Yol boyunca havadan sudan konuşmuştuk. Kitaplar, filmler, diziler, oyınlar.. Onu daha iyi tanıyordum. Şiir okumayı çok seviyordu. Genelde kişisel gelişim kitaplarına ilgiliydi ama ilgisini çekerse fantastik kitaplar da okuyordu. Tam bir kitap kurduydu. Dizi ve filmlerle fazla arası yoktu ama benimle sinemaya gitmeyi kabul etti. O yüzden güzel bir filmin vizyona girmesini bekleyecektim.
Kedileri de çok seviyordu. Kaldırımın kenarına oturup dakikalarca sarı bir kediyi sevdik beraber. Çantama koyduğum öğlenden kalan tostu verdim kediye yedirsin diye. Kedi avcunun içindeki tostu yerken Seungmin huylanmış, tatlı kıkırtılar sunmuştu bana.
Adımlarımızı tekrar eve yönlerdirdiğimizde kolumu yavaşça omzuna atıp kendime çektim yorgun bedenini. Afallamıştı. Sonra kolunu yavaşça belime doladı.
"Rahatsın, dimi?"
"Hn."
Utandığını anlamıştım. Onu daha da utandırıp bu anı bozma niyetinde değildim. Yine de kendime hakim olamayıp saçları arasına minik bir öpücük bıraktım çekinerek. Sevimli biriydi Seungmin. Sadece yüzü değil, kişiliği de çok sevimliydi. Özellikle gülümsediği zaman.
"Hyunjin, biliyor musun, düşündüğüm kadar kötü değil. Arkadaşım olman yani."
Ona kocaman bir gülümsemeyle karşılık verdim. Buzdan duvarları bu cümlelerle tamamen erimiş; kırılmış, dağılmış kalbini kollarım arasına alabilmiştim.
"İyi ki kendini bana açtın Seungmin, iyi ki."
Dudaklarım tekrar saçlarıyla buluştuğunda çoktan evine geldiğimizi fark etmiştim. Som kez bedenini sıkıca sarmalamış, istemeye istemeye kollarım arasından uçup gitmesine izin vermiştim. Annesi kapıyı açıp uzun uzun süzmüştü beni gözleriyle. Gülümsesem de suratındaki katı ifadeyi yumuşatamamıştım. Kapı sertçe kapanınca iç çekerek adımlarımı kendi evime yönlendirdim.
Su fici 1 bucuk sene kadar önce yazmaya başladım ve bu kadar aradan sonra devam etmek cok tuhaf hissettiriyor
Neden hikayeyi uzun ve güzelce anlatmak varken kısa kısa sahnelerle anlatmayı seçtim onu da bilmiyorum
Bu kitap biter bitmez daha iyi bir hyunmin yazmam gerek buna inandım 🤧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Perfect Smile -Hyunmin-
Fanfiction"Bana söz ver, bir daha asla gülüşünü kapatmayacaksın" -slice of life-