YERALTINDAKİ DÜNYA

YOK OLDUĞU SANILAN UYGARLIK....

- Tatyana!
- Efendim Nicolai
- Ben korkmaya başladım
- Bende...
- Bu adamlar bize niye öyle bakıyorlar?
- Bilmiyorum, ama bakışları bakış değil, dertleri ne bunların?
- Gitsek mi acaba?
- Ne gitmesi görevimizi elimizden mi alsınlar?
- O da doğru..
- Biliyorsun, biz bu işi almak için neler yaptık... Aylarca çalıştık... Şimdi bırakıp geri dönemeyiz.
- Haklısın ama...
- Tatyana! Kapatalım artık bu konuyu. Birazdan Antosha gelecek... Biliyorsun Antosha, biraz tehlikeli bir adamdır, ama bizi yarıyolda bırakmaz bilirsin...
- Haklısın... Ama içimde kötü bir his var...
- Neden acaba? Sürekli negatif düşünürsen...
Ksenia'nın anne ve babası şüphe içindeydi. İkiside korkuyordu. Buraya çok gizli bir iş için gelmişlerdi. Çok gizli bir iş...
Ve yakın dostları onları bu işe çağırmıştı. Fakat Tatyana ve Nicolai önce kabul etmemişlerdi... Çok tehlikeli bir işti. Ayrıca kızlarından ayrı kalacaklardı. Ama kârlı ve eğlenceli bir iş olduğunu düşünerek kabul etmişlerdi...
Yaptıkları iş ne miydi?
İrlanda'da gizli tutulmaya çalışılan bir yer vardı.
Yıllar önce yıkılan çok çok eski bir uygarlık vardı.
Yıkıldığı sanılan...
Aslında bu uygarlığın döneminde çok değişik hastalık ortaya çıkmıştı..
Ölümcül bir hastalık...
Neden olan şey ise; Yapılan bir deney...
Evet bir deney...
Peki amaç neydi?
Amaç şuydu; ölüleri diriltmek...
Neden peki?
Çünkü nesilleri tükeniyordu. Çok az sayıda kalmışlardı....
Her an yıkılabilirlerdi...
İşte bu yüzden tehlikeli bir deney yapmışlardı...
Ölen bir kurbağanın kanını alıp zehirle karıştırmış ve...
Biraz garip gelebilir ama...
Mezarda çürüyen insanlara enjekte ediyorlardı.
Evet bu çok garip bir şeydi...
Akıl almaz bir şeydi...
Peki neden kurbağa kanı?
Çünkü kurbağa kanı kutsal sayılırdı...
Peki sonuç ne olmuştu?
Beklenenin aksine çok kötü bir şey ....
Kanla yanlışlıkla temas eden biri kötü bir hastalığa yakalanmıştı...
Bu hastalık onu günden güne daha da çok kötüleştiriyordu...
Ve hastalık bulaşmaya başlamıştı...
Önce çocuklarına sonra karısına....
Ve yayılmıştı...
Yakalananlar ölmüştü...
Sağ kalan 3 kişi...
3 kardeş...
Kendilerine sığınacak bir yer aramışlardı...
Nasıl kurtulmuşlardı?...
Orası bilinmeyen bir sır....
Bir mağaraya sığındılar...
Hayvanlara bile bulaşmıştı bu hastalık...
Kendilerini koruyabilmek için mağaranın diplerine doğru gitmeye başlamışlardı...
2 giriş yolu görmüşlerdi....
Sağ girişten derinlere inmişlerdi...
Ve hiç bilinmeyen bir dünyaya gelmişlerdi....
Yerin metrelerce altındaki bir dünyaya....
Yeraltındaki Dünya'ya...
İnanılmaz bir şeydi...
Ve işin garip yanı hastalığa yakalanıp öldü sandıkları ordalardı...
İnanamamışlardı...
Bu bir sırdı...
Peki bu yer niye gizli tutuluyordu?..
Çünkü Yeraltındaki Dünya da çok sayıda insanlar vardı...
Yok olduğu sanılan uygarlıktaki insanlar...
Peki niye çıkmıyorlardı?
Çıkacakları günü bekliyorlardı.
Ve hani şu Antosha var ya;
O kimdi biliyor musunuz?
Sağ kalan 3 kardeşten en büyüğü...
Peki nasıl yaşıyordu?...
Niye yaşamasın ölümsüzdü....
Bu uygarlıktaki herkes ölümsüzdü...
Peki amaçları neydi?
Niye dışarı çıkacakları günü bekliyorlardı?
En önemlisi nasıl ölümsüzlerdi?..

❤️UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR BU BÖLÜMÜMÜ. ❤️ EĞER BEĞENDİYSENİZ VOTE VERİNİZ. ❤️ BEĞENİP BEĞENMEDİĞİNİZİ DE LÜTFEN YORUMDA BELİRTİN❤️