"Çantamı tutar mısın?"
"Tabii."
Seungmin'in çantasını aldım ve hırkasını giyerken onu izledim. Evet, uzun uğraşlar sonucu onu benimle dışarı çıkmaya ikna ettim. Tamam belki de onun istediğini yapmalıydım ama tüm gün otel odasında oturup boş boş bakınarak onun moralini düzeltemezdim.
"Teşekkür ederim. Bu arada, nereye gittiğimizi hala söylemedin."
Çantasını alıp boynuna takarken yürümeye devam ettik. Telefonumdan navigasyonla yakınlarda bir avm olduğunu görmüştüm. Oraya gidip biraz alışveriş yapabilirdik. Aslında, ona beni hatırlatacak bir şey almak istiyordum. Baktıkça yalnız olmadığını hatırlasın istiyordum.
"Yakınlarda avm varmış, sinemaya fln gidebiliriz, yemek yeriz. Ayrıca Felix'in doğum günü geliyor, ona da hediye bakarız hem."
Son dediğimle beraber göz devirdi. Belli ki alışveriş yapmaktan pek hoşlanmıyordu. Bense hem Felix'in hediyesini, hem de Seungmin'in hediyesini aradan çıkarmayı planlıyordum.
Tabi ikincisinden Seungmin'nin haberi yoktu.
Fikrim olduğu her an yazıyorum ama bilin bakalım ne eksik :'
Söz diğer bölüm uzun olacak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect Smile -Hyunmin-
Fanfiction"Bana söz ver, bir daha asla gülüşünü kapatmayacaksın" -slice of life-