Ne utanç ne de başka birşey hissediyordu, Rosé'nin bu sefer hissettiği şey kesinlikle huzurdu.
Jungkook omzunda bir ağırlık hissettiğinde, kafasını çevirdi. Rosé'nin bayılmış olabiliceğini düşündü. Ancak kol saati ötmüyordu. Jungkook Rosé'ye dokunmak istemedi, uyumasını istedi.
Yanlızca uyuya kalmıştı Rosé. Arkadaşıyla konuşmaya devam etti. Zaman oldukça hızlı geçti, birkaç saat sonra Rosé uyandı.
Jungkook omzundaki ağırlığın hafiflediğini hissetti. Ve tekrar başını çevirdiğinde Rosé'nin uyandığını gördü.
Jk: "Uyan hadi!"
Rosé uyku sersemi bir ses tonuyla cevap verdi;
Rosé: "Saat kaç oldu?"
Jk: "Bilmem."
Rosé daha önce kimsenin omzunda uyumamıştı. Ancak gerçekten rahat olduğunu düşündü.
Jk: "Hadi kalkta gidelim."
Rosé: "Nereye?"
Jk: "Dedim ya! Benim evime."
Rosé yüzünü buruşturdu. Ancak kalıcak başka bir yeri olmadığı için, sesini çıkarmadı. Jungkook saat geçtikçe daha da büyüyen kalabalığın içinden kolayca geçmek için, Rosé'nin kolundan sıkıca tuttu.
Hızlıca aşağı indiler. Jungkook ceketini almak için askılığa doğru yöneldiğinde Rosé'nin kolundaki soğuğu hisseti. Jungkook Rosé'nin üşümüş olduğunu düşündü ve ceketini Rosé'ye verdi.
Jk: "Üşümüş gibisin. İstersen giyebilirsin!"
Rosé normalde böyle bir teklifi kabul etmezdi. Ancak gerçekten üşümüştü. Bu yüzden karşı çıkmadan giydi. Veya karşı çıkamadı, o adamın ağzından çıkan tek bir kelimeye bile hayır diyemez gibi hisseti.
Jungkook Rosé'nin kabul etmiyceğini düşünmüştü. Ancak kabul etmesi onu gerçekten mutlu etmişti. Dışarı çıktıklarında Jungkook Rosé'nin elini bırakmıştı.
Jungkook arabanın kapısını açtı. İkiside oturduğunda, Jungkook şöyle dedi;
Jk: "Sabahtan beri hiçbir şey yemedik. Aç değil misin?"
Rosé: "Hayır, değilim."
Jk: "Değilsin? Ben çok açım. Ama eve gitmek istersen gidebiliriz. Güzel yemek yaparım emin ol!"
Rosé: "Sen ne istersen onu yap."
Jk: "Peki.. o zaman dışarıda bir yere gidelim! Bildiğim çok güzel bir yer var."
Rosé hiçbir şey demedi. Ancak bu araba içinde, hiç hissetmediği kadar huzurlu hissetmişti. Kısa sürede gelmişlerdi. Geldikleri yer, restoran diyemeyiycek kadar küçük bir dükkandı.
Jk: "Küçük gözüktüğüne bakma. Gerçekten güzel yemekleri var!"
İçeri girdiklerinde, dükkan sahibi Jungkook'a selam verdi. Oturduklarında, Jungkook Rosé'ye ne yemek istediğini sordu. Rosé şöyle dedi;
Rosé: "Bilmem.. herşeyi yerim ben."
Jungkook dükkan sahibiyle sohbet ederken, Rosé etrafı inceledi. İçerde sadece öğrenciler vardı. Samimi bir yerdi. Gördüğüne göre burası bir ramyeon dükkanıydı.
Rosé bunları düşünürken dükkan sahibi yemekleri getirmişti bile. Jungkook şöyle dedi;
Jk: "Hadi ama sıcakken çok daha güzel oluyor!"
Rosé kafasını çevirdi ve yemeye başladı. Normal bir ramyeon gibi gözükmesine rağmen bu kadar güzel olması Rosé'yi çok şaşırtmıştı. Gözlerini istemsizce açtı Rosé.
Jk: "Beğenmene sevindim!"
Rosé gözlerini utanarak eski haline getirdi. İkiside yemeklerini yediğinde Jungkook dükkan sahibiyle konuşmaya devam etti. Rosé kafasını masaya koydu ve düşündü; sadece bir adam hayatını bir gün olsa bile eşsiz bir hale getirmişti.
Sadece gün içinde hiç para ödememesi değildi. Rosé'nin paraya ihtiyacı yoktu. Eşiz bir gündü bu, hayatının en güzel günüydü. Ancak neden olduğunu bilmiyordu. Bu günü yaşamak istedi. Son gününü yaşamak istedi Rosé.
Jungkook dükkan sahibiyle konuşmasını bitirdi. Kalkmak için kafasını Rosé'ye çevirdi.
Jk:"Kalk hadi!"
Rosé başını kaldırdı ve dükkan sahibine teşekkür etti. İkiside arabaya bindiğinde, bu sefer ilk kez konuşan Rosé oldu;
Rosé: "Teşekkürler.. herşey için."
Jk: "Cidden teşekkürler mi?"
Rosé: "Efendim?"
Jk: "Cidden günün, son günün iyi geçti mi?"
Rosé bişey demedi yanlızca "Son günün." kelimesi.. normalde bunu duymak için can atan kalbi. Şuanda bunu duyduğunda hiç acımadığı kadar acıdı. Hayır, saati ötmedi. Ama kalbi çok ağrıdı. Çok ağrıdı kalbi..
Rosé sadece ağladı. Başka birşey yapmadı, yapamadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabaa! Umarım okurken hiç sıkılmamışsınızdır. Diğer bölüm hedefi geçememiş. Ancak hikayeyi yarıda bırakamam tabikii. Her neyse bu bölümün hedefini; 5 koymak istiyorum. Sizleri seviyorummm!
