Gözlerimle etrafı taramaya başladım. Farklı, yabancı birini arıyordu gözlerim fakat burdaki herkesi tanıyordum. Nerdeydi bu kız?
Sahte bir gülüş takınıp misafirlerimle kısa kısa sohbetler etmeye başladım. Bir süre sonra da lavaboya girdim. Aynaya baktığımda yüzümün çok solgun gözüktüğünü farkettim ve çantamdan çıkardığım makyaj malzemeleriyle yüzüme biraz renk vermeye başladım. Tam çıkmak üzereyken kapı açıldı ve içeriye bir kız girdi. Bana sinsi bir gülüş attıktan sonra aynanın önüne geçip saçlarını düzeltmeye başladı. Çok tanıdık bir yüzdü fakat çıkaramamıştım. Lavabodan uzaklaşıp bunu düşünürken bir an durakladım. Kanım dondu. Acaba o psikopat bu muydu?
Lavaboya tekrar gidip gitmemekle ikilemde kaldım. En sonunda sabretmeye karar verdim. Bakalım bu gece neler olucaktı.
Saat nerdeyse bir olmuştu ve artık insanlar dağılmıştı. Ceren, ben ve Murat kalmıştık. Bu geceki olaydan sonra yüzüm biraz düşmüştü ama bunu elimden geldiğince farkettirmemeye çalışıyordum.
"Neyin var tatlım?" dedi Ceren.
"Hiç, hiçbi şey" dedim sesimdeki yalanı farketmemiş olmasını umarak. Ama farkettirmiştim sanırım ki Ceren inanmayan gözlerle:
"Öyle olsun bakalım "dedi gülümseyerek. Ve temizliğe başladık.
Murat sandalyeleri ve çöpleri toplayarak yanımıza gelmişti.
"Her şey için teşekkür ederim sizi çok seviyorum" dedim minnettar bir gülümsemeyle ve yerleri süpürmeye devam ettim.
Tüm temizlik bittiğinde saat ikiye gelmişti. Ilk önce Ceren'i eve bıraktıktan sonra beni de eve bırakmıştı Murat. Son bir teşekkür öpücüğü verdim ve gülümseyerek;
"Yarın konuşmamız gerek" dedim.
"Yarın hastane randevum var ondan sonra buluşuruz olur mu?"
"Tabi ki haberleşiriz." Dedim ve el sallayıp apartmana girdim.
Yorgun bir günün sonunda yatağıma geçmek çok mutlu etmişti beni. Fakat düşüncelerim bu mutluluğa engeldi. Bugünku kızı aklımdan geçirdim. Kızın Murat'ı kıskandığı belliydi ama benimle neden uğraştığını hala anlamış değildim. Bunları düşünürken uykuya dalmışım.