Karşı bankta oturan kişiyi görmemle sinirlerim tepeme çıktı
Şu an tam karşımız da Mike oturuyordu ayağa kalkıp üstümde ki kumları temizledim
"Kızlar kalkın"
"Neden"
"Noldu ki"
"Mike orda"
Melanie hemen ayağa kalktı ve Mike'in olduğu tarafa baktı
"Melanie onunla konuşucaksın hadi"
"Hayır asla!"
"Melanie onunla konuşmadan sorunları çözemezsin"
"Sara haklı Melanie"
"Uff tamam ama ona ne diyeceğim"
"Merak etme hadi"
Onu sürükleyip Mike'ın yanına götürdüm bizi görünce hemen ayağa kalktı
"Melanie Sara Kylie"
"Evet"
"Melanie beni dinle"
"Bak Mike şimdi Kylie ile ben gidiyoruz geldiğimizde Melanie ile aranızda ki sorunları çözmüş olucaksınız"
"Off"
Biz gittikten sonra Melanie Mike'a bağırmaya devam ediyordu umarım araları düzelir Kylie ile ordan uzaklaşıp eve gittik ki her şeyi bozan yine Kylie'nin telefonuydu
"Efendim John"
"Hıhı evet"
"Tamam geliyorum canım"
Telefonu kapatıp bana döndü
"Tatlım Özür dilerim ama gitmem gerekiyor SEVGİLİ kayınvalidem rahatsızlanmış ve yarın onu görmek için yola çıkacak mışız"
"Hmm geçmiş olsun canım ben eve giriyorum"
"Tamam görüşürüz"
Eve girip kapıyı kapattım kızlar evde değildi telefonumu elime alıp Barbara'yi aradım iki kere çaldıktan sonra açtı
"Efendim"
"Nerdesiniz siz"
"Sen gelmeyince bir bara gidelim dedik"
"Hmm"
"Hadi sen de gel"
"Hayır canım siz keyfinize bakın ve sakın çok içmeyin"
"Tamam görüşürüz"
Telefonu kapatıp bir köşeye fırlattım aklıma Justin geldi iyi biri olabilir ama gerçekleri söyliyim ona gerçekten aşık değilim bunların hepsi bir intikam oyunu sadece babama yapılanların cezasını bunu ona yapanlardan sonuna kadar almak istiyorum ve biliyorum belki ben o Bad Girls lerden değilim ama intikamımı almadan durmam onu kendime aşık ettikten sonra onu bırakıp gidicem sanırım bu ona büyük bir ceza olur ve tek hedefim ise onunla ile çok yakınlaşmamak ve ona asla aşık olmamak çünkü bu bütün planımı alt üst eder..
《 《 《 《
Iki gün oldu ve Justin beni hala bir kez bile aramadı ne iş çeviriyor bu salak eğer onu kendime aşık etmek istiyorsam onun yanında olmam gerek istemesemde onu aradım
"Justin"
"Efendim canım"
"Ne haltlar yiyorsun sen!"
"Ne diyorsun"
"Diyorum ki iki gündür beni aramadın ve buluşucagımız zaman da beni ektin"
"Üzgünüm canım ama bir işim vardı"
"İşlerin hiç bitmiyor ki"
"Bugün buluşmaya ne dersin?"
"Aa üzgünüm canım ama bugun kızlarla işimiz var"
"Sara bunu inadına yapıyorsun değil mi"
"Ah tabi ki hayır"
"Peki o zaman görüşürüz seni seviyorum"
"Tamam görüşürüz..yani..bende seni seviyorum"
Telefonu kapatıp şarja taktım ve Melanie'nin yanına gittim kapıyı açıp içeri girdim
"Hey naber"
"Iyidir sen"
"Iyi bugün bir şeyler yapalım mı"
"Ah..Üzgünüm Sara bugün Mike ile buluşucaktık"
"Of"
"Özür dilerim"
"Önemli değil iyi eğlenceler"
"Saol"
Odadan çıkıp Stella'nın odasına girdim ha eğer çok merak ediyorsanız söyliyim Melanie ve Mike barıştılar -ee tabi ki benim sayemde-
"Abla annemi aradın mı"
"Şimdi arıyorum"
Aşağı inip telefonu sarjdan çıkardım ve yeniden odaya çıktım
"Hadi abla ara"
Rehberden "çılgın meleğim annem"
Yazısının üzerine bastım
"Anne"
"Efendim kızım"
"Bugün mü yoksa yarın mı geliyorsun"
"Şu an eve yaklaştım Stella'yı almaya geliyorum"
"Ne bu kadar çabuk mu?!"
"Evet sen Stella'yı hazırla"
"Tamam anne görüşürüz"
"Hoşçakal"
Stella meraklı gözlerle beni izliyordu
"Annem geliyormuş hadi bakalım eşyalarını toplayalım"
"Peki"
* * *
Bütün kıyafetlerini yerlestirdikten sonra aşağı indik ve tam o sırada zil çaldı
"Anne seni çok özledim"
"Bende öyle Sara"
Herkes Stella ile vedalaştıktan sonra kızlar yeniden yukarı çıktı
"Anne yeni evi tuttunuz mu"
"Tabi ki"
"Eşyalar? "
"Beni tanımıyor musun Sara her şeyi bir hafta önceden hallettim"
"Tamam görüşürüz"
Onlar gittikten sonra da telefonumu alıp evden çıktım ve markete girdim raflara göz atıp elime gelen her şeyi alıyordum jelibonlar, çikolatalar, cipsler... ve daha bir çok abur cubur biraz daha raflara bakarken karşıda tanıdık bir yüz görmemle saçlarımla yüzümü kapatmaya çalıştım karşıda Justin vardı ve beni fark etmişti of beni görmemesi lazım çünkü ona isim olduğunu söyledim ve tekliflerini reddettim
"Sara"
"Justin"
"Senin önemli işin bu muydu"
"Hayır tabi ki sadece evde bir şey kalmamıs ben de alışverişe çıktım"
"Seni özledim"
Beni kollarının arasına alıp iyice sardı onun o kokusu sarılışı beni benden alıyo- bir dakika ne diyorum ben ona aşık falan değilim bunların hepsi bir oyun geri çekilip gözlerinin içine baktım o bana gerçekten sevgi dolu gözlerle bakıyordu ve sürekli gülümsüyordu ben ise etrafta yüzüm asık bir şekilde dolaşıyordum
"Iı şey benim eve gitmem lazım seni seviyorum"
"Bende seni görüşürüz"
El sallayıp kasaya gittim hepsinin fiyatını ödedikten sonra eve geri döndüm herkez masayı hazırlamakla meşguldü biri hariç Melanie yoktu
"Ben geldim"
"Nerdeydin"
"Sence hadi gelip bana yardım edin"
Demi ve Eva gelip elimde ki poşetleri taşımama yardım etti
"Sara burda hep abur cubur var kilo almak mı istiyorsun"
"Hayır sadece o an canım ne istediyse onları aldım"
"Her neyse hadi herkez kahvaltıya"
"Tamam"
En baş köşedeki sandalyeyi çekip oturdum ama canım hiç bir şey yemek istemiyordu sadece tabağımdakilerle oynuyordum dayanamayıp masadan kalktım ve odama çıktım Justin umarım bu halimden şüphelenmemiştir yoksa bütün planım berbat olucak telefonum çalďığında arayana baktım:Justin
"Efendim"
"Sara naber?"
"Iyi işte sen?"
"Bende iyi buluşmaya ne dersin?"
"Bilmem"
"Her zaman ki kafeye gel"
"Tamam orda görüşürüz"
Üzerime ceketimi alıp evden çıktım ve kafeye doğru ilerledim cam kapıyı açıp içeri girdim ve Justin'in yanına gittim
"Merhaba"
"Hoşgeldin"
"Nasılsın"
"Bildiğin gibi sevgilim en sevdiğin kahveden söyledim bol köpüklü"
"Saol"
Fincanı elime alıp bir yudum aldım bu gerçekten iyi gelmişti elimi tuttu ve avuçlarının içine aldı
"Seni özledim"
"Bende öyle bu ara her şey üst üste geldi ve..ve görüşemedik"
"Sara sen iyisin değil mi?"
"Evet neden"
"Yüzün sapsarı olmuş"
"Yok hayır sadece biraz yorgunum o kadar"
"Peki dediğin gibi olsun"
"Ya Justin biraz dolaşsak mı benim canım sıkıldı"
"Tabi olur" ayağa kalktım ve bunaltıcı yerden çıktım Justin de beni takip ediyordu içimde garip bir his vardı ama bu aşk mı yoksa intikam duygusu mu bilmiyordum
