♫ 18

467 71 30
                                    

POV: Hwang Hyunjin

"Bugün iki tane maç olacak. Birinci takım değil de ikinci takımdan tırsıyorum." Yuna bunları söylerken elindeki deftere kısa bir bakış attı.

"İkinci okulun savunmaları, ataklarına göre daha iyi. En son yaptıkları maça göre şunu söyleyebilirim ki, savunmaları daha çok gelişmiştir. Senkronize atağını yaptıklarını görmedim, bu bize bir avantaj sağlayabilir. Bu kağıtlarda oyuncular hakkında bilgiler mevcut. Aralarında tek göze çarpan Kohun Rei oldu. Onun değerleri diğerlerine göre bir tık daha fazla, bu yüzden takımın yıldızı o oluyor."

Yuna sabah sabah hepimizi toplamış, bilgiler veriyordu. Hepimizin eline tutuşturduğu kağıtlara baktığımda takım çok güçlü gözükmüyordu, ama bu güçsüz oldukları anlamına gelmiyordu.

"İlk maçtaki takımdan daha zorlu okullar ile yarıştınız. Bunu yapacağınıza inanıyorum."

Herkesin yüzünde bilinmezlik devam ediyorken uzun sarı saçlı kız hepimize tekrar bakıp dudaklarını çizgi yaptı.

"Koç düşünüyordum da dizilişlerde hazırlık maçında yaptığımız gibi mi yapsak?"

Koç elini çenesine koyup Yuna'yı onayladı. Felix'e baktığımda yüzündeki gerginliği hissetmiştim. Elimi omzuna koyduğumda korku içinde gözüme baktı.

İyi değildi.

"İyi misin?"

Başını usulca aşağı yukarı salladığında koça dönüp dediklerini dinlemeye devam ettik. Koç bileğindeki saate baktı ve ayağa kalktı.

"Gitme zamanı geldi."

Takıma baktığımda herkes biraz gergin gözüküyordu. Bu benim kaptanlığımda ilk resmi maç oluyordu. Onlara ne yapmam gerektiğini pek bilmiyordum. Kuru motivasyon sözleri hiçbir halta yaramayacağını biliyordum ama onlara güven vermek için ne söylemeliydim?

"Kuru kuru konuşmaktansa sadece tek bir şey diyorum. Elimizden geleni yapalım."

Jisung'ın az önceki gergin yüzü gülümsemeye almıştı. Minho, sevgilisinin boynuna elini atıp kafasına çekip bir şeyler fısıldadı. Ortam az öncekine göre daha çok yumuşamıştı. Minibüse bindiğimizde diğer okuldan kişilerde minibüslerinde yerlerini almıştı.  Felix yine oyun oynamaya başladığında ona daha çok yaklaştım.

"Maçtan önce kendini sinirlendirmesen mi?"

Ekrandan başını ayırmadan ekranın sağ tarafına aralıksız basmaya başladı.

"Beni kendinle karıştırıyorsun, Hyunjin-ah."

Felix gülümsediğinde omzuna yumruk attım.

"Çok kötüsün."

Ona küsmüş gibi yaptığımda daha çok gülümseye başladı.

"Şu an oyundan çıkmam engel yerim, birazdan kalbini alacağım."

Birkaç dakika sonra Victory sesi gelince onun takımının kazandığını anladım.

"Hyunjin."

Adımı seslendiğinde cama baktım.

"Hadi, küsmüş olamazsın."

Tabii ki küsmedim, şu anda onunla uğraşmak istiyordum.

"Sana Capri Sun alacağım."

Benim o içeceği çok sevdiğimi çok iyi biliyordu ve bunu hep kullanıyordu. Ona yan gözle baktığımda gözleri her zamanki gibi parlıyordu.

Setter's Hitter » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin