10. Bölüm & Aynı Saf.

21 1 1
                                    

SKAPOVA - Son Arzum.

Burası yalnızlık mezarlığı..

Hayatımız boyunca belkide en iyi öğrendiğimiz duygu bu öyle değil mi diğer yanım?

Ama neden en bilmediğimizmiş gibi geliyor?

Birbirimize sahip olduğumuz için mi?

Sen varsın diye mi ben 26 yıldır yalnızlığımın içinde güvendeyim iyi yanım.

Kimsemiz olmadı hiç. Komik olansa hep varlar gibiydi. Babamız vardı, annemiz vardı, ailemiz vardı. Herkes öyle sanıyordu.

Annemiz katledildi, babamız bizi hapsetti, ailemiz her gün öldürmeye çalışıyor. Biz öyle biliyoruz.

Bu ekibe alındığımızda içimizden biryerler sevinmişti hatırlıyor musun? Belkide aradığımız ailedir demiştik. Ne oldu diğer yanım, neden sevindiğimize bile pişman olduk.

Yalnızlığımdan sana sığındım. Silahlarıma, bıçaklarıma sığındım. Karanlığımın güvenliğine sığındım. Sonra bir gün geldi, Cansure'ye sığındım. Neden boşluğumuz dolmadı? Neden vücudumuzda ikimizden geriye kalan bütün boşluklarımızı hiçbiri doldurmadı? Neden hala yalnızız biz, Neden hala öğrenemedik bununla yaşamayı?

Belki O öğretir bize diğer yanım. Belki O, bize aile olmaz ama, kimsesiz nasıl yaşanacağını öğretir.

Yapar mı? Bizi yalnızlığımıza alıştırır mı? Bize yalnız nasıl yaşayacağımızı öğretir mi diğer yanım?

O, düşman tahtının sahibi, bize nasıl yaşanacağını öğretir mi?

Siyah..

Tam 4 gün. Tam 4 gündür uyandığım, lacivert kapılı, tek yataklı odadayım.

Ziyaretçim yok. Günde 2 kere kapıyı açıp yere bir tepsi bırakarak tekrar kapatan farklı kişileri saymazsak tabi. Olası bir firara karşı sürekli kitlenen kapım yeni bir şey değildi. Lakin o saati bekleyerek kapımı açacak kişiye pusu kurup etkisiz hale getirerek kaçma ihtimalimi de düşünmüşlerdi. Bu yüzden odamda bir saat yoktu ve yemeklerim her zaman farklı zamanlarda geliyordu. Hiçbir zaman günün aynı saatinde kapım açılmamıştı. Gerçi her açıldığında 2 saniye sonra geri kapanıyordu ya.

Tam 4 gün ve az daha zaman algımı yitirmek üzere olan ben bu koca 4 günde Kuzey'i bir kere bile görmemiştim. Tesiste miydi onu bile bilmiyordum. Yemeğimi bırakmak için her seferinde farklı biri geliyordu ve bugüne kadar toplamda 7 farklı kişi görmüştüm. Sekizincisi önümüzdeki saatlerde gelmeliydi. Hepsinin tek ortak noktası tepsiyi bırakıp kapıyı kapatma konusunu 2 saniyede halledecek el çabukluğuna sahip olmaları ve doğuştan lâl doğmalarıydı sanırım çünkü tek harf bile konuşanı duymamıştım.

Kuzey'den böyle mi emir aldılar yoksa beni zerre mi takmıyorlar anlamamıştım ama yokmuşum gibi davranmakta üstlerine yoktu. Bir tanesini bile daha önce görmediğim 7 kişi, oldukça sinirlerimi bozmuştu. Hayır bir odaya kapalı tutulmak 26 yılımın özetiydi zaten konumuz o değildi, bir tanesi bile Kuzey değildi, ve sanırım sinirlerimi bozanda buydu. O herif beni 4 gün önce resmen alıkoymuştu ve şimdi ölüp ölmediğimi bile kontrol etme gereksinimi duymuyordu.

Anka'nın SilüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin