2. BULUŞMA

579 19 3
                                        

Selam! Ben Nida! Lise 4e gidiyorum. Benim hakkımda konuşabileceğim fazla bir şey yok, normal bir kızım.

Evde çok ses vardı. Duymamak için kulaklıklarımı taktım. Biraz sosyal medyada gezindim ve kulaklıklarımı çıkarıp telefonu komidine koydum. Yatağa kıvrındım ve uyumaya çalıştım.
Annem ile babamın bu kavgası bitecek gibi değildi. O kadar uykum vardı ki uykuya dalmam çok zor olmadı.

Sabah telefonun sesiyle hızla yatağımdan fırladım. Arayan kişi Savaştı. Ah, olamaz. Bugün beni almaya gelecekti ve unutmuştum. Hemen telefonu açtım.

"Alo"

"Hey, sen uyuyor musun? "

"Yoo"

"5 dakikaya aşağı in"

Diyip kapadı telefonu. Yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Yüzüme güzel bir makyaj yaptım. Saçımı salık bıraktım. Okuldaki halim ile dışarıdaki halim bambaşkaydı.

"Ben geldim! " dedim apartman kapısından çıkarken. savaş yavaşça güneş gözlüklerini çıkardı.

"Vay.. " dedi beni baştan aşağı süzerken.

"Hadi gidelim" dedim aceleci davranarak.

"Bu kadar beklememe değimiş" dedi sırıtarak

"Beklettim mi? Üzgünüm.. "

"Sorun değil"

Arabaya binmem için kapımı açtı ve bindim. Hızlıca sürücü koltuğuna binip arabayı sürmeye başladı.

"Kahvaltı için harika bir kafeye götüreceğim seni"

"Süper! "

Gülümsedi. Gözlerimi kısıp yüzünü inceledim. Kahverengi saçları, ela gözlerine çok uyuyordu. Kumral teni harikaydı.. O çok mükemmel biriydi.

"Geldik"

"Ah, geldik mi? Yakın bir yermiş"

"Evet"

Hızla arabadan inip kapımı açtı. Gülümseyerek indim.

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim"

Dedi tebessüm ile. Bu kafe oldukça lüks ve estetik bir yerdi.

"Dışarıda mı yeriz yoksa içeride mi yeriz? "

"Dışarıda yesek daha güzel olur"

"Peki"

Kafenin bahçesindeki masalardan birine oturduk. Yemekleri söyledik. Yemekler gelene kadar pek konuşmadık. Yemekler geldiğinde yemeye başladık.

"Burası çok güzel bir yermiş"

"Evet öyle" dedi ve masada duran elimi tuttu.

"Ben buraya genelde değerli insanlarla geliyorum"

Yanaklarım kıpkırmızı olmuştu. Yavaşça gülümsedim.

"Ah, öyle mi.. " dedim kekeleyerek. Elimi hızlıca çektim. Savaş'ın sessizce kıkırdadığını duydum.
O sırada hesap geldi. Tam cüzdanımı çıkaracağım sırada Savaş elimi tuttu.

"Saçmalama. Ben ödeyeceğim"

Tam itiraz edeceğim sırada Savaş çoktan parayı koymuştu.
Yerinden kalktı ve yanıma geldi. Elini uzattı ve bana o etkileyici bakışını attı

"Hadi sahile gidelim"

Elini tuttum ve kalktım. Sahile yürüyerek girmiştik. Eli hala elimdeydi
Açık havada tadını çıkararak yürümeye başladık.

"Şey elin... " dedim utangaç sesle. Elini yavaşça çekti ve bana bozulmuş gibi bir bakış attı.

"Rahatsız mı oldun? "

"Ah, hayır tabii ki. Sadece sen rahatsız olmuşsundur diye dedim"

Gülümsedi ve normal bir şekilde yürümeye başladık. Ben aşık mı oluyordum? Sanırım evet, aşık oluyordum.

Bir anda sesli havlayan bir pitbull yanımda durdu.

Biraz yüksek bir sesle bağırdım ve o anki refleks ile Savaş'ın elini tuttum. Savaş'ın sırıttığını gördüm.

"Korkma, ben buradayım"

Gülümsedim. O ise daha farklı bir şekilde gülümsedi. Daha içten gülümsedi, ve daha cilveli. Yavaşça ve korkmadan köpeğin yanından geçtik. Sonrasında konuşmadık. Hala elim elindeydi. Ara sıra ona kaçamak bakışlar atıyordum. O gerçekten çok tatlı biriydi.

Alışveriş merkezine girip bir kaç şey aldık. Sonra onları arabaya bırakıp sinemaya girdik. Sinema korku türündendi. Ara sıra korkup refleksle Savaşa sarılmıştım, o ise bunu sorun etmeyip gülümsemişti.
Ve son olarak buluşmamızı akşam yemeğiyle sonlandırıyorduk. Yemekleri yerken aynı zamanda sohbet ediyorduk.

"Sen düşündüğümden daha tatlı biriymişsin" dedi bana bir anda. Tebessüm ettim.

"Teşekkürler.. "

Ben sanırım aşık oluyordum. Bu bir aşkın başlangıcıydı..

İddiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin