Ne sınıftakiler ne de Bay Kim umrunda değildi. Herkesin duyabileceği bir ses tonunile konuşmak şu an için hiçte etik değil.

"Alçak sesle konuşsana. Bağırma dersteyiz."

"Ne saçmalıyorsun sen ya?!"

"Biraz sessiz ol diyorum."

"Neden?"

Ne saçmalıyordu bu gerizekalı? Şu an tüm gözlerin üzerimizde olduğuna yemin edebilirdim. Ama ne garip. Kimsenin zerre umurunda değildik. Bay Kim bile bize bakmıyordu. Sanırım Minho da bunun rahatlığıyla konuşuyordu.

"Off.. tamam, yok bir şey. Sen yat zıbar. Sınavda y@rrağı yersin."

Tıpkı bir piç gibi gülüyordu.

"Sen önce benim y@rrağımı ye. Sonra konuş."

"Sussana ya. Pislik."

Aslan Ve Kuzu (~Minsung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin