ÖLMEK

68 12 5
                                    


İyi okumlar...

Rosé'nin saati ötmeye başladı. Kalbinin atışını hissediyordu adeta..

Jungkook saatin sesini duyduğunda Rosé'ye doğru baktı. Rosé kalbinin atışını dindirmek için kalbine doğru bastırıyordu, ancak hiçbir etkisi olmadı. Saat daha sesli ötmeye devam etti.

Ev sahibi ne olduğunu anlamadı. Rosé'nin kalp hastalığı olduğunu bilmiyordu çünkü. Jungkook Rosé'ye doğru koşar adımlarla yürüdü. Rosé'ye "İyi misin?" dediğinde Rosé yüzünü buruşturdu.

Rosé'nin gözünden yaşlar yavaş yavaş akıyordu. Rosé ise bunları saklamaya çalışıyordu. Jungkook elini Rosé'nin omzuna koyduğunda, saat sanki kalbi yerinden çıkmış gibi atıyordu.

Rosé artık yaşayıcağına inanmıyordu sanki. Ölüceğine emindi. Ancak "Ölmek." her zamankinden korkunç geldi Rosé'ye. Ölüm, ortadan yok olmak..

Jungkook Rosé'nin kolundan tutup arabaya bindirdi. Rosé arabaya bindiğinde bütün sesler kesilmiş gibi hisseti. Tıpkı filmlerde bir karakter ölürken bütün seslerin kesilmesi gibi.

Ölüm Rosé'yi ne kadar korkutsada ne zamandır istediği hatta istediği tek şeyi gerçekleştiriyordu. Rosé ölüyordu. Ölüm duygusu Rosé'ye huzur veriyordu sanki..

Jungkook Rosé'ye sordu;

Jk: "Senin özel bir doktorun falan yok mu?"

Rosé cevap verdi;

Rosé: "Hastahaneye götürme beni. İyiyim ben hasta değilim.
Heycandan.."

Jk: "Eğer özel bir doktorun varsa söyle. Yoksa rastgele bir hastaneye götürücem."

Rosé: "Sanane benden! Eve gitmek istiyorum ben. En başından beri bunu söylüyorum zaten. Eve götür beni!"

Jk: "Seni bilemiyorum ama ben kalpsiz bir insan değilim. Sen böylesine hastayken seni öylece bırakıp gidemem."

Rosé: "Neden?.. Zaten şuan ölmesem bile yarın ameliyatta ölücem!"

Jk: "Ölmek mi istiyorsun yani?.. Eğer seni hastaneye götürürsem ameliyatı erkene çekerler zaten! Böylece daha acısız ölmüş olursun."

Rosé: "Ciddi anlamda ölümlerden ölüm beğenicem yani. Haha.."

Rosé bunu derken susmakta olan saat daha sesli ötmeye başladı. Rosé saati çıkardı. Bunun üstüne Jungkook sordu;

Jk: "Neden çıkarıyorsun?"

Rosé: "Çok ses yapıyor. Başım ağırdı."

Jk: "Hahaha..! Ciddi misin sen? Ölmekten hiç korkmuyor musun?!"

Rosé bunun üzerine hiç bişey demedi..

Jk: "Birinin hiç ölürken bu kadar sakin olucağını düşünemezdim."

Rosé: "Bende bilmiyorum.. belkide korkuyorum. Ancak ölüm çok cazip geliyor. Annemin, babamın, sevmediğim insanların yüzlerini bir daha görmeyecek olmak."

Jk: "Sevdiğin kimse yok mu senin?.."

Rosé: "Önceden vardı ama hiçbiri beni sevmedi. Annemle bile toplasan seninle konuştuğum kadar konuşmamışımdır."

Jk: "Saatin sesi olmayınca kalbin ne kadar hızlı atarsa atsın aynı Rosé oluyorsun."

Ve Jungkook sözünü bitirmeden hastaneye ulaştılar. Rosé kırmızı şeritte bir hasta olarak hemen içeri girdi. Doktorlar gerekli şeyleri yaptılar. Jungkook içeri girdiğinde Rosé uyuyordu.

𝑭𝒐𝒓 𝒂𝒍𝒍 𝒕𝒉𝒆 𝒔𝒕𝒂𝒓𝒔 | 𝗥𝗢𝗦𝗘𝗞𝗢𝗢𝗞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin