Yavaşça Justin'i dürttüm dün gece birlikte uyumuştuk
"Hadi kalk"
"Neden"
"Saat 10"
"Sen kalk" başını yine yastığa gömdüğünde kendi yastığımı onun kafasına attım ve yataktan kalktım
Boğuk bir sesle isyan etti
"Heyy"
"Kalk artık koca bebek"
"Bebeklere kalk deyince kalkmazlar"
"Doğru seni de birinin kaldırması lazım"
"Hey ben bebek değilim"
"Öylesin koca bebek" birden beni yatağa yatırıp gıdıkladığında neredeyse gülmekten altıma yapacaktım
"J-justin y-yeter y-yapma"
"Şimdi bebek kim ha?"
"T-tamam Özür dilerim" geri çekildi ve saçlarım arasına bir öpücük kondurup ayağa kalktı
"Lavabo sırası benim"
"Ah lanet olsun ilk ben kalkmıştım! "
"Asagidakine gidebilirsin"
"Üşeniyorum" güldü ve lavoboya girdi ben ise istemsizce gülumsemeye başladım onunla olmayı seviyordum...ne bir dakika ona bağlanmamam gerek benim amacım ondan intikam almak bunu unutmamam gerekiyordu!Justin'in Ağzından
"Hadi hazırlan kahvaltıya gidelim"
"Zaten hazırım"
"Bunu giyemezsin"
"Ne?"
"Bu şort çok kısa bunu giyemezsin"
"Ah Justin"
"Git çıkar şunu"
"Sen ciddi misin?"
"Gayet ciddiyim"
"Justin yapma ama"
"Sara gidip çıkar şunu seni arabada bekliyorum" kapıdan çıktım ve arabaya bindim 15 dakika sonra Sara üzerinde dizin üstünde biten bir elbise ile gelmişti sırıtıp gaza bastım
"Pisliksin"
"Beni bunun için seviyorsun"
"Doğru lanet olsun ki seni bir pislik olduğun için seviyorum" ona göz kırptığımda mekana geldiğimizi fark ettim ve arabayi gelişi güzel park edip arabadan indim
"Gel" elini sahiplenircesine tutup onu masalardan birine oturttum
"Ayı gibi açım!"
"Çok kibarsın Sara" garson yanımıza geldiğinde gözlerini Sara'dan ayırmiyordu
"Önüne bak dostum ve işine bak!"
"B-ben Özür dilerim efendim siparişiniz nedir?"
"Iki kahvaltı tabağı"
"Peki efendim" yanımızdan ayrıldığinda masaya dayanıp fısıldadım
"Neden bu kadar güzelsin? "
"Bilmem"
"Bu kadar güzel olman hoş değil bayan ukala"
"Kendimi çirkinleştiremem ya"
"Ah sara" bayan bir çalışan siparişleri getirdiğinde bana bakıp gülümsedi ve göz kırptı ben ise sırıtıp başımı öne eğdim ve ensemi kaşıdım
"Önüne bak bücür o gözlerini oyarsam bir daha işini yapamazsın!"
"Pardon? "
"Işine bak diyorum canım! "
"Afiyet olsun" yanımızdan ayrıldığında Sara da beni taklit etti
"Bu kadar yakışıklı olmak zorunda mısın? " bende onu taklit etmeye başladım
"Bilmem"
"Bu kadar yakışıklı olman hoş değil bay ukala"
"Kendimi çirkinleştiremem ya" bir kahkaha attığında bende sırıttım çok güzel gülüyordu
Ama amacım ondan intikam almaktı ona aşık olmak değilKahvaltı bittiğinde hesabı ödeyip masadan kalktık ve arabaya bindik
"Justin"
"Efendim"
"Sinemaya gidelim mi?"
"Olur ama lütfen romantik bir şey olmasın"
"Odunsun Justin" kemerini taktı ve konuşmaya devam etti
"Ama haklısın bu yüzden duygusal bir filme gidicez"
"Ah yapma Sara"
"Hadi"
"Ikisinin ne Farkı var ki?"
"Çok farkı var"
"Hayır yok ikside sıkıcı"
"Justin lütfen"
"Ah" gaza basıp saçlarımı düzelttim kadınları anlamıyordum neden durduk yere ağlamak için bir filme gidiyorlardı ki? Romantik filmler ise hayatımda gördüğüm en saçma şey.. insanların birbirlerine sarılmalarını falan niye izleyeyim ki sanki?
Arabadan inil içeri girdik ve biletleri alıp salona girdik çok kişi yoktu yaklaşık 10 kişi falan vardı bu da filmin gerçekten çok sıkıcı olduğunu kanıtlıyorduSara'nın Ağzından
Film bittiğinde göz yaşlarımı silip Justin'e döndüm tanrım resmen uyuyordu!
"Justin! "
"Justin uyan!"
"Ne noldu bitti mi?"
"Uyuduğuna inanamıyorum"
"Çok sıkıcıydı"
"Değildi"
"Sen ağladın mı? "
"Evet"
"Ama normalde yüzünün ressamların paletlerine dönmesi lazımdı senin ise yüzün sadece ıslak görünüyor"
"Çünkü makyaj yapmadım Justin"
"Yapma da zaten"
"Ne yani makyaj bana yakışmıyor mu?"
"Doğal halini seviyorum" görevlinin sesiyle arkama döndüm
"Beyler bayanlar salonu boşaltıyoruz herkes dışarı lütfen"
"Tamam çıkıyoruz" dışarı çıkıp alışveriş merkezine girdik
"Bir şeyler alsam sorun olur mu?"
"Uzun sürmezse olmaz"
"Merak etme sürmez" onu elinden tutup mağazaya soktum ve gözüme kestirdiğim şeyleri kabine girip denedim
Üstümdeki sırtı açık bordo rengindeki elbiseye bayılmıştım.
Raftaki takım olan çanta ve ayakkabıyı da giyince harika göründüğümü fark ettim. Bunları bir kenara koydum. Pudra rengindeki straplez elbiseyi üzerime geçirdim önü kısaydı arkası ise uzundu ve bir kuyruğu vardı. Krem rengindeki çantayı da elime alıp ayakkabıyı giydim ve hemen kolumdaki tokayla saçımı topuz yaptım. Harika görünüyordu!
"Justin bunları alıyorum! "
"Tamam" istediklerimi alıp eve gittik kapıyı açıp kendimi koltuğa attım
"Ölüyorum! "
"Nedense ben hiç yorulmadım 17 tur daha atabilirim"
"Tabi mağazadayken sadece orada oturdun"
"Doğru sende deli gibi ordan oraya koşturdun"
"Hey! Elbise seçiyordum!"
"Tamam"Justin'in Ağzından
Mutfaktan geldiğimde Sara'nın koktukta uyuyakaldığını fark ettim. Onu kucağıma alıp yukarı çıktım ve yavaşça yatağa yatırıp üstünü örttüm
"Iyi uykular masum Sara"