♫ 5

692 104 29
                                    

Attıkları konuma geldiğimizde içeriden kahkahalar geliyordu. Evin zilini bastığımda fotoğraflardaki uzun saçlı kız kapıyı açtı.

"Geldiğiniz için teşekkür ederim."

Felix de arkamdan eve girmişti. İki tane salak arkadaşım sarhoş olduğundan dolayı ikisini aynı anda bakamayacağımı söylemişti, bu yüzden bana yardıma gelmişti.

Evde sadece dört kişi değillerdi, içeride birkaç kız ve erkek daha vardı. Kızlardan biri elinde bira ile bana göz kırptığında ona anlamamış gibi bakmaya başladım. Minho'nun kolundan tutup kendime çektim, kalkmamakta ısrar ediyordu. Felix de diğer kolundan tuttu ve kendine doğru çekti. Ayağa kalktığında benim üstüme doğru çullandı.

"Hayvan."

Kalabalık gruba döndüğümde konuşmaya başladım: 

"Eğer rahatsızlık vermişlerse özür dilerim." 

Bana göz kırpan kız bana gülümsedi ve kahkaha atmaya başladı.

"Ne komik çocuksun sen, bir dahakine sen de gel."

Gelmem.

Felix'e beni kurtarması için baktığımda Jisung'ı omzundan tutuyordu. Kıza baktığında sırıttı ve konuşmaya başladı.

"Bir daha gelmez."

Felix, Jisung ile kapıdan çıkarken Felix'in arkasından bakakalmıştım. Odadaki herkese döndüm.

"Kusura bakmayın."

Minho'yu daha sıkı tuttum ve dışarı çıktım. Turuncu saçlı arkadaşım bir şeyler mırıldanıp mırıldanıp sustu. Tekrar uyuklamaya devam etti. Derin bir nefes verdim, cidden bu durumdan sıkılmıştım.

"Her zaman bu kadar nazik misin?"

Felix'in sorduğu soru ile gözlerimi Minho'dan alıp ona döndüm.

"Her zaman gülümsüyorsun, kendi duygularından çok başkalarını duygularını önemsiyorsun."

"Beni mi izliyorsun?" dedim. Sesim sanki onu sorguluyormuş gibi çıkmıştı. Felix önüne döndü ve yanaklarını şişirdi. Şişirdiği yanaklarını serbest bıraktığında bana geri döndü.

"İzlemiyorum, gözlemliyorum. İnsanlarla tanışmadan önce yaptığım bir şey ve seninle tanışamayan bir insan bile olsa içerde yaptığından bunu çıkarır. Orada seni kurtarmamı istiyor gibi baktın, ben de düşüncelerini dile getirdim."

"O an gerçekten öyle düşünmüştüm, teşekkür ederim."

Felix "tsch" gibi bir ses çıkardı ve bana geri döndü.

"Teşekkür etmene gerek yok."

Açık bir kahveci bulduğumuzda içeri geçmiştik. Dört kişilik koltuk bulduğumuzda Minho'yu oraya oturmasını sağladım. Yanına geçtiğimde turuncu saçlı  gözünü açmayı sonunda başarmıştı, sonra kendince bir şeyler daha mırıldanmaya başlayınca garson bir kız gelmişti.

"Ne alırsınız?"

"Bu ikisi için elinizdekinin en serti, ben de white chocolate mocha."

Kız defterine benim dediklerimi yazdı ve Felix'e döndü. Kalemini ona uzatarak konuşmasını bekledi.

"Latte."

"Tamamdır." Kız yanımızdan uzaklaşarak kasaya gitti. Minho'ya baktım elini başına koymuştu.

"Kafam zonkluyor."

Sinirden kahkaha attım, kafedeki çoğu kişi bana hastalıklı bakınca gülmeyi kestim ve Minho'ya döndüm.

Setter's Hitter » Hyunlix✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin