Seungmin yine oturduğu sorunun başından kalktı. kendisine bakan Chan'ı pek umursamadan kapıya gitti. bazen ortak dersleri olurdu, bu yüzden mecbur aynı sınıfta olmak zorunda kalırlardı.
"pişt, Seungmin." tam sınıftan çıkacakken gelen sesle duraksadı. "bak Chan, şu an seninle uğraşmayacağım. yemek yemeye gidiyorum ne söyleceksen sonra söy-" arkasını dönmesiyle önüne gelen bedenle gözlerini kırpıştırdı.
Chan her zamanki sırıtışıyla ona bakıyordu. omuz silkti. ben de bir şöyleyeceğim sadece." Seungmin gözlerini kapattı. "ne var?"
kollarını bağladı. "yarın deneme var."
"ee? saatli alarm gibi sürekli tekrarlayacak mısın bunu." deyip göz devirdi.
Chan omuz silkti. "iddiaya girelim." sırıtışı büyüdü. Seungmin göz devirip arkasınk döndü. "olmaz." tam kapıyı açmışken Chan başını yana yatırdı, "hadi ama, daha ne için iddiaya gireceğimizi bile söylemedim." dudağını büzdü. "bu kadar mı korkuyorsun benden?"
Seungmin derin bir nefes verdi. önüne döndü. "söyle, ne istiyorsun?"
"pek bir şey istemiyorum aslında." göz kırptı. "yarın ki denemede beni geçersen..." bir adım daha Seungmin'e yaklaştı. "seni rahat bırakırım." sonra sırıttı ve daha çok yaklaştı. yüzüne eğildi, aralarında bir nefeslik mesafe vardı. "ben kazanırsam..." Chan'ın sırıtan yüzü daha da genişledi.
"seni öpeceğim." Seungmin şokla gözlerini büyüttü. küfür savurmuş ardından birkaç saniye dibindeki yüze bakmış, sertçe ittirmişti. Chan güldü bununla. "böyle bir şey olamaz. asla." yumruklarını sıkıyordu.
Chan dudağını büzdü kafasını yana yatırırken. "birinci olamayacağını kabullendin demek." Seungmin yutkundu, bilerek damarına basıyordu, biliyordu. ona istediğini vermek istemiyordu ama bir yandan da kendini kanıtlamak istiyordu.
derin bir nefes verdi. "tamam." dedi. "iddianı kabul ediyorum." Chan güldü. "iyi kaybetmeler o zaman." Seungmin gözünü kıstı. "göreceksin, birinci olacağım bu kez."
"göreceğiz." dedi ve kaşlarını kaldırdı Chan da. ardından Seungmin kapıyı çarpıp çıktı. derin bir nefes verip yürümeye başladı. bu iddayı kazanmalıydı.
kazanmazsa cidden Chanla öpüşecek miydi? daha neler! kafasını iki yana salladı. öyle bir şey asla olmayacaktı.
ayrıca Seungmin onunla neden böyle bir iddiaya girdiğini de merak etmiyor değildi. büyük ihtimalle bir nedeni yoktu, girmek istemiş ve girmişti. onun ardından Chan da yemekhaneye gidip arkadaşlarının yanına oturdu rahatça.
"bu yine niye sırıtıyor yeni gelin gibi?" dedi Minho. telefonla mesajlaşan Changbin umursamazca omuz silkti. "Seungminle uğraşmıştır yine." Chan göz devirdi. "evet."
"ne yaptın yine?"
"iddiaya girmeyi teklif ettim." dedi rahat bir tavırla ama Changbin de gözünü telefondan kaldırıp ona baktı. "ne iddiası?"
"denemede beni geçerse onu rahat bırakacağım."
"geçemezse?" Chan omuz silkti. "öpeceğim. "
iki arkadaşı da şaşkınlıkla Chan'a baktı. "ne?"
Chan anlamaz gözlerle ikisine baktı. "ne ne?"
"senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu lan?" dedi Minho.
"niye?"
"tövbe tövbe." dedi Changbin. "peki başka bir şey söylemek varken neden bu çok sevgili arkadaşım?"
Chan kaşlarını çattı. "söylemek istedim ve söyledim."
"sen bu çocukla niye uğraşıyorsun hakikatten lan?"
"eğlenceli."
"hadi oradan, yeme bizi. sırf eğlenceli diye de öpmeyi mi teklif ettin cidden?"
Chan başını yana yatırdı. "evet?" kafasını iki yana salladı. "yani hayır, bilmiyorum. hem size ne?" göz devirdi.
Changbin Minho'ya döndü. "aynı şeyi düşünüyoruz değil mi?"
"kesinlikle."
"ne düşüniyorsunuz?" Chan kaşlarını çattı.
"sana ne." deyip sırıtan Minhoydu.
"ha ve ha."
"sus artık yeter."
"sana ne."
"malsınız." deyip başını iki yana salladı Changbin. o telefonuna dönerken, Chan'ın gözleri Seungmin'i buldu. görmesiyle sırıttı. yine sinirli sinirli bir şeyler anlatıyordu.
büyük ihtimalle iddiadan bahsediyordu. Chan Seungmin'in niye bu kadar sinirlendiğini anlamıyordu hiçbir zaman.
sadece onunla uğraşıyordu, neden uğraşıyor kendi de bilmiyordu fakat her şey okula ilk geldiğinde ve denemede birinci olduğunda Seungmin'in kendisine ölümcül bakışlar atmasıyla başlamıştı.
sonrası ise gelmişti bir şekilde.
omuz silkti Chan. zilin çalmasına daha olduğu için telefonu eline alıp oyun oynamaya başladı.
-
sizce iddiayı kim kazanıcak 🤭🤭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
reckless, chanmin
Fanfic"demek ki, okul birincileri yalnızlığa mahkummuş." içtenlikle gülümsedi önündeki eli tutarken. "ben yalnız olabilirim ama senin daha fazla yalnız olmana izin vermeyeceğim." *slow update / enemies to lovers