"Hyung...sen aptal mısın?"Büyük salonda,ellerimizde sıcak kahveler yarıya kadar gelmiş bir şekilde bir yandan onları yudumluyor bir yandan birbirimize yaşadığımız şeyleri anlatıp ne yapmamız gerektiğini tartışıyorduk.
O sırada beomgyu ile yaşadıklarımı jungwon'a anlatmakta bir sakınca görmemiş ve hepsini ayrıntısıyla-çoğunu,hepsini değil-anlatmış,şimdide bana ettiği hakaretler üzerine sinirli bakışlar sunmuştum.
"Ne? Cidden hiç mi nasıl hissettireceğini düşünmedin?"
"Neyin?"
Bıkkınlıkla nefes vermiş ve parmağıyla kafama vurmuştu.
"Yaptıklarının! Neyin olabilir?"
Yüzümü buruşturup kafamı okşarken dediği şeyi düşünmeye başlamamla elimi kafamdan çekmiş ve bardağın içindeki kahveyle bakışmaya başlamıştım.
"Hyung,yerinde olsam o çocuğun dudaklarına yapışır hayatta bırakmazdım"
Kaşlarımı kaldırarak ona bakarken cümlesini yenilemişti.
"Tabii eğer senin gibi bir aptallık yapmasaydım"
Göz devirmiş ve tek bir cevap vermeden sessizce etrafıma bakınmaya başlamıştım. Jungwon'la konuşmak beni rahatlatmak yerine daha da germişti. Hatta şuan suçluluk duygusunu iliklerime kadar hissettiğime yemin edebilirdim.
"Herneyse...olan olmuş yapacak bir şey yok."
Kafamı ister istemez onaylar şekilde sallarken sırtımı sıvazlamış ve bana bakıp gülümsemişti.
"Sevgili hyungcuğum. Eğer o çocuğu cidden istiyorsan git ve adam gibi ondan özür dile"
Kaşlarımı çatarak ona dönüp bir şeyler söylemek için ağzımı açmıştım ki bunu engellemiş ve cümlesine devam etmişti.
"Ha diyorsan ki yok ben özür dileyemem çünkü ben bir angutun tekiyim. O zaman uzaktan izlediğin ile kalırsın"
"Angut falan hayırdır?"
"Takılman gereken yer orası değil"
Alt dudağımı ıssırmış ve jungwon'un dediklerini tek tek düşünmeye başlamıştım. Haklıydı. Başka bir çarem yoktu.
"Şunu da söyliyeyim. Kendinde bunu zorunluluk olarak görme. Eğer içinden böyle bir şey yapmak gelmiyorsa o zaman yapmaman daha doğru olur"
Kafamı sallamış ve gerginlikle artık soğuyan kahveyi tek dikişte içmiş,yavaşça oturduğum koltuktan kalkmıştım. Jungwon'la konuşmak bazı şeyleri farkına varmamı sağlamış gibi hissediyordum. Sanırım artık kendime dürüst olmanın vakti gelmişti...
Beomgyu'dan
Şuan size oldukça tuhaf hissettiğimi itiraf etmeliyim çünkü bu beden hocası kendinden oldukça tuhaf biri gibi davranıyor.
Neyi var bilmiyorum ancak gün boyunca yine beni izlediğini fark etmiş ancak bu sefer kesinlikle tuhaf olduğunu düşündüğüm bir şeyler yakalamıştım. Daha önceki sinirli ve ciddi bakışlardan daha da başka gelmişti gözüme. Belkide ben öyle sanıyordum ama nedense içinde bir şeyler değişmiş gibi hissettirmişti.
Bakışlarında ilk defa samimiyet ve yumuşaklık görürken bugün normalinden daha nazik ve dikkatli gibiydi. Aynı zamanda göz göze geldiğimiz zamanlar çok sıcak bir gülümseme sunuyor ve yanlış düşüncelerim yine beynimi kemirmesine sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
No Rules / Yeongyu
Fanfiction"hocam yakışıklı suratınızı her gün hayal edip neler yaptığımı bilseniz ne yapardınız acaba?" (Texting/düz yazı)