9. Bölüm & Misafir.

15 2 0
                                    

Cartoon - On & On (electro light remix)

Burası Heves Mezarlığı..

Hiç tanımadığımız, ama bir o kadarda iyi bildiğimiz bir duygu öyle değil mi diğer yanım.

Bir söz okumuştuk, 'heves kırığı, cam kırığına benzer.' Haklıydı öyle değil mi. Binlerce cam kırığı yok mu içimizde? Her hareketimizde seslerini duymuyor muyuz? Her nefes alışımızda daha da çok hissetmiyor muyuz onları?

Denedik. 7 kere denedik diğer yanım. Vücudumuzda ki izler şahit. Sen şahitsin. Tanrı şahit. Biz o cam kırıklarından ebediyen kurtulmayı denedik. 7 kere, tam 7 kere idama götürdük kendimizi. 7 kere ipe astık. 7 kere kestik. 7 kere boğduk. 7 kere zehirledik. 7 kere ölümüne aç bıraktık.

Biz denedik diğer yanım. Tam 7 kere, kurtulmayı denedik..

Niye durduk diğer yanım?

8 uğurlu sayımız diye mi?

8. Son olsun istediğimiz için mi durduk?

Neden olmadı diğer yanım. Biliyor musun? Biliyorsan söyle bana ne olur. Biz neden başaramadık? O kırıklardan kurtulmayı da, o kırıklarla yaşamayı da..

Siyah.

Buz kestim. Hayır, hayır yanıyorum. Ateşim mi var? Çok mu soğuk? İçerisi çok sıcak lakin dışarısı çok soğuk sanki. İçeriden dışarıya, aynı anda dışarıdan içeriye devamlı akan bu hava dalgası da ne?

Karnımızdan yukarıya doğru yükselen şey ne? Korku? Neden?

Neden kaskatı kesildik. Neden hareket etmiyoruz. Neden konuşmuyoruz biz. Bilmediğimiz için mi?

Ne söylemişti, saniyeler önce?

'Abimi öldürdün.'

'Abim.'

'Sen öldürdün.'

Abisini öldürmüştüm. Kuzey Karadağlı'nın, örgütümün en büyük düşmanının abisini, farkında bile değilken öldürmüştüm.

Kaskatı kesilen omuzlarım yumuşamaya başlamıştı. Birini öldürdüğüm gerçeğiyle ilk defa yüz yüze gelmiyordum. Beni asıl geren şey karşımdaki adamın sakinliğiydi. Benim bir ablam olsa, ve düşmanım onu öldürseydi, onu bayıltıp uyanınca da tesisi gezdirmezdim. Yapacağım her şeyi en net şekilde hissedeceği ayıklığa ulaştığında ne pahasına olursa olsun, onu öldürürdüm.

Kuzey Karadağlı, fazla sakindi.

Saliseler sonra belinden çıkaracağı silahla beni iki kaşımın arasından tek mermiyle indireceği ihtimaline karşı bedenim istemsizce kıpırdamış ve ayaklarımı omuz genişliğinde açarak hafifçe manevra yapabileceğim koridor tarafına doğru dönmüştü. Kuzey ise bunu kaçırmayacak kadar dikkatli seyrediyordu beni. Kaçırmadı da zaten. Gözleri bir saniyeliğine ayaklarıma kaydı ve dikkatini hemen toplayarak tekrar gözlerime sabitlendi.

Anka'nın SilüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin