9

106 4 7
                                    

Babasından kurtulmanın bir yolunu arıyordum. Akşam olmuştu ve babası beni masaya oturtmuş, içerek sohbet ediyordu. Jungkook'da yanımda oturmuştu. Yapmacık şekilde gülümseyerek babasını dinliyormuş gibi yapıyordum. Aklımda çıkış yolu arıyordum. Eve de gitmek istemiyordum.

Jungkook'a baktığımda dudaklarını kemirerek bana baktığını gördüm. Babası kahkaha atarak masaya vurduğunda irkildik. Ona döndüm ve dediklerine yapmacık şekilde güldüm. "Doğru dedim değil mi lan" dedi ve kahkaha attı. Başımı sallayarak yapmacık şekilde güldüm. Omzuma vurdu gülerek ve içkisinden bir yudum aldı.

"Şey..ben yorgunum da biraz uykum va-" bardağı kafasına dikip masaya sertçe koydu. "Ne uykusu? Parti yapacaktık daha" dediğinde oflayarak alnıma vurdum. Jungkook'a baktığımda dudaklarını kemirmekten bir hal olmuştu. Gözümü ona zillediğimde kaşlarıyla 'ne' dercesine kaldırdı. Elimle dudaklarıma vurdum. Kemirmemesi için söyledim bunu.

Dudaklarını kemirmeyi bıraktığında dudaklarımı büzerek öpücük attım. Başını aşağı eğip gülümsedi. Yanakları kızarmıştı tavşanımın. Alt dudağımı ısırdım. Off çok tatlıydı yemek istiyordum.. Babası masyaa vurdu ve kahkaha attı. "Hahaha! Bakışın siz pardon" dedi öksürerek. İkimizde ona baktık. Jungkook kızardığında sırıttım.

"Bakışmayı bırak da gitmemiz gerek" dediğimde Jungkook başını kaldırıp bana baktı. "Nereye?" Babası kaşlarını çattı. "Dışarıya efendim" dedim ve gülümsedim. "Nereye gidiyorsunuz gidin özgürsünüz" dediğinde Jungkook'la birlikte şaşkınlıkla kalakaldım. "Sahi mi?" Jungkook tatlıcasına sorduğunda babası başını olumlu anlamda salladı. "Sahi" dediğinde mutluluktan uçtuğumu hissettim.

Ayağa kalktığımda Jungkook'da kalktı. "Teşekkür ederim!" Dedim heyecanla. Jungkook'la hemen koştuk. Ellerimizi kenetlemiştim. Dışarıya çıktığımız gibi Jungkook kollarını açıp başını yukarı kaldırdı. Gözlerini kapatarak havayı derinden içine çekti. "Ah özgürlük.." dediğinde kıkırdadım. "Nereye gideceğiz ki?" Hemen bana döndü ve tatlıca sordu. "Hassiktir...bu kadar tatlı olmaa" dedim ve yüzünü avuçlarım arasına aldım.

Dudaklarına sert öpücük kondurup geri çekildim. Kıkırdadı ve dudaklarını büzdü. "Tanrım.." dedim ve yeniden yüzünü avuçlarım arasına aldığım gibi dudaklarına yapıştım.

**
Sakince yürüyorduk. Biraz dolaşmak istemiştim. Hava alırız diye. Evde kapalı havasız kalmıştı zaten. Işıklı bir yerden geçerken müzik sesini duyduk. Ahjussi dondurma veriyordu. Müzikte çoğu insan dans ediyordu. "Vay canına" Jungkook gülümseyerek izliyordu.

Jungkook'u sürükledim ve dans etmeye başladık. Bir elini tutmuş diğer elimle belini tutmuştum. O da boşta kalan elini omzuma koymuştu. İleri geri dans ettik ve ben şakacasına bir bacağımı kaldırarak özümü attım. O da beni sıkıca tuttu. Düşmekten kurtuldum ve kahkahalarımızla ayağa kalktım.

Her kesin dikkati bizdeydi. Kendimizi müziğe, dansa kaptırmıştık. Dünya ve saat durmuştu. Sadece ikimiz birlikte mutluyduk. Tavşan dişleriyle gülümsediğinde kare gülüşümü ona sundum.


**

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

**

Jungkook bana döndüğünde ona baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jungkook bana döndüğünde ona baktım. "Dondurma alalım mı?" Dedi şirincesine. Gülümsedim ve ona sarılıp kulağının arkasına öpücük kondurup geri çekildim. Ahjussi'nin yanına gittim.

"Merhaba ahjussi, bana lütfen iki tane dondurma" dediğimde gülümsedi. "Hangisi?" Dediğinde düşündüm. "Muzlu ve çilekli var mı?" Dediğimde gülümseyerek başını salladı. Gülümsediğimde istediğimi yapıp muzlu ve çilekli dondurma yaptı. Bana uzattığında eğilip teşekkür ettim.

Geri Jungkook'un yanına gittiğimde sevinçle gülümsedi. "Hadi bir yerde oturalım" dediğimde arkamı işaret parmağıyla gösterdi. "Bankta otura biliriz" arkama döndüm ve banka ilerledik. Oturduğumuzda ona döndüm ve dondurmayı uzattım. Dondurmayı elimden almak yerine elimin üstünden tuttu.

Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda derinliklere daldım. Aralık dudaklarından görünen tavşan dişleri çok tatlı görünüyordu. Dudaklarına bakarak yutkundum ve geri gözlerine baktım. "Eridi aa" dediğinde başımı iki yana sallayıp kendime geldim. Ellerimize baktığımda elimize eridiğini gördüm.

Elimden aldı ve kıkırdadı. Elimi çekmeden bulanan dondurmayı yaladı. Alt dudağımı ısırdım. Yalayıp bitirdiğinde kendi elini yaladı. Derin nefes alıp verdim ve ona döndüm. O dondurmasını yalarken dikkatle onu izliyordum. "Eriyecek Taehyung" dediğinde yüzüne yaklaştığımda nefesini tuttu. Çenesi ve filtrumuna bulanan dondurmayı aşağıdan yukarıya doğru yaladım. Böylece dudaklarını da yalamış oldum.

O yaptığım bu haraket zamanı gözlerini kapatmıştı. Yüzünü incekediğimde gözlerini kırpıştırarak araladı. Gözlerine sırasıyla baktım ve geri çekildim. Yurkundu ve beni izledi. Dondurmamı yalayarak dans eden insanları izlediğimde o da beni izlemeyi bırakmış dondurmasını yalayarak insanlara baktı.

Dondurmamız bitince yeniden yürümeye koyulmuştuk. Ellerim ceplerimde yürürken Jungkook elleri önünde birleşik geziyordu. "Dondurma için teşekkür ederim" dedi sessizliği bozarak. Başımı çevirdiğimde gözlerimiz orta yolda buluştu. "Ne demek söz verdiğim gibi" dedim ve gülümsedim. O da karşılıklı gülümsedi ve başını aşağı eğdi.

"Ayrı bir evde yaşasaydık keşke"dediğinde yerdeki taşı ayakkabımla vurdum. "Bende istiyorum" dedim ve iç çektim. "Seninle birlikte olmamız gerçek olduysa, evimiz de gerçek olur" dediğimde gülümsedi. "Olur değil mi?" Dediğinde yanağından makas aldım. "Olur tabii" dedim ve saçlarını karıştırdım. "Söz veriyorum" dediğimde kıkırdadı.

"Merhaba gençler içecek ister misiniz?" Yanımıza gelen genç çocuğa baktık. "Olur ister misin?" Dediğimde başını olumlu anlamda salladı. "Muzlu sütünüz varsa verin iki tane lütfen" dediğimde istediğimi verdi. Teşekkür edip yanımızdan geçti. Jungkook'a uzattığımda kaşları havalandı. "İkisini de mi?" Dediğinde başımı onu onaylarcasına salladım.

"Ben hiç içmedim, senin için aldım. Muzlu süt aşığı" dediğimde güldü. Elimdeki muzlu sütün birini aldı ve içmeye başladı. Yürüyerek içiyordu. "Mmhhh çok leziz sende iç" dedi ve bana uzattı. "Hadi benim için" dediğinde gülümsedim ve içtiği yerden içtim. Geri çekildiğimde içerek tepkime baktı. "Güzel yani içilmeli" dediğimde kıkırdadı.

"İçilmeli ne yaa. Çok lezzetli" dediğinde kıkırdadım. "Hep söylüyorsun. Muzlu sütle mi evlendireyim seni" dediğimde dudaklarını büzüp gözlerini kıstı. Alt dudağımı ısırarak ona baktım. "Aklıma ne geldi" dedim ve kocaman gülümsedim. "Ne geldi?" Heyecanla sorduğunda yüzüne yaklaştım ve çok yakınken söyledim.

Dudaklarının üstüne fıdıldadım. "Muzlu sütü çıplak bedenime mi döksem hm?" Dedim ve dudaklarından gözlerimi alıp gözlerine tırmandırdım. Geri çekildim ve sırıttım. Gözleri irileşti ve yanankları kıpkırmızı oldu. Kahkaha attığımda omzuma vurdu.

"Utandın mı güzelim" dedim alaycı ses tonuyla. "Bilerek yapıyorsun bunu!" Dediğinde kıkırdadım. "Seviyorum, utanınca çok tatlı oluyorsun"

**
Bölüm sonu. Umarım beğendiniz. Gelecek bölümde görüşürüz<33 Bölümü atayım dedim akşam olmayacağım o yüzden şimdi attım. Hoşçakalın öptümm:^^

Tt: jtsussss

-ZeynepXx

İMPOSSİBLE•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin