6. Bölüm & Deşifre.

15 2 0
                                    


Disturbia / Radioactive Mashup.

Burası inanç mezarlığı..

Bu kez sana kızmayacağım sevgili diğer yanım. Günlüğümün her sayfasını zaten bunu yapmaya harcadığımı fark ettim.

Bu kez babama da kızmayacağım, bana kızı gibi davranmadığı için. Ya da Gümüş'e de kızmayacağım, bana işkence ettiği için. Hatta Beyaz'a bile kızmayacağım, beni yavaş yavaş öldürdüğü için. Kızıl'a, benimle eğlendiği için, Gri'ye, beni hiç sevmediği için, Yeşil'e, çöpmüşüm gibi davrandığı için, ya da diğer herhangi birine.

Bu kez hiç kimseye kızmayacağım diğer yanım. Artık sana bırakmadığım tek duygumu, öfkemi bile yormayacağım.

Kaybettim. Seni babama yem ettim. Cansure'yi Kuzey'e, kendimi Beyaz'a yem ettim. Her şeyi, her şeyi kaybettim diğer yanım. Artık inancımı da kaybettim. Cansure'yle bulduğum inancı da kaybettim. Onu da senin yanına gömüyorum sevgili diğer yanım. Artık inancımda sana emanet.

Siyah.


Hayal meyal seçilebilen büyük çiftlik evinin ışıkları yanmıyordu. Saat yaklaşık olarak 5 buçuk civarında olmalıydı. Geçirdiğim gece, bana Defne'nin umursamazlığını miras bırakmış ve geçip gitmişti. Sabah oluyordu. Beni nelerin beklediğini bilmediğim bir gün daha doğmak üzereydi. Ufuk çizgisi gökyüzünün geri kalanından daha açık renkteydi. 1 saat içinde güneş doğacak diyordu sanırım.

Önümdeki araba oldukça yavaş ilerliyordu. Bana yol göstermesine ihtiyacım yoktu, o sadece önde olmayı sevmişti. Arabanın şoför koltuğunda oturan Beyaz, yaklaşık 1 saat önce sakladığım ne varsa öğrenmişti. Hiçbir şey olmamış gibi bana kalkmamı söylemiş, Cansure'ye garip bi' bakış atıp yaralı adamlarla ilgilenmeye başlamıştı. Hiçbirini öldürmemişti. Beyaz öldürmezdi. Açıkçası antrenmanlar dışında eline silah aldığını ilk kez görmüştüm. Ben Cansure'yle ilgilenirken 12 adamında yaralarına pansuman yapmış ve hepsini bayıltmıştı. Muhtemelen sadece fazladan morfin vermişti.

Adamların hepsini mekanın arkasında birbirine bağlamasına yardım ettikten sonra Kuzey'in üstünü aramıştım lakin hiçbir şey yoktu. Sadece şarjöründe iki kurşun olan bir silah vardı o kadar. Telefon bile yoktu. Buraya bir şeyden kaçarak gelmiş gibiydi. Her ne kadar Kuzey'in başına iki taraftan zebani gibi dikilmiş bir pozisyonda olsakta öldürelim diye tutturmama rağmen Beyaz izin vermemişti. Çocuk gibi yerimde tepinme isteğimi bastırıp sadece gözlerimi devirmekle yetinmiştim. Aslında haklıydı. Öldürmenin babamın planlarını bozacağını söylüyor ve şayet öldürdün burada olduğumuzu nasıl açıklayacaksın diyordu. Evet ama sonuç olarak ölmüş olacaktı. Aman be. İçimde kalmıştı. Beyaz'ın Cansure'ye attığı bakışlar beni iyice rahatsız etmeye başlayınca onu eve bırakıp geri dönmüştüm ve ilginç bir şekilde Beyaz tek kelime etmemişti. Yolda kızı öldürdüğümü düşünüyor da olabilirdi gerçi.

Şimdiyse Beyaz önde ben arkada sevgi dolu yuvamıza gidiyorduk. Kimse uyanmadan içeri girecektik ve beni odama kilitleyip kaybolacaktı. Açıkçası firarlarımın sebebi olan kişiyi düşündükçe Beyaz olması fikri hem mantıklı hem saçma geliyordu. Sorsam söylemezdi, o yüzden bir gün bu konuyu onun açmasını bekleyecektim. O zaman sorabilirdim, beni neden özgür bırakıyorsun. Ya da daha önemlisi, beni sen mi özgür bırakıyorsun?

Anka'nın SilüetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin