ÜSTEĞMEN'İM (Yarı Texting)

16. Bölüm

''Fuat defol git çek şu ayağını kapıdan.''

Adamın durmaya niyeti yoktu. Takmış kafaya beni götürecekti. Artık psikopatça davranışlarına gem vuramıyordu. Sabrımın sonuna geldim ve bağırmaya başladım. Başımı çevirdiğimde odasından üzerine hırkasını giymeye çalışarak Asude fırladı.

''Ne oluyor lan.'' diyerek askılıktan eline aldığı şemsiyeyi kapının aralık kısmından Fuat pisliğinin tam kafasına geçirdi. Geri doğru savrulan Fuat'ın ayağını ayağımın ucu ile ittirdim ve kapıyı kapatıp sürgüsünü çektim. Kapının arkasına yaslanıp sık nefesler alıp veriyordum. Ağlamamak için gözlerimi sıktım. 

''Zeynep sakin ol abimi a-'' sözünü dışarıdan duyulan kükremeye benzeyen bağırış sesi böldü. 

''Ne işin var lan senin burada, ben-'' dedi lafını bir yumruk sesi böldü. Ses kapının ardına kadar duyuldu. Asude elini ağzına kapatıp kapı kolunu tuttu. Bu Sinan'dı. Sinan bağırarak az evvel yumruk atmak için yarıda kestiği sözlerine  devam etti. ''senin olmayan beynini sikmez miyim ?'' bir yumruk sesi daha gelince kal gelen Asudeyi kenarı çekip kapıyı açtım.

Fuat'ın yakasından tutup merdivene yatırmış olan Sinan'a doğru bir adım attım.

''Kal orada Zeynep benim duymazdan geldiği şeyleri buna iyice anlatmam gerekiyor. ''

Bir kaç yumruk sonrasında ağzında ki kanı tükürerek ''Ne anlatacaksın yalan aşkınızı mı?'' diye öğürerek konuşan Fuat gerçekten kaşınıyordu.

''Yok'' karnına bir yumruk attı. ''Bu kadının benim canım olduğunu.'' bir tane daha vurdu. ''Eğer kılına zarar gelirse seni de .'' bir tane daha ''geleceğini de toprağa gömeceğimi.'' durmayı bırakıp yanına yanaştım.

''Sinan lütfen dur sevgilim. Başın belaya girecek lütfen.'' diyerek kolunu tuttum. Fuat'ın yakasını tiksinircesine bir el hareketi ile bıraktı.  Kırmızıya dönen gözlerini bana çevirip başıyla gel işareti yaptı. Arkasından merdivenlerde gördüğüm Efe ''Ha siktir ya yetişemedim.'' diye Fuat'ın yanına yaklaştı. Biz yarı açık duran kapının kenarında şok olmuş gözlerle Fuat'a bakan Asude'nin yanından geçerek eve girdik. Beni ardında bırakıp hızla lavaboya giren Sinan hırsla ellerini sabun ve bol suyla yıkıyor. Elinde ki kızıllık suyla beraber beyaz lavaboda sarı izler bırakarak gidere ilerliyordu. Resmen şoktaydım. Sinan bana dokunmuyordu. Çok sinirliydi. Acaba bana da mı kızmıştı. Ben bir şey yapmadım demek istesem de sustum. İşi bitince ellerini kurulayıp yanıma geldi. Kollarını açıp ''Gel buraya'' diyerek sıkıca sardığı bedenim sarsılmaya başladı. Sinirlerim gevşedi. Ağlamaya başladım. Sinan geri çekilip ''Şş ben buradayım. Bir şey yapmadı dimi size o it?'' diye sordu. 

''Yo-yok yapmadı. Bana kızdın sandım.'' dedim iç çekerken. Yüzümü avuçlarına alıp baş parmakları ile usulca göz yaşlarımı iyice kuruladı.

''Ben sana neden kızayım güzelim. Sadece size bir şey yapma düşüncesi aklımı başımdan aldı. ''

Başımı salladım. Beni belimden tutarak kapıya ilerledi. Efe ile Asude arasında çıkan tartışma sesleri ile yutkundum. Sinan aralık duran kapıyı tamamen açtı. Aynı anda beni de arkasına aldı.