Şuan dudaklarının arasından çıkacak olumlu kelimeyi bekliyordum. Aras çözülmesi zor bir puzzle gibiydi sanki. Bipolar(!)
Yüzüme uzun süre baktı o anda ne düşündüğünü hiç bilmiyordum ama evet kelimesi ağzından dökülmesi için her şeyimi verebilirdim."Onu yanında getirebilirim ama bir 'şartım' var. Biliyorsun küçüğüm her şeyin bir bedeli olur" dedi.
Şart mı hem beni buraya tutsak edip her şeyimi elimden alıp bir de şart mı koşuyordu bana hastalıklı idi bu başka bişey değil. Rüya huyundan git dedi iç sesim. Yani en fazla ne isterdi ki güneşi düşün ne durumda olduğunu düşün ailemin yanında idi ama ailem ona da fazla ilgi göstermediği için benim sevgimle büyüyordu. Ne olursa olsun görecektim onu...
"Ne şartı bu?"dedim."Bu gece benim yanımda yatacaksın küçüğüm" dedi sakın ses tonu ile. Ne demişti o benim yanımda yatacaksın onun yanında yatmak¿
Hayır asla böyle bişey olamazdı olmalıydı bu benim kaderim olamazdı gözümden bir damla yaş düştü. Hemen üzerime eğilip eli tam yanağımdaki göz yaşını silmek için kaldırdığında hızla ayağa kalktım ve hemen yukarı çıktım. Bu benim asla yapamayacağım bir şey idi ben yolda yürürken bir çift göze temas etmemek için kafamı öne eğip yürüyen bir kızdım. Ben onun yanında yatmak Allah'ım bunlar nasıl insanlar. Zengin olunca her istediklerini elde edebileceklerini mi sanıyorları. Yažık sadece acınası durumdalar başka hiçbir şey değildi. Bu ev beni fazlasıyla değiştirmişti önceden bu kadar hırçın sinirli değildim bu adam ayarlarımla oynuyordu.
Odada etrafa bakınmaya başladım sonra dolabın yanında küçük bir raf dikkatimi çekti çünkü düzenli bir şekilde simetrik dizilmiş kitaplar dikkatimi çekti. Kendime uygun bir kitap bulup pencere kenarına oturup bacaklarımı katlayıp kitabı üstüne koyup okumaya başladım. Zaman su gibi akıp gitmişti. Güneş doğuyordu ışık camından içeri sızarken insan huzur buluyordu. Aşağıya indim kitap okumak açıktırmıştı beni. Mutfağa gidip dolabı açtım kendime göre bir şey bulamayınca hızla dolapları kurcalayıp bir paket makarna buldum suyu kaynatıp içinde döktüm. Domates sosu da hazırlayıp üstüne dökünce müthiş görünüyordu.
Bir tabak alıp masaya oturdum birkaç lokma alıp yemeğe başlarken kapının birden açılma sesini duydum."Abi işine karışmak gibi olmasın ama yengenin kardeşi durumu belli bunu ona söylemez isen sonradan öğrenirse-" daha sözünü tamamlamadan Aras "Sus artık Rüya bunu bilmeyecek ben şartımı sundum kabul etmediyse kendi bilir kendi elleriyle kardeşini görmek istemedi" dedi.
Ne demekti bu Güneşe birşey mi olmuştu? Neredeydi? İyi miydi? Ben bu hayata sadece onun için katlanırken o şuan iyi değildi ve ben onu görmek istesem de bir aptal inat yüzünden göremiyordum. Başka çarem yoktu onunla yatacaktım. Güneşi görmek için sadece onun için.
Onlar salona geçerken hayla benim mutfakta olduğumu fark etmemişlerdi. Güneşe ne olmuştu bilmiyordum ama sırf o inadı yüzünden ona bir şey olursa onu kendi ellerimle eceli olurdum. Hızla mutfaktan çıkıp Arasın yanına gidip karşısında durdum. "Sen nasıl bu kadar aşşalık zavallı acımasız kalpsiz birisin beee. Sırf bir inat yüzünden benim kardeşim nerde napıyor onu bile bilmiyorum nasıl bu kadar gaddar olabilirsin hiç mi vicdanın yok senin tabi niye olsun ki daha geçen adamı tek kurşunla öldürdüğünde anlamıştım olmadığını. Hayatımda gördüğüm en pislik adamsın burda ne kadar kalırsam kalayım asla ama asla senin saçma kuralların çerçevesinde yaşanmayacağım. Acınası haldesin" dedim içimdeki nefreti öfkeyi kusmak biraz da olsa iyi gelmişti. Arasın zehrindeki öfke tüm dünyaya yeterdi. Hızla ayağa kalktı kolumdan tuttuğu gibi merdivenlere yürümeye başladı. Çok hızlı gidiyordu ve ben peşinden sürükleniyordum. Kendi odasına getirmişti beni yine. Erkeklik gururuna yedirememişti hazmedememişti heralde ukala beyimiz. Hızla yatağa fırlatır derecede attı bedenimi hafif bir inleme duyulsada çok belli etmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA(+18)
General FictionKimsesizliğe terk edilmiş ruhu hala çocuk olan bir kız ile acımasız zalim gaddar olan bir mafya babasının "Aşk'ı"♡ ______________________&______________________