KALPSİZİN BİRİ +18 | TEXTİNG

1

Siz: Bu sefer mantıklı bir açıklamam var. 

İlker Bey: Çıkış işlemlerini vermeden önce son kez dinliyorum sizi Başak hanım.

Siz: Hemen önyargılı yaklaşmayın ama. Bu sefer gerçekten ben haklıyım. 

İlker Bey: Dinliyorum. 

Siz: Ben on beş farklı dosyada bana verdikleri bütün skalalara uygun on farklı projeyi gösterdim. 

Siz: Sırf fazla seçenek olsun diye o gece uyumadım bile. Fakat onlar sadece iki dosyayı açarak bizimle çalışmayacaklarını söylediler. 

İlker Bey: Beğenmeyip geri çevirmek müşterilerin en temel haklarından biri.

Siz: Hakaret etmek hakları değil maalesef.

İlker Bey: Beğenmediklerini dile getirmek hakarete girmez Başak hanım.

Siz: O kadının dediklerini duymadınız. Sırf siz akşam yemeği teklifini kabul etmediniz diye saatler verdiğim projelerimi hakaretler savurdu.

İlker Bey:  Kadını yolmanıza hala mantıklı bir açıklama bekliyorum. 

Siz: Şey orası bende kalsa.

İlker Bey: Yarın gelip muhasebeden çıkışınızı alınız Başak hanım. 

Siz: Siz kaybedersiniz İlker bey.

Siz: Haklı olduğumu anladığınızda arasanız da ulaşamayacaksınız. 

İlker Bey: Hala haklılıktan bahsediyorsunuz Başak hanım.

Siz: Ya kadın sizinle çalışmamın sebebini sizinle yatmama bağladı.

Siz: Neymiş bu tasarımlarla sadece yatarak bir yerlere gelirmişim.

Siz: Başak Şerenim be ben. İlk başvurumda her müracaat ettiğim şirketten onay aldım. Kadının dediklerin bak.

İlker Bey: Bunu bana demek varken kadını dövüp şirketi terk etmek ne demek peki?

Siz: Biraz daha orada kalsaydım şirketin otuz dördüncü katından o kadını atarım. Sırf onu iyiliği için orayı terk ettim. 

Siz: Hala polis kapıma dayanmadığına göre bir şey yok demektir.

İlker Bey: Sizi şikayet etmemesi için kadının akşam yemeği teklifini kabul ettiğim için hala evinizdesiniz.

Siz: Neeee. 

Siz: Öyle bir şey yapamazsınız.

Siz: Yapmayın yani, neden yapasınız?

İlker Bey: Delirmiş gibi hem sizi hem şirketin istikbaliyle oynayacağından söz ediyordu. Şirketi riske atamazdım.

Siz: Bende benim için sanmıştım| SİLİNDİ

Siz: Peki İlker bey. Yarın muhasebeye uğrarım.

Siz: Sabri Başarana eski çalışanınız olarak iş referansı yazarsanız sevinirim.

İlker Bey: Neden?

Siz: İşsiz kalamam ya. Oraya başvuracağım. Ekstra bir övüntü istemiyorum sadece iş başarılarımdan bahsetseniz yeterli.

İlker Bey: Rakip firmaya?

Siz: Sizden çıktığıma göre sorun olacağını düşünmüyorum.

İlker Bey: Çıkmak falan yok. Açıklaman makul çalışmaya devam edebilirsin.

Siz: Emin misiniz? Sonra sezon ortasında işsiz kalmayayım. Malum tam düğün zamanı işlerin rayına oturduğu dönemdeyiz.

İlker Bey: Eminim Başak hanım eminim.

Siz: Peki İlker Bey.

İlker Bey: Bir daha böyle bir şeyin tekrarlanmasını istemiyorum. Sorun çıkarsa gelip bana anlat derdini.

Siz: Bunun sözünü veremem İlker Bey. Malum kendi işini kendi halletmeyi seven bir kadınım.

İlker Bey: Başak.

Siz: Size de iyi geceler İlker bey.

***

Siz: Göz göre göre sevdiğim adamı akbabalara teslim ettim Sennaaaaaa.

Dr. Senaker: Ne yaptın yine?

Siz: Sana bahsettiğim kadın var ya dövdüğüm bana hakaret eden İlkere yavşayan.

Dr. Senaker: Eeeee

Siz: O beni şikayet etmeye kalkmış. İlker de etmesin diye akşam yemeği teklifini kabul etmiş.

Dr. Senaker: Ayyy seni düşünmüş.

Siz: Keşke öyle olsaydı ama değil. Şirketi de tehdit etmiş. Ne kadar benim de işime gelse de şirket için yapmış.

Siz: Benim yüzümden o kadınla yemek yiyecek. Ya aralarında bir şey olursa.

Dr. Senaker: Senin o mendebur patronuna hangi kadın katlansın Başak. Eminim ilk dakikadan kadın mekanı terk edecektir.

Siz: Hiç ikna olmadım şuan. Kadın adamın içine düşünüyor.

Siz: Kadını görsen bebek gibi. Çok güzel bir kadın. İçi ne kadar dışına vurmamış olsa da her adamın beğeneceği bir tipte.

Dr. Senaker: Aşkım o adam sana bakmamış başkasına bakar mı?

Siz: Sena övdün mü gömdün mü anlamadım.

Siz: Gidip iki üç şişe şarap tekleyeceğim, bu aptallığıma.