Gozu Tenno

37 6 15
                                    


Tanuki, yıllarca ninja eğitimi almasına rağmen halan iyi değildi. Onca olan şey, onun beceriksizliğindendi. Şimdi de eşi hapis gibi evin içinde kızıyla ilgileniyordu! Tek bildiği saatlerce eğitim yapmak ve yeni tanıştığı arkadaşlarıyla talim yapmaktı.

* Sopa sesi! *

-Tanuki! Daha sert vur!

-Tamam!

* Sopa sesi! *

-Çok yumuşak vuruyorsun?!

-Hah!... hah!... ne yapabilirim! Bir dakika izin verde soluklanayım!

-Peki tamam, ama dinlendikten sonra shurkenlerle talim yapıcaz?!

-Tamam tamam!

Tanuki iki yıl önce tanıştığı Mikten'le antrenman yapıyordu, antrenman boyunca en zor talimleri tapıyor ve bu süre zarfında kendini eskisinden daha da geliştiriyordu. Yine yeni birgün ve yine gün sonu biten talimler.... 

Hakobe bu süre zarfında beş yaşına girmiş Sumire ile evin biraz uzağındaki tek dinlenme ve huzur alanına gitti. Bu huzur yerine artık eskisi gibi gidemiyordu, bu nedenle iki ayda bir gidiyor çok uzunda kalmıyordu. 

Bunun nedeniyse eskiden kullanılmayan bu yol tesadüf eseri avlanan iki genç sayesinde bulunmasıydı. Artık civar köylerdeki insanlar burada bulunan küçük göle gelip duruyorlardı....

Hakobe huzur alanında dinlenirken, kızı Sumire'de etrafta renkli taşlar toplayıp ona gösteriyordu. 

-Anne bak! Çok güzel taşlar buldum. ( Elinde hoplattı. ) Bunlarla sana çok güzel bir kolye yapıcam.

Hakobe gülüp, zayıflamış ellerini Sumire'nin saçlarında gezdirdi.

-Kolye yapmayı nerden öğrendin?

-Babamın arkadaşı Mikten'den!

-Hm... demek ondan.

Hakobe bunu dedikten sonra ayaklarını suyun içine koydu, sonra da aynısını Sumire'nin de yapmasını istedi. Sumire ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını suya koydu, suda gezdirirken ayaklarının arasından geçen balıkları ilgiyle izliyordu.

Onun ilgiyle balıkları izlediğini gören Hakobe, elini kızının sırtında gezdirip konuştu.

-Bakıyorum da balıkları çok sevdin, istersen bir tanesini yakalayıp evde besleyebilirsin?

Sumire, annesinin ona dediği şeyi düşünürken kafasını salladı.

-Hayır anne, eğer onu yakalayıp evime götürürsem. O doğduğu bu diyarı terk edip evimde hapis olarak kalıcak, ama yakalamazsam o zaman da özgürce dolaşıp gezicek.

Derken annesine bakmıştı, o küçücük gözler çok şey anlatıyordu Hakobe'ye.... Sadece "Hah!" dedi ve sustu. 

-Neden böyle düşünüyorsun kızım! Hem bak yakalayıp besler onunla sohbet edersin?

-İstemiyorum anne! (Kendini suya atıp eline suyu doldurdu.) Bak!

Küçük bir balık avucunda dolaşıyordu.

-Anne, eğer şimdi götürürsem o arkadaşlarından, ailesinden özelliklede sevdiği her şeyden uzaklaşıcak. 

Avucundaki suyu balıkla birlikte boşaltıp annesine baktı.

KawaSumiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin