Birlikte odamdaki karşılıklı kanepelere oturmuş ellerimize birer fincan sessiz sedasız oturuyorduk.
"Umm, sence biraz karanlık değil mi? Tüm perdeleri çekerek işi biraz abarttın sanki."
Onu duymazdan gelerek elimdeki kağıtları ona doğru yönelttim.
"Aslında Aster, okuma yazma bilmiyorum. Düşündüğümden daha aptalsın. "
Oh doğru. İnsan bile değil aslında. Ona uzattığım kağıdı utanarak geri aldım ve telrar konuştu.
"Ama çok çabuk öğrenirim sahip. Senden farklı olarak.."
"Keşke kafana yıldırım düşürmek gibi bir özelliğim olsaydı. Bu arada dilimizi nasıl konuşabiliyorsun."
Kaşlarını yukarı kaldırıp indirdi ve oturduğu kanepede iyice yayıldı.
"Çabuk öğrenirim. Sanırım tüm dilleri biliyorum."
Bu çocuk gerçekten narsistin teki. Ah ah, nasıl düştüm ben bu hale.
"Soru bir, adın nedir?"
"Chase."
Daha önce hiç duymadığım için tek kaşımı kaldırdım fakat sonrasında bir insanla konuşmadığımı hatırlayıp devam ettim.
"Seninle tanıştığıma memnun olmadım Chase, ben Hazal."
Qqqqqq"Umrumda değil, Aster."
Tamam, onu düzeltmeye çalışmayacağım, ne yaptığı umrumda değil. Ayrıca, o kadar doğaüstü görünüyor ki ona kızmayı başaramıyorum.
"Soru iki, kaç yaşındasın?"
Muhtemelen orada zaman algısı yoktur. İki parmağıyla bana yaklaşmamı işaret etti.
"Dört yüz vardır."
Geri çekilip bağırdım.
"Ne!"
İki elini kaldırıp dur işareti yaptı.
"Aster, bu kadar şok olacağını düşünmemiştim. Merklanma sizin buralara göre muhtemelen yirmi-yirmi bir falanım. Karşında am sakallı bir dede yok yani."
Yirmi mi? O kadar cilt bakım kremini boşuna mı kullanıyor bu insanlar? Hiç acımadın mı?
"Gelelim geceleri nerede uyuyacağına."
""İkimizde yatağa sığabiliriz bence."
"Hayır"
"Sen kanepede ben yatakta."
Derin derin kendimi sakinleştirip elimle lavaboyu gösterdim.
"Lavaboda yatmana göz yumamam Aster. O kadarda insafsız değilim."
Yerimden kalkıp yatağın altındaki çekmeceden iki yorgan ve bir yastık çıkardım.
"Orada sen yatacaksın ben değil."
Ayağa kalkıp arkamdan beni takip etti. Çok sevimli görünüyordu ama bana başta yapmak üzere olduğu şey aklıma geldikçe bu aklımdan siliniyordu.
"Çok kötüsün Aster."
~
Gecenin yarsıydı ve ben hâla uyuyamamıştım. Chase uyuyor muydu acaba?
"Aster, uyanık mısın?"
Lavabodan gelen ses ile irkildim. Aslında ona biraz acıyorum. Kaşıyı üzerine kapatıp onu zifiri karanlıkta bırakmak biraz fazla mı olmuştu acaba? Ama ışığını açık bırakmamda farklı bir problem olmaz mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALEVİNDE
Romansa"Eğer, o kolyeyi hiç bulmamış olsaydın, gözlerini, gözlerini asla görememiş olsaydım, saçlarına hiç dokunamamış, uyurkenki mucizevi güzelliğine hiç bakamamış olsaydım, nasıl yaşayabilirdim ki?"