Bu olanlar çok şeyi etkileyecek...
Bir süre sonra artık hiç bir şey hissetmiyordum ne aşk ne acı hiç bir şey belki de fazla tepki veriyorumdur ama ona bundan sonra eskisi gibi yakın olamam onun babası benim babamı öldürdü ve ne olursa olsun sonuçta Justin onun kanını taşıyor göz yaşlarımı tekrar silip ayağa kalktım ve etrafı topladım Stella eve geldiğinde burayı böyle görmesini istemiyorum kot ceketimi alıp evden çıktım şu an iğrenç göründüğümü biliyorum sonunda Paigelerin evine gelmiştim kapıyı çalıp geri çekildim kapıyı Paige'in ablası açtı
"Merhaba"
"Merhaba Sara Stella'yı çağırıyım mi"
"Evet lütfen"
"Tamam"
Bir süre sonra Stella gelmişti onu da kucağıma alıp eve doğru ilerlemeye başladım
"Abla bugün çok güzeldi İrem ile birlikte kahvaltı ettikten sonra bahçede su savaşı yaptık sonra Melissa abla bize boya ve defter verdi biz de resim çizdik ben bir prenses çizdim ama İrem kedi çizmek istedi bak resmim burda"
Resmini cebinden çıkarıp gözümün önüne doğru salladı
"Hmm çok güzel olmuş birtanem eve gidince odana asarsın"
"Tamam abla teşekkür ederim"
"Geldik hadi bakalım sen odanda televizyon izleyebilirsin ben de sana bir kaç atıştırmalık getiriyim"
"Tamam ablam"
Minik ayaklarıyla merdivenlerden koşa koşa çıktı ve odasına girip kapıyı kapattı bense mutfağa gidip meyve salatası hazırladım onu Kumsala verdikten sonra bir tabak da kendime yaptım keyifle yerken zilin sesi kulaklarımda yankılandı gidip kapıyı açtığımda ağzım açık kaldı
"Eva!"
"Süpriz!" Eva uzun zamandır uğramıyordu
"Ahaha hoşgeldin seni çok özledim"
"Bende sizi özledim canım bu arada Stella'nın geldiğini ögrendim o nerde"
"Peki"
"Ee Eva naber"
"Ben iyiyim de asıl sen nasılsın olanları duydum demek Justin babanin katilinin oğluymuş"
"Off aynen öyle sen nerden-"
"Melanie söyledi"
"Hmm doğru"
"Nasıl hissediyorsun"
"Berbat"
"Merak etme yakında geçer ve alışırsın"
"Bu alışılcak bir durum değil ben babamın katilinin oğluna aşığım"
"Ne sen Justin'i mi seviyorsun"
"Ya bilmiyorum galiba belki"
"Anlaşıldı demek bu yüzden bu kadar perişan oldun"
"Galiba"
"Her neyse onu unut ve başka şeyleri düşün ben Stella'ya bakıcam"
"Tamam"
"Ben kızları arıyim"
"Peki"
Telefonumu elime alıp Melanie'yi aradım
"Melanie nereye gittin"
"Sen odana çıkınca ben de biraz sahile gittim"
"Tamam kızları da alıp bize gel Eva geldi"
"Ciddi misin hemen geliyoruz"
"Tamam"
5 dakika sonra kapı çaldı bütün kızlar tek tek içeri girdi
"Nerde Onları çok özledim"
"Bende"
"Sara onu çağırır mısın?"
"Hah işte geldi"
Hepsi birbirine sarıldı ben Stella'nın yanına gittim onunla hiç ilgilenemiyorum annem de ne zaman gelicek artık annemi aradım 2 kere çaldıktan sonra açtı
"Anne"
"Efendim"
"Ne zaman dönüyorsun"
"3 güne kadar ordayım"
"Tamam"
"Ama ordan yeni bir ev tutmayı düşünüyorum Stella ile orda kalıcaz"
"Neden ki"
"Sen arkadaşlarınla kalıyorsun"
"Hmm doğru kapatıyorum anne bay"
"Görüşürüz"
Kapıyı yavaşça açıp içeri girdim
"Abla"
"Efendim"
"Noldu"
"Bir şey olmadı senin yanına gelmek istedim tatlım"
"Seni özledim abla"
"Gel buraya"
Onu kucağıma oturtup sımsıkı sarıldım ve saçlarının arasına bir buse kondurdum
"Abla annem ne zaman geliyor"
"3 güne kadar artık hep yanımızda olucak"
"Sonunda"
"Tabi yine işi çıkmazsa.."
"Ne dedin abla"
"Hiç bir şey prenses"
"Ben bugün çok yoruldum biraz uyusam olur mu?"
"Tabi tatlım hadi yat bakalım"
Onu yatağa bırakıp el salladım ve odadan çıktım kızlar da aşağıda film izliyordu
"Sen yukarıdayken Justin aradı ve şimdi yine arıyor"
"Telefonu ver"
Hızla açtım
"Ne istiyorsun"
"Beni dinlemeni"
"Tamam dinliyorum 2 dakikan var sonra telefonu kapatıcam"
"Bak babam babanı öldürmüş olabilir ama bu bizi ilgilendirmiyor Sara ve sanırım itiraf etmenin zamanı geldi ben seni seviyorum Sara bu yüzden benden uzaklaşmamanı istiyorum seni seviyorum ve bu beni deli ediyor lütfen"
"N-ne "
"Seni seviyorum sen de beni seviyorsun biliyorum"
"Justin ben b-ben bilmiyorum"
"Sara lütfen"
"Bak Justin olanlar ve olucaklar benim hayatımı tamamen etkileyecek ben anneme onu bulup hayatını mahvediceğime dair söz verdim"
"Sözünü de yerine getirmiş kadar oldun zaten Sara babam öldü tamam mı öldü ve geçmişin bizi engel olmasını istemiyorum"
"Sara"
"Evet"
"B-ben de sanırım seni seviyorum"
"Sara sen birtanesin"
"Seni seviyorum Justin"
"Bende seni"
Of inanamıyorum biz birlikteyiz
"Ne oldu?"
"Uzun konuştunuz"
"Biz çıkıyoruz!"
"Bu şaka biraz ağır oldu"
"Aynen Bir dakika sen ciddisin"
"Inanamıyorum harika"
"Evet"
"Saolun kızlar"
Odama geri çıkıp telefonumu elime aldım ve Justin'e mesaj attım
Kime:Justin
Justin canım sıkılmaya başladıKimden:Justin
Ne yapmak istersin prensesKime:Justin
Sinemaya gidebilirizKimden:Justin
5 dakikaya ordayımÜstüme bir şeyler geçirip saçımı topladım converslerimi de giyip evden çıktım ve kapının önünde beklemeye başladım ki o sırada telefonuma mesaj geldi
Kimden:Justin
Selin benim bir işim çıktı üzgunüm buluşamıycaz :(Kime:Justin
Ege ya !!!Kimden:Justin
Üzgünüm prenses :( belki sonra :)))Eve geri girmek yerine Kylie'yi aradım
"Efendim"
"Kylie naber"
"Iyi Sara sen"
"İyi ya buluşalım mı"
"Her şey yolunda değil mi"
"Evet evet bir sorun yok sadece seni düğün gününden beri görmüyorum"
"Haklısın o zaman her zaman ki geldiğimiz kafe de buluşalım"
"Yarım saate geliyorum"
"Tamam"
Telefonu cebime koyup bir taksi çağırdım onun gelmesini beklerken etrafa bakındım bir kadın ile erkek kavga ediyordu kadın ona bağırırken adam ise hiç konuşmuyordu işin garibi ise benim bu adamı bir yerden tanıyor olmam taksi geldiğinde arabaya bindim ve başımı cama yasladım geldiğimizde parayı şöföre uzatıp arabadan indim Kylie beni masaya oturmuş bekliyordu
"Selam"
"Selam "
"Beklettim mi"
"Hayır ben de şimdi gelmiştim"
"Tamam ee evlilik nasıl gidiyor"
"Hem iyi hem kötü"
"Neden ki bir şey mi oldu"
"Kötü yanı cem her şeyime karışıyor fazla korumacı davranıyor ve biliyorsun özgürlüğümün kısıtlanması en nefret ettiğim şey ama iyi yanı sevdiğin adamla bir ömür boyu birlikte olucak olman"
"Merak etme yakında sen de alışırsın bu arada biz egeyle çıkıyoruz"
"Sen ciddi misin"
"Fazlasıyla"
"Tebrik ederim selin çok sevindim"
"Saol hilal"
"Ee bir şeyler içelim mi "
"Olur"
Siparişlerimiz de geldiğinde derin bir sohbete daldık her şeyi bozan bir telefondu hilalin telefonu çalıyordu
"Efendim cem"
"Evet"
"Sana söylemiştim"
"Saçmalama yanımda selin var ne erkeğinden bahsediyorsun"
"Önemi yok canım görüşürüz"
Gibi cümleler söylüyordu
"Kylie, Melanie yi de arayalım o da gelsin seni çok özlemişti"
"Harika sen onu ara ben bir lavaboya gidip geliyorum"
"Tamam"
Melanie'yı aradım ve ona da buraya gelmesini söyledim 5 dakika sonra geldi ve hep birlikte kafeden çıkıp sahile gittik kuma oturup ayaklarımızı suya doğru uzattık
"Melanie Mike ile ne zaman konuşucaksın"
"Bilmiyorum suçlu olan o ve aramıyor bile"
"Aramıyor mu?!Seni kac kere aradı ve sen her seferinde meşgule aldın"
"Umrumda değil"
"Noldu Mike ile ayrıldınız mı Melanie"
"Galiba evet Kylie"
"Üzüldüm"
"Ben üzülmedim"
Hemen lafa karıştım
"Üzülmedigin için mi her gece ağlıyordun Melanie"
"Ben onun için ağlamıyordum"
"Peki sen bilirsin"
Melanie'nin üzülmesi beni de üzüyordu onları barıştırmanın bir yolunu bulmalıyım ki birden karşı bankta oturan kişiyi görmemle sinirlerim tepeme çıktı..