Delibal / TaeKook

9; Sakın bana aşık olma.

Kim Taehyung;
Denizimde boğulduğunu söyleyip beni de beraberinde o çukura çekiyor.

Ya da..,belki de ben başından beri oradayım.

.

Şu an bulunduğumuz durum şaşırtıcı olsa dahi onu hayal ederek geçirdiğim gecelerin hakkını vermek adına sinirimi zar zor da olsa bastırıyor;

Birbirine karışan sık ve sıcak nefeslerimiz,hızla atan kalbim,belimi sıkıca tutan elleri ve dudaklarımı talan eden Kim Taehyung'a aynı tutkuyla karşılık veriyorum.

Üst dudağını dudaklarım arasına alıyorum.Kapıya dayadığı tek elini de belime yerleştiriyor.Ellerim ensesine çıkıyor ve ben ileride bunun en sevdiğim şey olacağını bilmeden oradaki saç tutamlarını çekiştirmeye başlıyorum.

Ben saçlarını çektiğim için geriye doğru gitmek zorunda kalan Taehyung benden ayrı kalmaya tahammül edemezcesine çok daha sert bir şekilde öpmeye başlıyor beni.Bu hareketine karşı gülümsediğimde dudaklarımı saniyeler içinde yiyip bitiren Taehyung duraksamak zorunda kalıyor.

Biraz geriye çekilip gülümseyişimi izliyor.

"Çok güzel gülüyorsun." hızlı bir öpücük konduruyor dudaklarıma. "Ama bırakta öpeyim seni"

Bu defa dudaklarına yapışan taraf ben oluyor yerlerimizi saniyesinde değiştirip sırtının kapıya çarpmasını sağlıyorum.Onun sert oluşundan çok daha farklı bu,canını yakmak istiyorum,tabi bir de onu öpmek.

Onu baskılamaya çalıştığımı anladığı gibi belimdeki elleri baldırlarıma iniyor.İnerken o taptığım eliyle sert bir şaplak atıyor kalçama.İnlemeden edemiyorum üstelik kalçamın kızaracağına eminim.

Baldırlarımı avuçladığı gibi kucağına alıyor beni.Hiç zorlanmadan öyle ani yapıyor ki dudaklarımız saniyelik ayrılıyor.Bir daha birleştiğimizde ise dudaklarımla oyalanmak yerine dilimi devreye sokuyorum.

Dolgun dudaklarını yalıyorum boydan boya.Taehyung merdivenlere doğru giderken aniden yaptığım bu hareketle durmak zorunda kalıyor.Sırtımı duvara yasladığında bulunduğumuz pozisyon sayesinde aletini deliğimde hissediyorum.Bacaklarımı beline sararak ona daha da alan tanıyorum.

Dudaklarını aralayıp dilimi kabul ediyor cehennemden farksız inine.Dilim diliyle kavuştuğunda sıcaklığı karşısında inlemeden edemiyorum.Bana cevap verirmiş gibi kendini daha da bastırıyor kalçalarıma.

Duvarda sıkışmış olmanın dezavantajları olsa dahi imkanların el verdiği kadar kalçamı hareket ettiriyorum.O buna saniyesinde tepki vererek boğukça inlerken nasıl bu kadar hassas olduğunu anlayamıyorum.

Ancak bu hoşuma gittiğinden yeniden gülecek gibi olsam da bu sefer ilk önce birbirlerine dolanan dillerimizi ayırarak aramızda tükürükten bir köprü oluşturuyorum.

Normalde iğreneceğim şey şu an gözüme öyle seksi geliyor ki bu beni onu daha çok öpmeye itiyor.Ancak kendimi tutarak alınlarımızı birbirine yaslıyorum.Ardından dudaklarımda yeniden bir gülücük beliriyor.

"Çok güzel gülüyorsun" dakikalar içinde bana ikinci kez aynı iltifatı eden Taehyung'a alttan bir bakış atıyorum.Gözleri pür dikkat büyük ihtimalle öpüştüğümüz için şişmiş dudaklarımda ve gülüşümde duruyor.

Aslında gülmeye devam etmek istesem bile konuşma ihtiyacı hissederek "Neye güldüğümü bilsen böyle demezdin" diyorum sessizce.

"Dünya'nın en saçma şeyine bile gülsen hep çok güzel güldüğünü söyleyeceğim" o da benim gibi sesinin tonunu düşürerek konuştu.